YİNE NATO, YİNE NATO
18 Mayıs 2022 13:05 / 487 kez okundu!
"Siyasi pratiklerim, neredeyse NATO protestolarıyla başladı diyebilirim. Üniversite öğrenciliğim sırasında katılmaya başladığım ve ömrüm boyunca devam ettiğim, legal illegal "NATO'YA HAYIR" protesto gösterileri epeyce vardır. Bu miting ve protestoların neye yaradığı, ne işlev gördüğü ayrı bir konudur ama... benim şimdiki tutumum ise şöyledir;
Mümkünse İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine başvurusu, kabul edilmesin, değilse de kritik konular pazarlık masasına yatırılsın..."
***
YİNE NATO, YİNE NATO
Siyasi pratiklerim, neredeyse NATO protestolarıyla başladı diyebilirim. Üniversite öğrenciliğim sırasında katılmaya başladığım ve ömrüm boyunca devam ettiğim, legal illegal "NATO'YA HAYIR" protesto gösterileri epeyce vardır. Bu miting ve protestoların neye yaradığı, ne işlev gördüğü ayrı bir konudur ama "İkinci Dünya Savaşı" (ya da ikinci paylaşım savaşı) sonrası kurulan Dünya düzeninin temel kurumlarından olduğu adeta kafamız çakıldı. Karşısına da "Varşova Paktı" konulmuştu. Bize göre "Varşova Paktı" tarafı insanlığın geleceğiydi ki o da ayrı bir konudur.
Ne hazindir ki "NATO ÜYESİ " bir ülkede, o ülkenin seçilmiş liderini tedirgin etse de, protesto gösterilerinde bulunmanın konforu, ne yazık ki sözkonusu ülke liderinin, "Varşova Paktı" lideri konumundaki "Sovyetler Birliği" ile yakın ilişki kurması konusunda yoktu. Bu yolda bir başbakan idam edilmiş, bir başbakan hükümetten kovulmuştu.
YİNE NATO
Şimdi yine gündemimizde NATO meselesi var. Bu defa iktidarda, halkla bağları kuvvetli, organik bir lider var. Gelişmelere Batı'dan değil kendi Ülkesinden bakan bir Lider var. Bugün olduğu gibi çok kritik dönemlerde bile sarsılmayan bir irade var. Batı'nın hınk deyicisi olmadığını her defasında gösteren bir Erdoğan var. Bir defa "bir dakika" demiştir, daha biz sözümüzü söylemedik demiştir. Bu duruş çok kıymetlidir, bin mitinge, bin gösteriye bedeldir. Yaptığının özellikle ABD başta olmak üzere Batı için sindirilebilir bir şey olmadığı ve de buna hiç alışık olmadıkları aşikardır. Adeta şok yaşamışlardır. Artık bundan sonrası bir satranç tahtasıdır. İlk hamle yapılmıştır.
Bu hamleyi heyecanla desteklerken, süreci herhangibir maceracılığa izin vermeden, siyasi olgunlukla yürüteceklerine inancım tamdır.
Benim şimdiki tutumum ise şöyledir;
Mümkünse İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine başvurusu, kabul edilmesin,
Değilse de kritik konular pazarlık masasına yatırılsın...
SÖMÜRGECİ, KOLONYALİST GELENEKTEN GELEN BUGÜNÜN EMPERYALİSTLERİNİN ASKERİ GÜCÜ OLAN NATO'NUN, GENİŞLEMECİ POLİTİKASINA KARŞI DURULMALIDIR!
Necmi DEMİRCİ
