'Ýsyan Lideri'nin Newroz’la dönüþü!

23 Mart 2013 13:49 / 1262 kez okundu!

 


Newroz’da okunan mesaj kitlesine hâkim, ne dediðini bilen, asla yenilmediðinin farkýnda bir tarzla kaleme alýnmýþtý.


2013 itibariyle Kürt mitolojisindeki Newroz ritüelini galiba bir kez daha anýmsamakta yarar var.

Demirci Kawa zalim kral Dehhaq’a karþý halký örgütlemiþ ve isyan olgunlaþma aþamasýna gelince önlüðünü bayrak yapýp zalime baþkaldýrýp zaferi kazanmýþtýr. Newroz’a dair hikâyenin özet hali budur.

Üç bin yýl evvelinden bugünlere baktýðýmýzda, Kürt halkýnýn artýk neredeyse ittifakla “Önder” olarak kabul ettiði Abdullah Öcalan’ýn Kürt halkýnýn topyekün direniþine “Bu bir isyandýr. Ben de bu isyanýn lideriyim” sözü anlaþýlýr oluyor.

Newroz sabahý ailece alana doðru araçla giderken bir taraftan da kulaðým Diyarbakýr’ýn sesi Gün Radyo’da idi. Acaba hangi yoldan gidersek alana kadar daha az yürüyüþ mesafesinde aracý park edebilecek bir güzergâh buluruz, sorusuna yanýt arýyordum.

Meðerse benim gibi daha epeyce insan hem de canlý yayýna telefonla katýlarak soruyorlardý sunucuya. Býkmadan usanmadan Zazaki, Kurmanci ve Türkçe yanýtlýyordu sunucu hangi yollarýn açýk olduðunu.

Ýki saatlik araç ve yaya yürüyüþünden sonra alandaydýk. Devasa ve tarihe kayýt düþülecek azamette milyonu aþan insanýn coþkulu katýlýmýydý Newroz görüntüsü.

Çok renkli giysilerin flamalarýn, bayraklarýn, afiþ ve posterlerin rengi vardý Newroz’da. Görsel ve yazýlý basýnýn aslarý diyebileceðimiz medyanýn tanýnan ve bilinen hemen bütün simalarý alanda, protokol sýralarýndaydýlar.

Keþke olsalardý dediðim iki þahsiyeti gözüm aradý, biri yakýn zamanda vefat eden Mehmet Ali Birand’dý, diðeri de haksýzlýða kurban gitmiþ Hasan Cemal’di. Çok büyük medya ilgisi söz konusuydu. Yurtiçinden ve dýþarýdan temsili düzeyde hayli yoðun ilgi vardý.

Seçilmiþler sýrayla sahneye çaðrýlýrken en çok alkýþý Sýrrý Süreyya Önder, Leyla Zana, Ertuðrul Kürkçü ve Osman Baydemir aldý.

Leyla Zana’ya olan yüksek düzeydeki alkýþla birlikte kitleden yükselen “Bijî serok Apo” sloganý anlamlýydý. Kürt halký yaralarý saðaltmayý da çok iyi biliyor. Gönül almayý da! Leyla Zana ile protokol bölümünde merhabalaþýp iki kelime hal hatýr sorduðumda kitleyle “yüzleþme”sinin heyecanýný hissettim.

Kürtler, 1980’li yýllardan bu yana hemen bütün Newrozlarýný siyaseten kutluyorlar, bu aþikâr. Ama tarih yazýlýrken kayýt altýna alýnacak ki; siyasal dozu en yüksek Newroz herhalde 2013 Amed Newrozu olarak kayýtlara geçecek. Çünkü herkes alana daha çok eðlenmek, halay çekmek için deðil; acaba “Ýsyanýn Önderi” ne diyecek diye gelmiþti.

Bu beklentiden olacak ki; sahne ve protokol bölümünün tam karþýsýna denk gelen öngörünümlü, meydana hâkim noktada iki poster, bir afiþ asýlýydý. Posterlerden biri Öcalan’ýn diðeri Agît kod adlý Mahsum Korkmaz’a aitti. Hemen iki posterin yanýndaki afiþ diyordu ki; “Heta kû serok Azad nebe, Aþîtî þaþîtîye”. Yani, “Önder özgür oluncaya kadar, özgürlük yalandýr”

Daha birkaç yýl evvel fotoðrafýnýn meydanda teþhirinin sorun olduðu, gençlerin büyük riskleri göze alarak Öcalan’ýn özgürleþmesi için imza topladýðý Newrozlardan; bugün artýk mührünü mesajýyla, sadece Amed þehrindeki Newroz alanýna deðil, dünyaya da duyurduðu bir aþamaya gelinmiþti, bu çok anlamlýydý.

Kendi kuþaðýnýn cesur çýkýþýna kendisi de katýlmýþ olan Abdullah Öcalan, o kalýcý slogan “Ýnadýna Ýsyan” sözünü yinelercesine “Ýsyan”ýn felsefesini ve tarihe kalacaðýný bildiði süreci okuyan hitabet ve edebi üslubu hayli yüksek mesajýný okuttu.

Mesaj kitlesine hâkim, ne dediðini bilen, asla yenilmediðinin farkýnda bir tarzla kaleme alýnmýþtý.

Pervin Buldan tekdüze bir üslupla Kürtçe, Sýrrý Süreyya Önder ise adeta teatral bir eda ile diksiyoner tarzda mesajý Türkçe okudu. Bu sebeple Türkçe mesaj daha etkili oldu. Meydandaki milyonluk kitle zaten ayaktaydý. Protokol bölümündekiler de Öcalan’ýn mesajýný ayakta dinlediler. Mesajýn okunmasý bittiðinde konfetilerle meydan dalgalandý.

Kürtler bu sürece zaten hazýr(dý). Asýl farkettiðim dýþarýdan gelen yabancý konuklardaki heyecandý, “Galiba bu kez olacak” gibi gözlerinin içi gülen bakýþlarý yakaladým birçoðunda.

Her þey bir yana resmi olarak ve kabul görerek, ayrýca toplumun çok deðiþik kesimlerinin heyecanlý ve meraklý bekleyiþleri ile Ortadoðu halklarýna ve dünyaya mesaj yollayan Öcalan; coðrafik kader birliðine iþaret ediyordu: Dicle ile Fýrat nehirlerinin Sakarya ile Meriç birlikteliðine. Halay ile Delilo’nun Horon ile Zeybek birlikteliðine. Aðrý ile Cudi’nin Kaçkar ile Erciyes dostluðuna…

“Bedeller ödedik, helal olsun” derken “silahlý direniþ sürecinden, onurlu barýþ ve demokratik siyaset sürecine” girildiðine iþaret ediyordu. Silahlý siyasal direniþ sürecinde Kürtlerin kimliklerini yeniden kazandýðýný ve bu vesileyle artýk silahlarýn susup fikirlerin konuþacaðý bir sürece girildiðine iþaret ediyordu.

“Zamanýn ruhunu okuyamayanlarýn, tarihin çöplüðüne atýlacaðý” belagat örnekleriyle de vurgulu tarihi mesajýn en vurucu yanlarýndan biri de; “zaman artýk ihtilafýn deðil, ittifakýn ve helalleþmenin zamanýdýr” diyordu.

Kesin tarih vermemekle birlikte “Silahlý unsurlarýn sýnýr ötesine çekilmesi dönemi gelmiþtir” sözüyle yeni dönemin yeni baþlangýcý içselleþtirdiðini ve “çaðrýma kulak veren milyonlarýn þahidiyim ve diyorum ki silah deðil siyaset dönemi baþlýyor” vurgusunun altýný çiziyordu.

Sadece Kürt halkýný deðil; Osmanlý’dan bu yana “Ýslam bayraðý” altýnda geçmiþte yaþayan halklarýn kardeþlik hukukuna vurgu yapýyordu.

Musa, Ýsa ve Muhammed’in hakikatlerinin yeni bir müjde ile hayat bulacaðý beklentisi. Kürt, Türk, Türkmen, Ermeni, Süryani ve diðer halklar için de özgürlük istenciyle, fikir-ideoloji ve demokratik siyasetin yeni sürecin yol haritasýný oluþturacaðýný vurgulayan Öcalan “ayrýþtýrmak isteyenlere inat birlik olacaðýz” sözleriyle Kürdistan ve Anadolu halklarýnýn birlikteliði vurgusunu öne çýkarýyordu.

Diplomatik bir dille Ermeni halký için “soykýrým” yerine kullanýlan “Büyük Felaket” vurgusu da vardý konuþmada, “Misak-ý Milli” de.

Alandan ayrýlýrken ilköðretim altýncý sýnýf öðrencisi oðlum Dengin sordu. “Baba Apo kaç senedir hapis?” Sen doðmadan iki sene önce hapsedildi dedim, yani 14 sene oldu. “Vay be, tek kiþilik hücrede kalýyor ve bu kadar güzel bir konuþma mesajý yazmýþ, helal olsun” dedi.

Sonuç da Barýþ ve Demokrasi Partisi Eþbaþkaný Selahattin Demirtaþ’ýn gazeteye yorumladýðý Newroz öncesi Abdullah Öcalan görüþmesinde, önderi olduðu “isyan”ýn artýk barýþa evrilmesi gerektiðini ve bu sorumluluðun da “isyan lideri” olarak kendisinde olduðunun bir kez daha edebi ve çok iyi hazýrlanmýþ belagat sanatýnýn zirve bir metin buluþmasý oldu Amed 2013 Newrozu…

Evet, galiba bu kez sahiden Abdullah Öcalan’ýn dediði gibi bu son deðil, yeni bir baþlangýç. Yeni bir dönem baþlýyor…


Þeyhmus DÝKEN

23.03.2013

Son Güncelleme Tarihi: 23 Mart 2013 14:14

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.