|
editor
|
Genel seçimlere sayılı günler kaldı. Öyle olunca da ister istemez yazılarımızın konusunu da oluşturur oldu. Ee, kolay değil tabii. 4 ya da 5 yıl ülkemizin ve tek tek bireyler olarak kendimizin, çevremizin geleceğini, yaşamını şekillendirecek verilecek kararlar.
Bu seçimlerde demokrasi ile 'temsil' ile açıklanması mümkün olmayan yüzde 10 seçim barajını aşabilmek için geliştirilen, "bağımsız adaylar" formülü seçim sürecine heyecan, coşku ve umut katan bir gelişme oldu. Hem de 'barajları" delen bir işlev görecek.
* * *
Birbirinin aynı politikaları, dolambaçlı ifadelerle, parlak, süslü vaatlerle ve cilalı sözlerle sunan partiler içimizi karartıyordu. Hele bu seçimlerde "korkular" üzerine politikalarını şekillendirenlerin artması. İç karartmanın ötesine geçip, mide bulandırıcı bir hal almıştı. Neyse ki, şimdi "oyumuz boşa gidecek" endişesini de taşıtmayan çok ciddi seçeneklerimiz var.
Kendilerini tanıdığımız, söylemlerini, yaşam felsefelerini bildiğimiz İstanbul 1. bölgeden 'solun bağımsız ortak adayları' Mehmet Ufuk Uras ve İstanbul 2. bölgeden Baskın Oran hocadan sonra, önceki gün 'Türkiye Yeşilleri' de adaylarını açıkladı. İzmir 2. bölgeden Bilge Contepe ve Bursa'dan Neriman Gül Eren...
İnsan türünün, kapitalist egemenlerinin 'doyumsuz kârları' uğruna dünyayı yok etme girişimlerinin yarattığı "Küresel Isınma" artık gözle görülür ve yaşamımızı etkiler noktaya geldi. Her gün hızla eriyen buzullar ve yaşam alanlarının yok olması ile varlıkları tehlikede olan 'kutup ayıları' her an gözümüzün önünde. Televizyonlar yansıtıyor. İşte tam da, bunaltıcı, kavurucu sıcakların, susuzluk tehlikesinin bastırdığı bir noktada, İstanbul'da yaptıkları toplantıda "yüzde 10 barajının çok sesli bir demokrasi anlayışının önünü tıkadığını" söyleyen yeşil adaylar, "Türkiye'de yargı kararları ile çevre mücadelesinin çözülemeyeceğini gördüklerini, çevre mücadelesinin ancak siyasi bir yolla çözüleceğini bildiklerini ve bu gerekçeyle yola çıktıklarını" söylediler. Ayrıca, "Yeşil kadın adaylar" Meclis'te erkek egemenliğine karşı mücadele etmek ve tüm kadın mücadelelerin sesi olmak istediklerini de ifade ettiler.
Bakın, İzmir 2. bölgeden Bilge Contepe ve Bursa'dan Neriman Gül Eren'in programlarında neler var: "Kadınların sesi olmak, Küresel ısınmayla mücadele etmek, Organik tarımın gelişmesini sağlamak, Doğanın ve hayvanların haklarını savunmak, Meclise barış ağacı dikmek, Nükleer enerjiye karşı çıkmak, güneş enerjisini yaygınlaştırmak, Sosyal haklar için mücadele etmek, Doğal ve kültürel değerleri savunmak,.."
* * *
"Doğanın da hayvanların da ne kendini savunacak 'avukatları', ne çıkarlarını koruyacak 'sendikaları', ne de 'oy hakları' var. Ama, bunun bilincinde olarak, tüm canlıların yaşam hakkını savunan, yaşamı eşit ve adil paylaşmak için "türcülüğü" reddeden bir noktadan baskı ve sömürüye karşı çıkan duyarlı insanların 'oy hakları' var" diye tekrarlıyorum sürekli.
Sevindirici bir yanı var. Bu köşede Şubat ayındaki bir yazımda sizlerle paylaşmıştım. Biliyorsunuz, Seslenişimiz Van'dan duyuldu ve bizlere beste(*) olarak döndü.
Önümüz seçim. Ümit ederiz bu kez de duyarlı yurttaşlar tarafından söylediklerimiz paylaşılır ve adaylarımız, "vekillerimiz" olarak meclise girer..
---------------------------------------------------------------------------------
(*) 'Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi' mezunu olan ve halen Van 'Atatürk İlköğretim Okulu'nda müzik öğretmenliği yapan Ercan Işkıncı, "Dünya Yalnız Bizim Değil" adıyla nefis bir beste yaptı. Besteyi dinlemek ve bilgisayarınıza yüklemek için şu adresi tıklayın:
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
