Devlet(in) Tiyatrosu Ezberini Bozarken!

17 Kasým 2018 14:56 / 1261 kez okundu!

 

 

Devlet(in) Tiyatrosu Diyarbakýr sahnesinde Kürdi teatral sanata dair ezberini sanki bozuyor gibi...

 

****

 

Devlet(in) Tiyatrosu Ezberini Bozarken!

 

Provalarý yaklaþýk üç aydýr süren ve altý ay kadar önce de 2018-19 programýna alýnan Mem ile Zin oyunu 8 Kasým perþembe akþamý Diyarbakýr Devlet Tiyatrosunun Orhan Asena Sahnesinde perde deyip premierini yaptý.

Ýki perdelik ve iki saat süren Mem ile Zin’i, oyunun yazarý otuz yýllýk arkadaþým Cuma Boynukara ile birlikte izledik.

Mem û Zîn, Memê Alan destanýndan esinlenilerek Ehmedê Xanî’nin 1692 yýlýnda yazdýðý ve tarihten bu yana süregelen bir aþk ve vatan hikâyesi.

Yazýlý metni kitap olarak defalarca okuruyla buluþtu. Ben kitabý 1968 baskýsýndan iki dilli olarak bilirim. Rahmetli Musa Anter’in anlatýcý olarak girizgahýnda gözüktüðü filmi de çekildi.

Benim bildiðim dördüncü kezdir de tiyatro oyunu olarak sahneleniyor. Ýlk kez 1995 yýlýnda rahmetli Veysel Öngören’in yönetiminde Diyarbakýr Þehir Tiyatrosu sahnelemiþti. Ýkinci defa Iþýl Kasapoðlu & Bülent Emin Yarar yönetiminde 2005’te Semaver Kumpanya’da sahnelendi. Altý yýl evvel 2012’de Van Devlet Tiyatrosu Ýpek Atagün yönetiminde sahneledi. Basýndan izledim biliyorum: oyun yazarýnýn metni üzerinde izinsiz deðiþiklikler nedeniyle mahkemelik olunmuþtu.

Ve son kez Diyarbakýr Devlet Tiyatrosu Fýrat Aygün yönetiminde 44 kiþilik oyuncu kadrosuyla Mem ile Zin’i sahneye taþýmýþ oldu.

Oyun üzerine biraz da zamanýn ve mekânýn ruhunu iþin içine katarak bir kaç kelam etmek niyetindeyim.

Ülke, coðrafya ve þehir son üç yýldýr çok zor zamanlardan geçiyor. Cumhuriyetin kuruluþ yýllarýndan bu yana alýþýlagelen parlamenter yönetim biçimi bir süredir yerini baþkanlýk sistemine býraktý. Bu sancýlý geçiþ süreci bir süre daha süreceðe benzer.

Bu süreç içinde ciddi tahribatlar, kentsel alt-üst oluþlar yaþandý. Diyarbakýr Suriçi, Cizre, Yüksekova gibi þehirler tarih ve kültürel kimliðinden hýzlý bir kopuþu yaþadýlar. Kimi yerlerde o ciddi tahribatýn uygulamalý hâli olan ohal durumu kalkmýþ olsa bile sýkýntýlý hâl devam ediyor.

Ekonomik, sosyal, kültürel ve politik ortamýn hayli daraldýðý bir zaman diliminden geçerken dil ve dil üzerinden sanatsal entelektüel performanslar da payýna düþeni alýyor.

Dokuz yýldýr Diyarbakýr Devlet Tiyatrosuna kadrolu yeni oyuncu alýnmadýðýndan tiyatronun doksanlý yýllarýndaki güçlü performansý da bir hayli zayýflamýþ. Bu sebeple hemen ilk aðýzdan söylenecek þu ki;

“Sözleþme” ile tiyatro heyecanlarýný var eden genç kuþak oyuncular oyunda ekip içi çalýþmadan çok sanki bireysel öne çýkma derdine düþmüþler.

Devlet tiyatrolarýnýn en hassas olduðunu bildiðim diksiyon meselesinde oyuncularda arada takýlmalarý fark ettim. Bu durumu kýsmen oyunun ilk gecesine ve henüz oturmamýþlýðýna saydým.

Oyunun müzikalitesi, sahne düzeni, kostüm tasarýmý; ezcümle görsel kucaklayýcýlýk gayet iyi. Beþ Kürtçe þarkýnýn canlý müzik eþliðinde yine canlý olarak seslendirilmesi Devlet Tiyatrosu açýsýndan cesurca.

1994 yýlýnda Cuma Boynukara tarafýndan yazýlmýþ oyunun 25. yýlýnda oyun yazarýnýn kendi þehrinde oyununun sahnelenmesi güzel. Tabii Diyarbakýr Devlet Tiyatrosunun da kuruluþunun 30. yýlýnda böyle bir tercihle seyircisiyle buluþmasý ayrý güzel.

Cuma Boynukara’yý uzun zamandýr tanýdýðýmý baþta yazmýþtým. 1980’li yýllarda bir avuç genç sanat sevdalýlarý olarak önce Diyarbakýr Sanat Tiyatrosu, sonra Diyarbakýr Þehir Tiyatrosu ekibi içinde nasýl zorluklar yaþadýðýný / yaþadýklarýný yakýndan bilenlerdenim. Traktör römorklarýný birleþtirip köy yerinde ya da kasaba meydanýnda seyirlik oyun sahneler gibi oynamak. Ya da metruk bir binaya uzatma kablolarýyla elektrik çekip inadýna tiyatro demek!

Sonra, 1994 yerel seçimleri sonrasý Refah-Yol iktidarý döneminde þehir tiyatrosunun nasýl laðvedildiðini oyuncularýn nasýl ortalýða saçýldýðýný ilgili kamuoyu çok iyi biliyor.

1999’la birlikte belediye yönetimi deðiþip þehir tiyatrosu yeniden kurulunca, bu kez de baþka dar zihinsel önyargýlarla Cuma Boynukara’ya nasýl blokaj uygulandýðýný yine ilgilileri yakýndan biliyor.

Sonuç itibariyle iki saatlik ve iki perdelik Cuma Boynukara metni Mem ile Zin oyunu bittiðinde bütün ekip sahneye çaðrýlýp seyirci ile ilk gecesinde yüzleþildiðinde yanýmdaki arkadaþlara sonra da fuayede Ankara’dan gelen dramaturg Þaziye Daðyapan’a dedim ki; “oyunun bir tek yerinde Kürt kelimesi geçmiyor. Bu, kendi açýsýndan çok manidar! Hiç Kürt demeden Kürdün aþk hâlini anlatmak / sahnelemek! Üstelik beþ Kürtçe þarkýyý hem de hiç Kürtçe bilmeyen oyunculara söyletmek” alkýþý sahiden hakkettiren bir performanstý.

Son bir cümle; Devlet(in) Tiyatrosu Diyarbakýr sahnesinde Kürdi teatral sanata dair ezberini sanki bozuyor gibi...

 

Þeyhmus DÝKEN

17.11.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.