Hani kuzu kebabý yenilecekti!

03 Kasým 2012 12:04 / 1291 kez okundu!

 


Tarihi bilenler; 1925 Þêx Saîd Kýyamýndan sonra Þark Ýstiklal Mahkemelerinin Þêx Saîd ve arkadaþlarý için kestiði idam fermanýndan sonra Dîyarbekir'in Daðkapý Meydanýnda Þêx ve arkadaþlarý idam sehpasýna doðru yürürlerken; Þêx Saîd ile Mahkeme Baþkaný sonradan "Ursavaþ" soyadýný alacak olan cumhuriyetin meþhur Ali'lerinden Ali Saip arasýndaki diyalogu bilir.

- Ali Saip Bey hani kurtulmuþ olsaydým Xinûs'da kuzu yiyecektik!

- Ne yapalým Said Efendi Hýnýs'ta kuzu yiyemeyeceðiz.

- Ben Kur'an'a göre doðru olaný yaptým. Mahkemede de doðrularý söyledim. Doðru söylemenin cezasý idam mý?

- Þeyh Efendi bundan daha hafif ceza olur mu?

- Seninle öbür dünyada hesaplaþacaðýz Ali Saip Bey...


Ýþin doðrusu ölüm oruçlarýnýn, bedenini ölümüne açlýða yatýrmanýn 52. gününde Baþbakan'ýn aylar önce oluþturulmuþ bir yer sofrasýný gündemin vakasý imiþ gibi siyasi ve insani talepleri uðruna "açlýða ve ölüme" yatanlara nispet olsun diye gündeme taþýmasý 87 yýl önce bir Kürt önderi olan Þêx Saîd Efendi ile yine o dönemin iktidarýnýn mahkeme baþkaný ile arasýnda geçen bir "kuzu kebabý" muhabbetini anýmsamamý beraberinde getirdi.

Ve sonra, yýllar, yýllar sonra yine Dîyarbekir'de bu kez bir siyasi parti binasýnda yaþanan açlýk grevi ve konuya malzeme kuzu kebabý muhabbetini daha anýmsadým.

Dîyarbekir Qýrýklarýný bilenler bilir. Hayatlarýný yasal olmayan yollardan saðlar birçoðu. Sisteme muhaliftirler. Sistemle barýþýk deðillerdir. Üskýf Qedo bunlardan biridir. Üskýf Qedo, üç adet terzi yüksüðü bir de nohutla; el çabukluðu becerisi ile "bul yüksüðün altýndaki nohudu al parayý" hesabý günlük nafakasýný saðlayan Dîyarbekir qýrýq'larýndan biridir. Hakkaniyetli olduðunu tanýyanlar söylerdi.

Tarih 1990'lý yýllarýn baþýdýr. Þimdiki Barýþ ve Demokrasi Partisi geleneðinin o dönemdeki örgütü Halkýn Emek Partisi (HEP) Diyarbakýr Daðkapý Meydanýna bakan eski Dilan Sinemasý'nýn yanýndaki binanýn ikinci katýndaydý.

HEP il Baþkaný da 1991 Temmuzunda karanlýk güç odaklarýnýn kaçýrýp katlettiði siyasetçi rahmetli Vedat Aydýn'dý. Üskýf Qedo Vedat Aydýn'ý tanýyor ve hele bir ziyaretine gidip bakayým diyor. Parti binasýnýn kapýsýna varýnca kapýda tanýdýk biriyle karþýlaþýyor. "Vedat Abê içerde midir" diye soruyor. Kapýdaki "He, içerdedir. Ama kalabalýktýrlar, ac acýna oturilar" diyor. "Kaç kiþidirler" "Valla kalabalýktýrlar 50-60 kiþi varlar" cevabýný alýnca Üskýf Qedo hemen geri dönüp en yakýndaki kebapçýya gidip duyduðu sayý kadar kebap sipariþ veriyor ve paket yaptýrýp yanýnda ayranlarýyla birlikte garsonlarýn elinde parti binasýnýn yolunu tutuyor.

Elinde kebap paketleriyle kapýdan içeri girince Vedat Aydýn yerinden kalkýp "Hayrola Kadri" diye soruyor. "Heç abê aç acýna oturduðuzi sölediler. Ben de bugün eyi hâsýlat kaldýrmiþtým. Param bari iþe yarasýn dedim". Vedat Aydýn bu açlýðýn öyle sýradan bir açlýk olmadýðýný, siyasi konular için "açlýða yattýklarýný" anlatýr. Ve durum anlaþýlýnca kebaplar dýþarýya çýkarýlýp gerisin geri götürülür.*

Ne inancý gereði hep doðruyu söylemek felsefesinde olan Þêx Saîd, ne de açlýðýn ne için yapýldýðýný bilmeden parasýný sýrf açlarý doyurmak için harcamayý pratiðe dönüþtüren Üskýf Qedo'nun mantýðýný elbette anlamalarý zor. Çünkü Kürdü yok sayan, onun insani taleplerini de yok sayýyor. Tarih bunun sayýsýz örnekleri ile dolu.

Doðrusu 70-80 yýl arayla yaþanan bu iki olayýn üzerinden bir süre daha geçtikten sonra, 2012 Türkiye'sinde kendileri için hiçbir talepte bulunmayýp ilânihaye çözümsüzlüðe yatýrýlan Kürt sorununun çözümsüzlüðünden kaynaklý tümüyle insani ve vicdani talepler için açlýða ve ölüme yatan Kürt gençlerini; geçmiþte kalmýþ bir "yer sofrasý"ný gerekçe gösterip "vicdansýzlýk" yapmayý kendine yakýþtýran bir yeni dönem muktedirine tarihsel muhasebe elbette yapýlacaktýr.

Ama bu tarihsel muhasebeden önce, Kürt gençlerinin tutsaklýkta ölmeyi göze alýp insani taleplerine dahi tahammülsüzlük gösteren muktedirin hâla hangi yüzle kendilerini sorun çözücü gibi görme yalanýna sarýldýklarýný sorgulamanýn arifesindeyiz..

* Bu hikâyeyi yýllar evvel rahmetli arkadaþým Vedat Aydýn'dan Üskýf Qedo ismini anýmsamadan duymuþtum. Yakýn günlerde Mustafa Gazi arkadaþýmýn Lis Yayýnlarý arasýnda çýkacak olan "Diyarbakýr Qýrýklarý" kitabýnýn dosyasýnýn editasyonunu yaparken okudum ve yeniden anýmsadým.



Þeyhmus DÝKEN

03.11.2012


Son Güncelleme Tarihi: 04 Kasým 2012 16:00

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.