Kürt Halký kararýnýzý bekliyor?
20 Temmuz 2013 13:04 / 1017 kez okundu!
Kürt Halkýnýn Newroz’da bir sözüyle mutabýk kaldýðý ve “sözü sözümüzdür” dediði önderine gereken saðlýk hizmeti saðlanarak hal yoluna konulma beklentisi var.
14. yýlýna girdi Sayýn Abdullah Öcalan’ýn tek kiþilik hücresinde Ýmralý Adasýndaki esareti. Zaman zaman kesintiye uðrasa da haftalýk avukat görüþmeleri ve aile fertleriyle yaptýðý görüþmelerden verdiði mesajlar, ilgi ve tek taraflý iletiþim kaynaðý oldu. Merakla da izlenip, sonuçlar, dersler çýkarýldý.
Son görüþmelerinden biri olan kardeþi ile yaptýðý görüþmede “ciddi saðlýk sorunlarý”nýn sözkonusu olduðu haberi kamuoyunu hareketlendirdi.
Hükümetin kendi iradesiyle olmasa da mecburen evet dediði Demokratik Çözüm ve Barýþ Süreci’nde elbette bu iþin adeta tek baþýna felsefesini oluþturan ve altyapýsýný bina eden Sayýn Abdullah Öcalan’ýn bu süreçte saðlýðý her dönemden daha çok ilgi odaðý oldu, büyük kitlesellikler ve temsili tavýr alýþlarla kamuoyuna büyük ölçüde yansýdý. Türk Tabipler Birliði (TTB) ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) týbbi heyetlerinin Ýmralý’ya giderek gerekli saðlýk tetkiklerinin yapýlarak sorunun telafisi talebi yüksek sesle dillendirildi.
Dillendirildi ve hâla ses yok. Haklarýný inkâr etmeyelim! Adalet ve Kalkýnma Partisi’nin (AKP) Diyarbakýr Milletvekillerinden biri ifade etti: Devlet güçlü ve mahkûmlarýna saðlýk hizmeti verebilecek kadar donanýmlý imiþ. Ayrýca Abdullah Öcalan’ýn da ciddi bir saðlýk problemi olduðuna inanmýyorlarmýþ.
Ýþin doðrusu hükümete ve devlete en sýradan soru þudur: Barýþ yapacaðýnýz ve de birlikte yaþamak istediðiniz halkýn, kendisine önder olarak yakýþtýrdýðý ve 14 yýldýr hapis tuttuðunuz þahsiyetin saðlýðý hakkýnda bunca spekülatif polemikler yaratarak temsiliyetinizin tartýþma ve meþruiyet sorunu yarattýðýnýn hiç mi farkýnda deðilsiniz!
Geriye dönüp internet dünyasýndan Öcalan’ýn 1992 yýlýnda Mehmet Ali Birand ile yaptýðý ve o yýllarda da ciddi soluk alma problemleri yaþadýðý kameraya yansýyan görüntülerinden belli kýsaltýlmýþ dokuz dakikalýk röportajý bir kez daha izledim.
“Kürt Halký ölümüne, ezici çoðunluðuyla benim sözümü dinler. Bu birliði saðlamýþýz. Koþulsuz ve sýnýrsýz konuþuyorum. Durumumuz kudretlidir. Zaten liderlik de böyle yapýlýr. Bugün sözünü söyleyip, yarýn yanlýþ anlaþýldým demek deðildir liderlik. Parti düzeyinde, ya da kiþisel olarak bizim muhatap alacaðýmýz liderliðiniz maalesef yok. Önderlik dediðiniz gerektiðinde tek baþýna taraftarlarýna tavýr alabilendir, yönlendirebilendir” diyor tam 21 yýl önceki rahmetli Sayýn Birand görüþmesinde. Üstelik zaman zaman satýrlara yansýyan güvenli üslubuyla Birand’ý da þaþýrtarak. Aradan bunca yýl geçtikten sonra Kürt Siyasetinin kurumsallaþtýrarak “Önderlik” kavramýný içselleþtirmesinin geçmiþini sanýrým bu ifadelerin öngörüsünde aramak gerek.
Birand o görüþmeden sonra neredeyse on yýllýk zaman dilimi içinde defalarca gazetedeki köþesinde yazdý ve televizyonda tekrarladý. PKK meselesi henüz Türkiye’nin kendi içinde Barýþ ve Müzakere yoluyla halledilebilecek bir mesele. Eðer çözülemezse uluslararasý bir hale gelir. Ve boyumuzu aþar. Nitekim Birand’ýn dediði noktadayýz artýk. PKK Ortadoðu çapýnda devasa bir örgüt ve adýna Kürt-Kürdistan Meselesi dediðimiz 200 yýldan bu yana katlanarak süregelen meselenin çözümü de uluslararasý bir mesele.
Ýþte bu nedenle de meselenin örgütlülük düzeyinin zirvesindeki þahsiyet Sayýn Abdullah Öcalan’ýn býrakýnýz saðlýk sorununun ciddiyetini, hasta olmamasý için koruyucu saðlýk hizmetleri diye tabir edilen hassasiyetleri de içeren bir ilgiyi elbette zaruri ihtiyaç olarak kabullenmek gerekiyor. Bu sebeple TTB ve DTK saðlýk birimlerinin acil müdahalesi artýk kurumsal bir talep olmaktan çýkmýþ, Kürt halkýnýn temsili talebinin tezahürü haline dönüþmüþtür.
Öcalan’ýn saðlýk sorunu, Barýþ ve Demokratik Çözüm sürecinin aslýnda ete kemiðe bürünerek inandýrýcý olmasýnýn belki de mihenk taþý haline dönüþüyor. Hükümet ve devlet cephesinden bu meselede yeterli sýnav verilemeyince çözüme dair diðer bütün beklentiler de ister istemez inandýrýcýlýðýný yitirmek ve tartýþýlýyor olmak durumunda kalýyor.
Kürt Siyasal Hareketinin bunca hassas davranma inceliðini gösterdiði ve “Aman süreç bizden yana tahrip olmasýn” dediði bir dönemi yaþýyoruz. Kürt Halkýnýn 21 Mart 2013 Newroz’unda bir sözüyle mutabýk kaldýðý ve “sözü sözümüzdür” dediði önderine gereken saðlýk hizmeti önce baðýmsýz hekimlerle, sonrada uygun donanýma sahip bir saðlýk kuruluþunda yapýlacak tetkikler ve tedaviyle saðlanarak hal yoluna konulma beklentisi var.
Þeyhmus DÝKEN
20.07.2013
Son Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2013 00:30
