Değiştikçe her şey aynı kalıyor
12 Ocak 2009 15:23 / 2413 kez okundu!
İnsanoğlu milyonlarca yıldır dünyamızda yaşamaktadır. Toprağını, suyunu, denizini, dağını, yağmurunu paylaşmaktadır. Bilimsel, kültürel, sanatsal güzellikleri de insan yaratmıştır.
Ancak aynı insanoğlu milyonlarca yıldır birbirini boğazlayıp yemektedir aynı zamanda. Hırsından, egoizminden, üstünlük kompleksinden dolayı. Ben, sen, din, ırk savaşları, çıkar çatışmaları tarih boyunca insanları hırpalamış ve tarihte kanlı sayfalar oluşturmuştur.
İnsanoğlunun çarpıcı bir serüveni var yerküremizin üzerinde. Doğa ile savaş, açlığı yenme didişmesi, icatlar, keşifler, çağlar, dinler, diller, kültürler, savaşlar, sanat. Ve insanın egosu. “Ben” duygusu. İnsanoğlunun en büyük ayıbı. Bütün dinler, öğretiler egonun karşısında yer alırlar ama gerçek değişmez. İnsan her zaman her olayda benini açığa vurur. Kavgaların, savaşların, açlıkların temelinde ben-biz yatar. Çıkarcılık, kompleks, hırs, talan, sömürü, haksızlık, kavga. İnsanın çektiği acı. Herkes dünyayı, güzellikleri, mutlulukları birlikte paylaşalım diyor ama dünyamıza bakarsanız egoların hırlaşmalarını ibretle seyredebilirsiniz.
Dünyayı yaşanmaz hale getiren bu insanların yanında insan olduğumuz için bizi onurlandıran, insanlığı yücelten insanlar da var elbette. Sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı aşılayan, yayan ve öyle yaşayan büyük insanlar. Ayrıca bilim adamları, hekimler, kaşifler, sanatçılar, eğitimciler, sporcular. Ve dürüst insanlar, çalışkan insanlar.
Son on yıllarda insanlık, dil, din, ırk farkı gözetmeden ve coğrafik sınırsız bir bütün haline gelmenin temelini atmış ve savaşsız, özgür, paylaşımcı, kirletilmeyen bir dünyaya doğru gitmektedir. Ancak, insanların, toplumların, milletlerin egolarını kontrol altına almaları hiç de kolay olmayacaktır. Tarih böyle söylüyor.
İnsanı mutlu eden bir yönetim modeli bulunacak bir gün. İzm’ler, dinler. İnsanlık, aynı yerküreyi paylaştığımızın bilinci içinde dil, din, ırk gözetmeden, sevgiyle, egosuz, yapmacıksız, adil olarak evrensellik, adalet, sanat, spor, sağlık, eğitim, bilim, gıda, ulaşım, yerleşim sorunlarının üstesinden gelirse insan kurtulur.
Dünyamızda olup bitenler insanın ayıbıdır. Ama insan beyni de geç gelişmektedir. 60 milyon yıl sonra vardığımız nokta budur. Yapılmakta olanlar bugünün doğalıdır. Ve birkaç bin yıl sonraki insanlar bugünü engizisyon misali anacaktır.
Savaşın, kinin, kirliliğin, açlığın, zorbalığın olmadığı bir dünya olacak elbette bir gün. Ne kaldı ki şurada? 1-2 bin yıl. İyimser düşünürsek…
12.01.2009, İzmir