Sen ve Zen
17 Haziran 2009 02:19 / 2382 kez okundu!
Maddiyattan maneviyata yol alırken yolum sana düştü. Biriktiricilikten kurtulurken. Sahip olmak yerine olmaya çalışırken. Zihnimi boşaltırken seninle doldu.
Herkes bir şeylerin peşinde koşarken sen yeni mantram oldun. Mülkiyet hastalığından kurtulup sana sahip olmamaya çalıştım. Olumlu düşünüp diri olmaya çalıştım. Dere gibi akmaya. Akışa uymaya.
Her şey frekans meselesi ama dekoderin olacak ki çözeceksin.
İnsan olmak ne zor. Hayat kaotik ama basit, gizemli ama sıradan, neşeli ama hüzünlü. Bütün bunlar nasıl oluyor da oluyor. Derinleşmek ama sadeleşmek ne zor. Hedef yükseltmek ama hedef küçültmek aynı zamanda ne zor. Derin maviliklerde sarhoş olmamak ne zor. Derinlikten korkmamak da.
Derin olmak yüzüklerin efendisindeki yüzük gibi, güçlü olmayan taşıyamıyor. Sindirmeyen merhaba uzaylı konumuna düşüyor. Olumlu enerjiyi taşıyabilmek de zor. Kendini kozmik dünyanın aracı kanalı sanmamak da. Herkes transistorlü radyo gibi bir kanal yakalıyor, tutturup gidiyor. Dünyanın dengesi öyle bozuldu ki yakında buzul çağı başlayınca hepimiz kristalleşeceğiz.
Sonuçta herkesin bir paradigması, bir trafiği var. Herkesin bir Ferrari’si yok ki satsın. Veya bir Secret’ı. Denize dalacaksan Sharm El Sheik’e gidersin, boğulmamış olursun.
Derin suların mavi gülü idin sen. Derin mavilerin de fırtınaları olur, köpek balıkları olur. Derin mavilikler ve gökler. Her şey mavi. Güller derin dalar kartallar ise yüksekten dalar. Ama sen bir gün mavi bir gün kırmızı oluveriyordun. Gül goncası. Yoksa sen batmış bir yelkenli gül müsün. Beni ancak reiki vererek kurtarırsın.
Geçmiş yaşamlardan bir tanışıklık mı var acaba. Sezgilerim böyle söylüyor. Yoksa bir imge misin. Kendi özümün yansımasını mı görüyorum sende. O zaman aynan temiz senin. Odandaki akıllı cam da temiz olmalı. Bak oraya bir mavi kalp çizdim.
Beni paralelize ediyorsun. Halbuki Gaudi’nin eserleri dışında hiç böyle olmamıştım. Her şey göreceli aslında bir Escher grafiği gibi.
Sen özümü sevdin sunduklarımı değil. Belki de ben senim.
Bildiğim bütün nefesleri uygulasam da normale dönemiyorum. Çünkü seninle uçmaya başladım yükseklerde. Hız nefesimi kesiyor, oksijensiz kalıyorum. Derinden yüzeye çıkmalıyım. Derinde de nefessiz kalıyorum. Gizli bahçende kayboluyorum.
Zensiz olmuyor. Sensiz de.
Gökhan Özgen
17.06.2009