Bilmezdim kelimelerin kifayetsiz kalacaðýný!

31 Aralýk 2011 14:19 / 1335 kez okundu!

 


Lanet olsun bu acýyý yaþatanlara/bu acýyý yaþamayý bu halka reva görenlere. Hangi özür ve hangi devlet sorgulamasý /soruþturmasý, hangi devlet yetkilisinin istifasý bu katliamýn acýsýný dindirebilir ki!

----------------------------------------------------------------------------------------

1917 Oktobr (Ekim) Leninist Devriminden neredeyse yirmi yýl sonra yolu uçsuz bucaksýz Rus steplerine düþen birilerini karþýsýnda gören Rus Mujiklerinin sorduðu malum soru bilinir: "Çar, hâla yaþýyor mu? Yaþýyorsa saðlýðý yerinde, kendisi sarayýnda mýdýr?" Devrim büyük þehirlerde yapýlmýþtýr da! Ýçerlere, kýrsal kesime hâla devrimin sesi nefesi ulaþmamýþtýr.

Bu ironik bilineni neden mi paylaþtým. Söyleyeyim. Yýlmaz Odabaþý'nýn iki dizesi aklýma düþtü; Rusya'dan devrim sonrasý Sovyetler Birliði'nden epeyce uzaktaki Kürt coðrafyasý için diyor ki Yýlmaz: "Orada, feodalizmin ruhu bir ipte sallanýyor / Ama yerinde yeni bir þey yok..."

Þimdiki sýnýrlar doðu ve güneyin öte yakasýndaki Irak, Ýran ve Suriye topraklarýnda yaþayanlarla, Türkiye'dekiler ayný dili konuþup, ayný kültüre mensup ve aidiyetleri de Kürt olduklarý halde; seksen sene evvel tecelli eden cumhuriyetle birlikte birbirlerinden ayrý düþmek durumunda kalmýþlar.

Telaffuz edilen cumhuriyet modernitesi ne gündelik hayatta, ne de toplumsal refahta tecelli edememiþ. Feodal ruh olanca aðýrlýðýyla gücünü cumhuriyet boyunca korumuþ. Hatta korumakta ýsrar etmiþ. Aðalýk, þeyhlik, topraðýn adil olmayan daðýlýmý ve topraktan gelen ürünün adil olmayan bölüþümü de öyle. Sistem feodal yerel erk üzerinden siyasal iliþkiyi Ankara'ya baðlamayý daha doðru bulmuþ. Cumhuriyet boyunca sistem partileri, feodal aðalarý bir güç olarak meclise taþýyýp temsiliyeti saðlamayý doðru bulmuþlar.

"Sýnýr ticareti" adýný koyduklarý bilumum kaçakçýlýk bütün asker sivil bürokrasinin resmen deðil ama bilinen ve gýyaben bilgisi dâhilinde, hatta halk telaffuzuyla "hisseden pay almayla" bugüne dek süregelmiþ. Bunun adý kaçak çay, sigara, þeker, mazot gibi "masum" ürünlerin yanýnda; silah ve uyuþturucu kaçakçýlýðýnda da farklý boyutlarda yýllar yýlý yaþanmýþ. Ýki denk yatak ve somya ile bölgeye gelen kamu görevlisi subaþýndakilerin, birkaç yýllýk "doðu mecburi hizmeti" sonrasýnda "dünyalýklarýný" saðlayarak batýya avdet ettikleri çokça hikâye edilenlerden. Hatta hikâye ne kelime herkeslerin malumu...

1943'teki 33 Kürt köylüsünün Mustafa Muðlalý Paþa tarafýndan Van'ýn Özalp ilçesinde katli ve tarihe "33 Kurþun ve Muðlalý Vakasý" olarak geçmesi cumhuriyetin kara bir lekesiydi. Þimdi de herkeslerin malumu olan tarihe not düþülecek bir baþka büyük katliamla pekiþti. Çoðunluðu genç ve ayný aileden, ayný köyden olan 40 dolayýnda Þýrnak köylüsü, kiþi baþýna 30 ile 50 lira arasýnda kazanacaklarý bir bedel için yaptýklarý sýnýr ötesi kaçakçýlýðýn bedelini resmi yetkililerin aðzýyla "Operasyon Hatasý" þeklinde parçalanarak canlarýyla ödediler. Þairin kelamýnca; Pasaporta ýsýnmamýþtý içleri ve buydu katledilmelerine sebep suçlarý...

Bembeyaz kar'a kan bulaþtý. Otuzlu yaþlarýnda ya var ya yok, gencecik bir kadýn, belli ki o bir ana; feryat ediyor: "Kûre min, kûre min. Sêzdeh salî bû..." (Çocuðum, çocuðum 13 yaþýndaydý) diyor. Bembeyaz karýn üzerine tek sýra boylu boyunca dizilmiþ cesetler. Cesetler adeta bir denk gibi sicimle baðlanmýþ. Ýnsanlar, belli ki yakýný olduklarý cesetlerin baþucuna çömelmiþ, baþlarý ellerinin arasýnda, çaresizler. Cesetlerin ayakucunda toplaþmýþ köylüler, baþlarý önlerinde. Battaniyelere sarýlý cesetleri, sýrayla ve üst üste traktöre yüklüyorlar. Saðdan ve soldan sarkan iki kaçak balya çay ya da sigara yükü gibi ölü kaçak(çý) insan bedenleri sarkýyor eþeklerin sýrtýnda. Cesetleri yükleyen erkekler vakur ve sessiz. Kadýnlar, ne de olsa ana, doðuran, öfkeli ve hesap soruyorlar dilleri döndüðünce. Kelamýn tükendiði, gözyaþý pýnarlarýnýn kuruduðu demdir bu! Kar beyaz kar, kana bulanmýþtýr, yoksul, çaresiz ve kaçakçý Kürt köylülerinin kanýyla. Ne acý. Dilim tutuldu ve yazacak kelimeleri bulmakta gerçekten zorlandým.

Lanet olsun bu acýyý yaþatanlara / bu acýyý yaþamayý bu halka reva görenlere. Hangi özür ve hangi devlet sorgulamasý / soruþturmasý, hangi devlet yetkilisinin istifasý bu katliamýn acýsýný dindirebilir ki! Þiddetle protesto ediyor, lanetliyor ve artýk yeter diyorum.


Þeyhmus DÝKEN

31.12.2011


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.