Bir edebiyat adamý Yýlmaz Güney

28 Mayýs 2012 14:50 / 1252 kez okundu!

 


Yýlmaz Güney'in edebi damarý, bir yanýyla ata dede topraðý Kürt coðrafyasýnýn maðrur ve vakur kiþiliði ile kimliðine kattýklarýndan, diðer yanýyla da Çukurova topraðýnýn emekçi, alýnteri döken ýrgat kimliðinden alarak þekillendirdiðini söyleyebilirim.

Ancak ayrýntýlý biyografisini merak edenler bilir Yýlmaz Güney'in gerçek soyadýnýn "Pütün" olduðunu. Kendi ifadesine göre Pütün çok zor kýrýlan meyve çekirdeði imiþ. Bütün hayatý boyunca sanki soyadýna uygun bir profil çizdiðini görmek mümkün Yýlmaz Güney'in.

Elbette ekol olmuþ bir sinema þahsiyetidir Yýlmaz Güney. Ama asýl olarak iyi bir edebiyatçýdýr. Geçen yüzyýlýn 50'li yýllarýnýn sonunda daha sinemada ünlenmeden önce yazmýþtý "Üç bilinmeyenli eþitsizlik sistemleri" öyküsünü. Komünizm propagandasý yapmaktan ceza alýp hapis yatmýþ ve Konya'da sürgünlük de yaþamýþtý.

Ben Yýlmaz Güney sinemasýný ve Yýlmaz Güney'in sanat kurumsallýðýný þahsýnda odaklayarak okuduðumda bütünsel manada Yýlmaz Güney'i bu denli vazgeçilmez kýlan halin edebiyatýndaki gücünden, sinemasýndaki edebi dilinden ve edebiyat ýsrarýndan geldiðine inanýyorum.

O denli inanýyorum ki; sinematografisini ve yönetmenlik sürecini araþtýrýp inceleyenlerin neredeyse mutabýk kaldýklarý bir realitedir kolay beðenmezliði ve titizliði. Kurgusal ve mekân ruhunu özümsemiþ bir edebiyatçý gibi yaþayarak kurmuþtur sinemasýndaki edebi dilini.

Yýlmaz Güney'in edebi damarý, bir yanýyla ata dede topraðý Kürt coðrafyasýnýn maðrur ve vakur kiþiliði ile kimliðine kattýklarýndan, diðer yanýyla da Çukurova topraðýnýn emekçi, alýnteri döken ýrgat kimliðinden alarak þekillendirdiðini söyleyebilirim.

Onun þiirsel metinlerini bir çocuk, bir liseli devrimci âþýk ve dahi bir üniversiteli militan ruhuyla yazýlmýþ þiirler olarak okumak mümkün. Yine roman ve öykülerini damýttýðý, içine sindirdiði Orhan Kemal, Yaþar Kemal edebi geleneðinden beslenerek yazdýðýný söylemek mümkün.

Bestelenerek okunan, filmine de ad olan Arkadaþ þiirine tek baþýna bakarsak bu duygulara ziyadesiyle tanýk oluruz.

Bir kývýlcým düþer önce
Büyür yavaþ yavaþ
Bir bakarsýn volkan olmuþ, yanmýþsýn arkadaþ.
Dolduramaz boþluðunu, ne ana ne kardaþ
Bu en güzel, en sýcak duygudur arkadaþ
Ortak olmak her sevince, her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu
Beraberce el ele.
Olmasýn hiç o ta içten gülen gözlerde yaþ
Bir gün yollarýmýz ayrýlsa bile arkadaþ...

Sevdalýlarýna iliklerine kadar âþýk, ama tercihlerini "Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasýný, lakin aç idik yedik karanfil parasýný" diyecek kadar da emekten yana kullanmýþ bir büyük sinema ve edebiyat þahsiyeti.

Ve belki de benim için Yýlmaz Güney yeni bir sanat dili üzerinde ýsrar etmiþ bir þahsiyettir.

"Bana bir þeyler söyle
Ama kendi dilinden olsun
Belki anlamam dediðini
Ama senin dilinden olsun"

deme yürekliliðini gösteren bir büyük usta.

Durduk yerde bunlarý neden mi yazdým?

Bu hafta tesadüfen iki Yýlmaz Güney Filmini bilmem kaçýncý kez bir daha izledim. O yaban ellerde sürgün diyarlarda öte yakaya göçen büyük bir adamýn serencamýný düþündüm. Düþündüm ve bugün iktidarlardan beslenen ve yaranmak için sürekli kendine "muktedir" arayan, iktidarýna þecaat arzederken aslýnda sirkatini kusanlarý düþündüm. Bir kez daha aydýn olmanýn ne zor bir iþ olduðunu bedenleriyle ödeyenleri düþündüm.

Hazýr Diyarbakýr'da TÜYAP Kitap Fuarý sürüyorken bihakkýn aydýn olanlarýn ve "edep ya hu" diyenlerin yazdýklarýna ve yaptýklarýna kýymet biçmenin adýna bir örnek þahsiyet Yýlmaz Güney'i edebiyatýný ve sinemasýný bir kez daha anayým istedim.


Þeyhmus DÝKEN

26.05.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.