Kürdün Kurþunlu Camiini 'kurþunlamak'

17 Ekim 2015 19:21 / 1128 kez okundu!

 

 

Minaresine bayrak, cami duvarlarýna kurþun yaðdýrýlmýþ / giydirilmiþ bir yeni Türkiye düzeni dikte ettiriliyor topluma, hem de devletin "güvenlik kurumlarý" marifetiyle.

Bundan tam 500 yýl evvel, ne bir eksik ne de fazla! Adý "Yavuz" olarak ünlenen Osmanlý Padiþahý Sultan Selim doðu seferine çýkmadan evvel Kürt Îdrisê Bedlîsî ile tarihe geçecek anlaþmasýný yapar. Kadim Kürdistan diyarý Osmanlý tarafýndan "güvence"ye alýnmýþtýr artýk!

Ýdris, Padiþah'tan mutabýk kaldýklarý politikalarýnýn rahatça uygulanmasý için Diyarbekir Bölgesine Kürt Beylerinden birinin atanmasý talebinde bulunur. Ve rivayet edilir ki Padiþaha, Býyýklý Mehmed Paþa adýný dilendirir. Padiþah Yavuz Selim tereddüt etmeden Diyarbekirli olarak bildiði ve defalarca çeþitli savaþlarda denediði ve rüþtünü Osmanlýya ispatlamýþ Kürt Býyýklý Mehmet Paþa'yý Beylerbeyi olarak Diyarbekir'e tayin eder.

Býyýklý Mehmet Paþa Osmanlý tarihinde Diyarbekir'e atanan ilk Vali olarak tarihlere geçer. 1516- 21 yýllarý arasýnda altý yýl süreyle görev yapar vali paþa Diyarbekir'de. Safevi savaþlarý nedeniyle kent de savaþtan nasibini almýþ ve hayli tahrip olmuþtur. Hýzla kentin imarýna giriþir Býyýklý Mehmet Paþa.

Þehrin doðu yakasýnda kentin ilk kurulduðu Ýçkale bölgesine çok yakýn olan noktada cami, medrese ve hamamdan oluþup kendi adýyla anýlan "Býyýklý Mehmet Paþa Külliyesi"ni yaptýrýr. Külliyenin yerinde harap olmuþ eski bir kiliseden arta kalan bazalt taþlar külliye inþasýnda kullanýlýr. 

Cami çok özgün bir mimari ile yapýlýr. O tarihlere kadar henüz Ýstanbul'un tanýþmadýðý yarým kubbe tarzý denenir ve sonradan Ýstanbul'daki camilerin mimarisinde de bu tarz uygulanýr. Büyük kubbe ve etrafýndaki küçük kubbelerin üzeri kurþunla kaplanýr. Bu özelliði nedeniyle cami halk arasýnda "Kurþunlu Camii" olarak ünlenir ve adeta diðer adý "Býyýklý Mehmet Paþa" ya da sonradan paþanýn unvaný olmasý nedeniyle eklenen "Fatih Paþa Camii" isimleri neredeyse unutulur...

Caminin eklentisi olarak hizmet gören hamam, yýllar sonra þehre seyyah kimliðiyle gelen Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde çok özel bir anlatýmla "Kürtler Hamamý" bir diðer adýyla "Eþbak Hamamý" olarak dillendirilir. Külliyenin sahibi ve kentin ilk Osmanlý valisi Býyýklý Mehmet Paþa 1521 yýlýnda vefat edince vasiyeti üzere kendi adýyla anýlan Külliyenin arka hazire'sine defnedilir.

Bu uzunca giriþi yazmaktaki meramým anlaþýlmýþ olmalý! 10 Ekim 2015 günü Valilik kararýyla þehrin en eski hikâyesinin kayýt altýna alýndýðý tarihi sur beldesi ikinci bir emre kadar sokaða çýkma yasaðý ile yasak bölge ilan edildi. Üç gün süreyle sur içinde ne oldu ne bitti kent sakinleri bilemedi, sur beldesinin dýþ dünyayla iliþkisi kesildi. "Ýkinci emir" gelip de yasak kaldýrýlýnca suriçindeki tahribatýn hangi boyutlara ulaþtýðý çýplak gözle görüldü. 12 Yaþýndaki Hêlîn, 27 yaþýndaki kuþbaz, bizzat medyaya konuþan semt sakinlerinin ifadeleriyle devletin timlerince katledildi. Bunlar örnekleriyle yazýldý, video kayýtlarý youtube üzerinden paylaþýldý. Tekrar yazmayacaðým.

Benim beþ asýrlýk Kurþunlu Cami tarihi üzerinden yazmama biraz da sebep olan bir(kaç) kare fotoðraf oldu. Fotoðraflardan biri Kurþunlu Caminin minaresine çekilen Türk Bayraðýydý. Diðeri cami þadýrvanýnda abdest alan özel harekatçý timler ve yine ayný ekibin akrep aracýndan ezan okumasý ve camide namaz kýlmasýydý. Bunlar elbette normal zamanda her bireyin ibadet hakký ilkesinden hareketle olabilecek iþlerden. Ama "asayiþi tesis" amacýyla "devlet yetkisini" kullanan bir yapýnýn þiddeti en üst düzeyde uygulayarak islamýn fetihçi yýllarýna gönderme yaparcasýna adeta dini telkinli tehdit uygulayarak yapacaðý iþler böyle mi olmalýydý sorusudur asýl kafalarý meþgul eden.

Tarihi, hafýza yoklamasý ile hýzla geriye sarýp 1970 yýlýna giderek, o yýllarda Necmettin Erbakan Hoca'nýn öncülüðünde kurulan Milli Nizam Partisini anýmsadým. Bütün dizelerini hatýrlamasam da partinin bir marþý vardý. Ve o Milli Nizam Marþýnýn bir dizesi þöyleydi: "Minarelerin ucuna / Milli Nizam yazacaðýz".

Ve 45 yýl sonra 2015 Türkiye'sinde bizzat devlet eliyle Anadolu ve Mezopotamya kadim topraklarýnýn diðer bütün etnik, dini ve mezhepsel varlýklarýný adeta yok sayarak "tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek ulus, tek dil, tek din..." söyleminden türetilmiþ "Türk-Ýslam sentezli" dayatma, yeniden toplumun nabzýna zerk edilmeye çalýþýlýyor.

Minarelerinin ucuna "Milli Nizam" yazmaya niyetlenilen bir vurgudan; Minaresine bayrak, cami duvarlarýna kurþun yaðdýrýlmýþ / giydirilmiþ bir yeni Türkiye düzeni dikte ettiriliyor topluma, hem de devletin "güvenlik kurumlarý" marifetiyle. "Allah her þeye yeter, Türkün gücünü göreceksiniz-Esedullah Timi" kazýnan duvar yazýlarýyla.

Ve elbette ilham aldýklarý / referans verdikleri hatta adýna yeþil üç hilalli "Ocak" kurduklarý Osmanlý'nýn görkemini kubbesine kurþun giydirdiði camisinin adýna nazire yaparcasýna cami duvarlarýný kurþun delikleriyle "süsleyerek"...

Tarih unutmayacak, biz de unutmayacaðýz. Unutursak adýmýzýn lanetle anýlacaðýný bilerek...

 

Þeyhmus DÝKEN

17.10.2015, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.