ÝKÝ BÝNLÝ YILLARIN EN ÝYÝ 25 FÝLMÝ - 2
01 Temmuz 2010 21:45 / 2478 kez okundu!
Emin Yeðinboy, izmirizmir.net için geleneksel hale gelen “yaz sezonu özel programý”nda bu kez ÝKÝ BÝNLÝ YILLARIN EN ÝYÝ 25 FÝLMÝ'ni tanýtmaya devam ediyor. Ýyi seyirler... :))
Listemizi hatýrlayalým:
1- Ýhtiyarlara Yer Yok-No Country For Old Man, 2007, Yön: Coen Kardeþler
2- Saklý-Cache, 2001, Yön: Michael Haneke
3- Aþk Zamaný-Fa young nin wa, 2000, Yön: Wong Kar-Wai
4- Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikasti-The Assasination of Jesse James by the Coward Robert Ford, 2007, Yön: Andrew Dominik
5- Dogville, 2003, Yön: Lars von Trier
6- Avatar, 2009, Yön: James Cameron
7- Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi, 2002-2004, Yön: Peter Jackson
8- Tanrý Kent-Cidade de Deus, 2002, Yön: Fernando Meirelles
9- Kanlý Pazar-Bloody Sunday, 2004, Yön: Paul Greengrass
10- Açlýk–Hunger, 2009, Yön: Steve McQuenn
11- Konuþ Onunla-Hable con ella, 2002, Yön: Pedro Almadovar
12- Karanlýk Yolculuk-Danny Darko, 2001, Yön: Richard Kelly
13- Paramparça Aþklar Köpekler-Amores Perros, 2002, Yön: Alejandro Gonzalez Ýnarratu
14- Baþkalarýnýn Hayatý-Das Leben der Anderen, 2006, Yön: Florian Henckel von Donnersmarck
15- Mulholland Çýkmazý-Mullholland Drive, 2001, Yön: David Lynch
16- Kara Þövalye-The Dark Knight, 2008, Yön: Christopher Nollan
17- Bir Rüya Ýçin Aðýt-Dream For Requiem, 2002, Yön: Darren Aronofsky
18- Dönüþ-Vozyyrashchenie, 2003, Yön: Andrei Zvydagintsev
19- Amelie-Le Famouleux Destin d’Amelie Poullain, 2001,Yön: Jean Pierre Jeunet
20- Yaratýk-Gwoemul, 2006, Yön : Bong Joon-Ho
21- Sarhoþ Atlar Zamaný-Zamani Barayi Masti Ashbi, 2000, Yön: Bahman Ghomani
22- Billy Eliot, 2000, Yön: Stephen Daldry
23- Afili Delikanlý-Sweet Sixteen, 2002, Yön: Ken Loach
24- Yasak bölge 9-District 9, 2009, Yön: Neill Bloomkamp
25- Kan Dökülecek-There Will Be Blood, 2007, Yön: Paul Thomas Anderson
2007’de Yabancý Film Oscar’ýný kazanan Baþkalarýnýn Hayatý, Berlin Duvarýnýn yýkýlmasýndan önce, Doðu Almanya sosyalist partisinin sanatçýlar, entelektüeller üzerindeki baskýsýný konu alan bir öyküyü anlatýr. Ýstihbarat teþkilatýnda izleme ve dinleme görevlerinde uzmanlaþmýþ, gizli polis Gerd Wiesler (Ulrich Mühe) bir grup sanatçýyý dinleyerek sistem aleyhine faaliyetleri hakkýnda kanýt toplamaya çalýþýr. Gördükleri, duyduklarý kendi yaþamý, parti politikasý üzerine olan inancýný ciddi þekilde sarsar. Özgür düþüncenin insan bedeninden uzaklaþtýrýlamayacak kadar bir parçasý olduðunu kavramaya baþlar. Ulrich’in çizdiði görevine sadýk polis portresi tüm zamanlarýn en baþarýlý oyunculuk performanslarýndan birisi olur. Oyuncu filmden kýsa bir süre sonra yaþamýný kaybeder. Yönetmen Donnersmarck ise ilk uzun metrajýnda harikalar yaratýr ve Hollywood’a transfer olur.
Richard Kelly, Karanlýk Yolculuk-Danny Darko ile en iyi ilk film yapan yönetmenler arasýna adýný yazdýrýr. Senaryosunu da kendi yazan Kelly, zaman içinde yolculuk kavramý gibi fantastik bir temayý gerilim dolu bir öykü ile harmanlar. Uyurgezer, þizofren bir ergenin karanlýk dünyasýný, tutucu kasaba yaþamýna yapýþtýran Kelly, yarattýðý gizemli atmosfere kuantum fiziði gibi ilginç bir kavramý eklerken, gelecek ve geçmiþ arasýndaki iliþkiyi sorgular. Geniþ bir seyirci kitlesine ulaþamayan film, kulaktan kulaða yayýlarak zamanla bir kült filme dönüþür. Katýldýðý birçok festivalden ödülle dönen filmde, Darko’yu oynayan Jack Gyllenhaal daha deneyimsiz bir oyuncu olarak baþarýlý performansý ile dikkat çeker. Son on yýla hakim karanlýk filmler arasýnda Bir Rüya Ýçin Aðýt, uyuþturucu alýþkanlýðý, yalnýzlýk ve TV baðýmlýlýðý üzerine birbirine paralel çarpýcý yaþam öyküleri anlatýr. Brooklyln’den baðýmlýklarýn yýktýðý dört yaþamýn üzücü yaþamlarýný tanýtýr. 2008’de Güreþçi ile sýký bir çýkýþ yapan Darren Aronofsky’nin en baþarýlý filmlerinden olur. Diðer karanlýk bir öykü ise Batman-Gece Þövalyesi tüm zamanlarýn en baþarýlý çizgi roman uyarlamasý olarak anýlýr. Çekimler sonrasý yaþamýný kaybeden Heath Ledger’in canlandýrdýðý Joker karakteri Oscar ile ödüllendirilir. Yönetmen Nolan yönettiði ikinci Batman ile seriye yeni bir ruh kazandýrdýðýný kanýtlar. Rus yönetmen Andrei Zvyagintsev, Dönüþ ile çok baþarýlý bir ilk film gerçekleþtirir. Yýllar sonra geri dönen bir baba ve oðullarý arasýndaki iliþkiyi anlatan öykü, unutulmayacak bir final ile sonlanýr.
Amelie ise bu karanlýk dönemin en renkli ve umut dolu filmi olur. Ýyi kalpli Amelie baþkalarýný mutlu etmek için çýrpýnýr durur. Son Umut ise artýk insanýn üreyemediði bir dünyadan distopik ve karamsar mesajlar gönderir. Gerçekçi yapýsý ile son yýllarýn en baþarýlý bilim kurgusu olur. Neill Bloomkamp ise Yasak Bölge 9‘da uzaylýlara yeni bakýþ açýsý getirir, dünyada mülteci muamelesi gören itilip, kakýlan yaratýklar olarak insanlarýn þiddetine maruz kalýrlar. Güney Kore Sinemasýnýn son yaratýcý yönetmeni Bong Jon-Ho ise Yaratýk ile bu türe yeni bir soluk kazandýrýr. Sudan çýkan bir yaratýk çevresinde insan iliþkileri tartýþýlýr. Mizahi bakýþý hiç kaybetmeyen bir yaratýk filmine çok sýk rastlanýlmaz.
2000’de Cannes Altýn Kamera ödülü kazanan Bahman Ghomadi’nin Persçe-Kürtçe filmi Sarhoþ Atlar Zamaný, yoksulluk ve çaresizlik üzerine insanýn içini acýtan kareler sunar. Görselliðin ön planda olduðu öykü Ghomadi’nin kendi topraklarý olan Ýran yakýnlarýndaki Bane köyünde çekilir.
Kan Dökülecek’de toz toprak içinde bir petrolcü köyünde geçer. Ama bu kez yönetmen Paul Thomas Anderson Amerika’nýn temelini oluþturan sömürgeci ruhun bir insan bedeninde nasýl acýmasýzlýða dönüþebileceðini, insani deðerlerini nasýl kaybedebileceðini, sermaye-din iþ birliðini epik bir öykü ile anlatýr. Daniel Day-Lewis’e ikinci Oscar’ýný kazandýran performansýnýn bilhassa son yarým saatlik bölümü inanýlmaz bir oyunculuk dersidir. Ken Loach üretken bir yönetmendir. Son on yýlda toplam beþ film yapan usta Ýngiliz bilhassa Afili Delikanlý ile dikkat çekti. Ýngiliz varoþlarýndan kopup gelen gerçekçi bu öyküde sinemasýnýn tüm nüvelerini bulmak mümkün; umut, çaresizlik, sevgi, pes etmemek. Pedro Almadovar son on yýlý sinemasýna yeni bir bakýþ açýsý, yeni bir renk kazandýramadýðý için çok formda geçiren yönetmenler arasýnda sayýlamaz. Fakat Onunla Konuþ Almadovar’ýn sinemasýnýn tüm renklerini, ahengini taþýyan bir film oldu. Almadovar’ýn çok farklý iþler yapmasýný da istiyor muyuz?
Devam edecek...
Emin Yeðinboy
30.06.2010