Faþizmin babasý ÞEYTAN ve onun ýrkçý çocuklarý (2)

30 Temmuz 2012 13:51 / 2240 kez okundu!

 


Geçmiþin kan ve ihtiras dolu sayfalarýndan geriye Zarifce söylenmiþ tek söz kalýyor: “Ne çok acý var”.


Denizden gelenlerin Yüce Ruhun topraðýna ektiði ihaneti görmüþtü “Yeni Dünya”nýn yerlileri.

Doðanýn sessiz ahenginde yaþayan huzurun sakinleri, böylece barut ve kan kokusuyla tanýþtýlar.

Beyaz adamýn insanýn derisine ve onuruna karþý aldýðý cepheyi irdelemeye çalýþtým geçen yazýmda.

Kanlý geçmiþin gölgesi Amerika yerlilerini günümüzde de izlemeye devam ediyor. Sayýlarý ve kabile çeþitliliði oldukça azalan bu insanlar, ýrk ve kültür benliklerini yaþatmak için zorlu bir mücadele veriyorlar.

Geçmiþine acýnýn sýzdýðý insanlarda baþka bir bilgelik vardýr.

Ben de bu gerçeðin peþine düþerek 6 yýlý aþkýn bir süre içinde yaþadýðým Yeni Dünya’nýn asýl yerlilerini, kendi anlatýmlarýndan dinlemek istedim. Kendisi de Mohawk kabilesinden olan bir profesörün bu konuda verdiði derslere katýldým. Ve kimlikleriyle varolma savaþý veren bu insanlarýn ellerinden alamadýklarý tek þeyin tabiata ve tüm canlýlara karþý duyduklarý sevgi ve vefa gücü olduðunu gördüm.

Profesörün kendi yerli hikayesi de ilginç ve dokunaklýydý. Derse Mohawklarý simgeleyen sembollerle süslenmiþ püsküllü yeleði içinde geldi. Siyah uzun saçlarý ve esmer yuvarlak yüzüyle geçmiþten kalan bilge bir savaþçýyý andýrýyordu.

Amerika yerlisi olduðunu orta yaþlara gelince öðrendiðini söyleyerek baþladý konuþmasýna. Büyükbabasýnýn sýr gibi sakladýðý geçmiþi keþfettiðinde dünyanýn kendisi için ne kadar deðiþtiðini ve ýrkýnýn kendisine býraktýðý o deðerli acýyla birdenbire nasýl tanýþtýðýný anlattý. Büyükbabasýnýn aile kimliðini saklamasýnýn sebepleri vardý.

Beyaz adam o gün olduðu gibi yakýn geçmiþte ve hala yerlilerin yaþam hakkýna ambargo koymaya devam ediyordu ve yerli ismi taþýyan, kabile kaydý olan, akrabalýk iliþkisi tescillenmiþ herkesi ülkenin ortak haklarý olan eðitim, iþ gücü, saðlýk güvencesi ve siyaset gibi alanlardan gizli – açýk men ediyordu.

Beyaz kýz, yerli adamla evlendirilmiyordu.

Büyükbaba da bunu bildiði için çareyi gerçeði saklamakta bulmuþtu.

Profesör, ilginç bir rastlantý sonucu köklerine ulaþtýðýnda büyükbabasýnýn endiþelerini içinde hissetmeye baþladýðýný anlatýyor. Eþi beyaz adamýn kýzýydý ve üstelik iki de çocuklarý olmuþtu. Kendisi Amerika'nýn en prestijli üniversitelerinden birinde öðretim üyesiydi.

Irkýnýn talihi karþýsýnda büyükbabasýnýn tavrýný sürdürmek yerine etkin bir özne olmayý seçtiðini söylüyor. Eþine ve çocuklarýna durumu açtýðýnda onlarýn da gerçeði sahiplenmesinden duyduðu onuru okuyoruz gözlerinde.

Halkýna dair anlattýklarýndan ilginç sonuçlar çýkýyor:

Bugün bile egemen gücün sunduðu sýnýrlý þartlarda getto hayatý yaþayarak mücadele veren yerliler olduðu gibi; legal dünyadaki bastýrýlmýþlýklarýnýn bir nev’i diyetini ödetmek isteyen yer altý yerlileri de var aralarýnda. Bahsettiði bu yerli grubu bugün Amerikan kumarhane mafyasýnýn önde gelen güçleri arasýnda sayýlýyor.

Ve iblis… Topraðýn damarlarýnda raks ediyor…

Ezelde ettiði yemine sadýk kalan þeytanýn batý ve doðudaki çocuklarý ise; ötekinin derisi üzerinden kendine kimlik biçmeye devam ediyor.

Son sözü, geçmiþi kanatýlan masumlar söylecek:

“Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz.”

(Ute Kabilesi)


Özlem COÞAN

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.