Kürdün Bir Kez Daha Seçimle Ýmtihaný

26 Mayýs 2018 10:51 / 1032 kez okundu!

 

 

Dört parti üzerinden bir seçim maratonu yürütülüyor. Ama öylesine bir seçim maratonu ki; cumhurbaþkanlýðý/ baþkanlýk seçimlerinin gölgesinde kalýnan bir seçim maratonu!

 

*****

 

Kürdün Bir Kez Daha Seçimle Ýmtihaný

 

Önceki haftaki (19 Mayýs 2018) yazýmda önümüzdeki 24 Haziran seçimlerinin iki projeksiyonundan ilkini, Cumhurbaþkanlýðý/ Baþkanlýk Seçimi üzerinden düþüncelerimi yazmýþtým. Bu hafta milletvekilliði erken genel seçimlerini yazmak istiyorum.

24 Haziran Erken Genel Seçimlerine mecliste iddialý olarak katýlan görünür 4 parti var. AKP, CHP, HDP ve ÝYÝ Parti.

Milliyetçi Hareket Partisi'ni saymýyorum. Çok oldu AKP'ye eklemleneli.

Saadet Partisi ve daha çok bölgenin birkaç ilinde kýsmi temsili varlýðý söz konusu olan Hüda-Par üzerinde en azýndan bu yazýda pek durmayarak yazacaðým…

Belki önce ÝYÝ Parti üzerine birkaç kelam etmeli. Malum son iki yýldýr gürültüsü çok koptu þimdilerde artýk bilinen adýyla ÝYÝ Parti, eski liderleri Devlet Bahçeli’ye kazan kaldýrdýktan sonra bir dizi serüven yaþayarak bugünlere geldiler.

Baþýndaki lideri ayný zamanda Cumhurbaþkaný adayý Meral Akþener’i geçmiþinden azade deðerlendirmeye kalktýðýnýzda “demokrat” bir kimlik üzerinden ilgi gösterenlerin sayýsý o denli çok ki, þaþarsýnýz.

Bu þaþkýnlýk öylesine bir boyutta ki; 1990’lý Çillerli, Aðar’lý yýllarýn bir dönem Ýçiþleri Bakanlýðýný da yapmýþ Akþener’in dönemin faili meçhul cinayetlerinin “sorumlusu” iddiasý üzerine Meral Akþener’in kendini savunmasýný doðrulayanlar da çabasý.

ÝYÝ Parti, öyle gözüküyor ki; Milliyetçi Hareket Partisinin gövdesinin yüklü bir bölümünü yanýna yöresine kenarda köþede kalmýþ Türkçü-Milliyetçi oylarý da katarak 24 Haziran sonrasý meclisinin yeni ve amiyane tabiriyle “cilalý” MHP yüzü olacak gibi…

Saða kayan performans

 

Cumhuriyet Halk Partisi, geçtiðimiz yüzyýlýn ilk çeyreðinde kurulan genç Türkiye Cumhuriyetinin “Kurucu” partisi olmanýn rehaveti, kibri ve ataletinden henüz kurtulmuþ deðil.

Dünyanýn batý yakasýnda kurulu olan, kendilerinin de üyesi olduðu Sosyalist Enternasyonalin “sol-demokrat” ilkelerinden imtina edeli hayli oldu.

Öylesine ki; 24 Haziran seçimlerine hazýrlanýrken eski bürokrat ve tek özelliði her fýrsatta dile getirilen “dürüstlüðü” olan baþkanlarý Kýlýçdaroðlu’na muhalefet edenleri saf dýþý býrak(týr)ýp hayli merkez saða kayan bir performans sergiliyor.

Cumhurbaþkaný adaylarý Muharrem Ýnce’yi sanki aday olmaya yönlendirerek, kazanma iddiasýnda olmayý deðil de, kendisinden kurtulmayý önemseyen bir gayretle…

AKP iktidarda deðilmiþ gibi

 

Adalet ve Kalkýnma Partisi, 16 yýldýr iktidarda. Öylesine iktidarda ki; son birkaç yýldýr “Devlet-Parti(si)” performansýnda.

Kurulduðu yýllarda birlikte yola çýkýlan aktörlerin çok büyük çoðunluðu bugün partide deðiller.

Ama partinin baþat aktörü ve ülkenin Cumhur-Baþkaný bütün yetkileri elinde toplamýþ ve yürüyor. Öylesine ki, zaman zaman iktidarda deðilmiþ gibi seçim sonrasý için vaatlerde dahi bulunuyor AKP. Meclis listesini de bu yürüyüþe göre dizayn ediyor…

HDP'nin kolu kanadý kýrýldý

 

Halklarýn Demokratik Partisi, altý bold kalemle çizilmeli ki özellikle son üç yýl içinde (2015’den bu yana) çok zorlu bir dönem geçirdi. Siyasetçi aktörleri hayli kriminalize edildi.

Milletvekillerinin bir bölümü vekillikten düþürüldü, hapse atýldý. Seçilmiþ belediyelerine kayyým atandý. Kolu kanadý kýrýlarak adeta demokratik siyaset yapamaz hale getirildi.   

Þimdi bu dört parti üzerinden bir seçim maratonu yürütülüyor. Ama öylesine bir seçim maratonu ki; cumhurbaþkanlýðý/ baþkanlýk seçimlerinin gölgesinde kalýnan bir seçim maratonu!

Birkaç gün önce (21 Mayýs) Yüksek Seçim Kuruluna apar topar verilen vekil adaylarý listesi üzerinden kimi illerde lokal olarak koparýlan küçük çaplý yaygaralarý saymazsak, önceki seçimler öncesi dönemlere göre nerdeyse potansiyel adaylýk beklentileri olanlardan hiç ses çýkmadý gibi.

AKP, amiyane tabiriyle “çatlak ses” çýkaran muhtemel adaylarýn, aday gösterilme anlamýnda adýný dahi telaffuz etmedi, kimi bakanlar dahil! Kürt cenahýndan önceki dönemde Akpartiden vekil olanlar bu dönemde yedek kulübeye transfer edildi.

Adeta Parti ve Cumhurbaþkanlýðý politikasý üzerinden belirleyici bir tavýr söz konusu oldu.

Partinin iki açmazý var

 

Halklarýn Demokratik Partisi, sanki vekil aday profilleri üzerinde pek durmadý, ya da seçici davranmadý gibi. Olsa da olur, olmasa da kabilinden hýzlý bir listeleme yapýldý. Ýki açmazý vardý HDP’nin. Biri Kürt cephesinde HDP dýþýndaki Kürt Partileri, gruplarý!

Diðeri de Türk(iye) Solu olarak dillendirilen irili ufaklý ve adýna “HDP Bileþenleri” dedikleri yapýlar. Aslýnda bu iki yapýnýn da kitle tabanlarý açýsýndan ortak bir paydalarý vardý.

Ýki yapý da 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra kendi tabanlarýnda hayli marjinalize olmuþlardý. Halklarýn Demokratik Partisinin seçimlerde aldýðý yüzde on civarýndaki (altý milyon oya tekabül ediyor) gücün, iki yapý bir araya geldiðinde yüzde ona bile karþýlýk gelmeyen bir kitlesinden söz ediliyor.

Ýþte bu iki yapýdan basýna yansýdýðý kadarýyla; Kürt partileri ile mutabakata varýlamayýp, “sol” yapýyla anlaþýlarak bir listeleme yapýldý. Sol Bileþenlere tahsis edilen birer kontenjanýn dýþýnda büyük ölçüde HDP’nin gündelik siyaset içinde denediði, yakýndan bildiði Kürt siyasetçileri þahsiyetlerine öncelik verildi. Araya “vitrinlik” birkaç bilinen simayý da katarak.

HDP, siyasal aktörleri üzerinden seçim çalýþmasý yapmayý bir yana býrakmýþ gibi görüntü sergiliyor. HDP’nin önceki yýllardaki siyaset tarzýna göre; Düþük Yoðunluklu bir Siyaset yürütüldüðü/ yürütüleceði görüntüsü var. Bunun boþluðu içerde olmasýna raðmen Selahattin Demirtaþ’ýn bizatihi kendi mesajlarýyla “maðdur benlik” üzerinden doldurulmaya çalýþýlýyor.

Bu cepheden baktýðýmýzda geçen haftaki yazýmda da vurguladýðým gibi Cumhurbaþkanlýðý / Baþkanlýk Seçimleri, milletvekilliði erken genel seçimini “ezecek” gibi görünüyor.

Siyasetçilerin görünür manada dillendirdikleri ekonomi dahil bütün hâli pür melalin sýkýntýlarýna raðmen belirleyici olan ve beklenti içinde olunanDemokratik Siyaset içinde Kürt Meselesinin Çözümünün nereye yürüyeceði konusu…

Bu baptan hareketle KONDA’nýn üç gün önceki Anketlerinin okumasýnýn bir cümlesi dikkat çekiyor. HDP’li Kürt Seçmenlerin yüzde 92’si 24 Haziran seçimleri sonrasýnda yeniden yeni bir “çözüm süreci” beklentisi içinde imiþ.

Hem zaten bizim buralarda gündelik seçmen nabýz yoklamalarý da bunu doðruluyor…

 

Þeyhmus DÝKEN

26.05.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.