Muhalefet şansını kullanamayan muhalifler

28 Şubat 2015 16:23 / 969 kez okundu!

 

 

Genel seçimlere üç ay kala siyasetin tansiyonu yükseldi.

İktidarla muhalefet partileri arasında halkın hiç de ilgisini çekmeyen, sözüm ona halkın tercihlerini etkilemeye yönelik bir polemik yarışı sürüyor.

Son olarak Şah Fırat operasyonuyla Süleyman Şah türbesinin yerinin değiştirilmesi üzerinden AK Parti'ye yüklenmeye çalışan muhalefet, farkında olmadan yine iktidarın belirlediği gündemin peşine takıldı gidiyor.

Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bu iktidar döneminde toprak kaybettik”

“Türkiye’nin itibarını yerle bir ettiler.”

“İşid’le anlaşma altı ay öncesinden yazıldı.”

“TSK, YPG den destek aldı”

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün

Fırsat bu fırsat deyip hızını alamayan kimi muhalifler işi daha da ileriye götürüp, AK Partiyi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.

“Bonzaideki artışın sebebi bu iktidar!”

“Kadına yönelik şiddet bu hükümet zamanında arttı.”

Neredeyse Özgecan’ı Erdoğan öldürttü, bu cinayetin de sorumlusu ve suçlusu bu iktidardır, diyecekler.

Siyaset yaptığını sanan bu parti yöneticilerinin söylemleri halkta karşılık buluyor mu?

Kesinlikle hayır!

Çünkü vatandaş, sorunlarına çözüm istiyor, oysa bunlar yalnızca sorunların listesini çıkarıyorlar, sıralamakla yetiniyorlar.

Peki! saydığınız tüm bu sorunların çözümü konusunda siz ne öneriyorsunuz, sizin ekonomik, sosyal projeleriniz nedir, dendiğinde, ne yazık tık yok.

Söylenen tek şey; “bize dört yıl iktidarı verin, Türkiye’nin tüm sorunlarını halledeceğiz”.

Dikkat ederseniz, geçmişten bu yana yaptıklarını yine yapıyorlar. Halkı aptal yerine koyuyorlar, tek bir sosyal proje, ekonomik politika önermeden, salt iktidarı eleştirerek, üstelik de bunu hiçbir maddi temele oturtmadan, halkın beklentilerine cevap vermeden yapıyorlar.

Sonra da dönüp yine halkı suçluyor, aşağılıyor, küçümsüyor, daha olmadı yok sayıyorlar.

Bu halk cahil, bizi anlamıyorlar.”

“Kömüre, makarnaya satılıyorlar.”

“Hala AK Parti'ye oy veriyorlarsa, bunlar da her şeye layık, her toplum layık olduğu gibi yönetilir” türünden bahane ve gerekçelerle halkı değil ama kendilerini kandırıyor, çaresizliklerine kılıf bulmaya, beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar.

Tekrar başa dönecek olursak; Süleyman Şah türbesinin yerinin askerlerin güvenliğini riske etmemek için değiştirilmesi üzerinden yapılan tüm bu tartışmalar iktidarı yıpratabilir mi?

Toprak kaybetme konusunda ne kadar samimisiniz, konsolosluk binalarının bulunduğu yerlerde, o ülkenin toprağı sayılır, Musul olayında niye aynı duyarlılığı göstermediniz.

Yıpratmadan kastım, AK Parti'ye oy veren kesimde bir yarılmaya neden olur, bu kesimden oy alabilme şansı doğar mı?

Bence aksi olur, bu gerekçesiz suçlamalar o kesimi daha çok kenetler ve partisine sahip çıkmaya yöneltir. Olsa olsa laik-kemalist, milliyetçi kesimde kendini tatmin etkisi yaratır ama kesinlikle muhalefet partilerine oy kazandırmaz.

Diğer yandan iktidar açısından baktığımızda operasyonu askeri açıdan başarılı bulabilirsiniz ama AK Parti için bu durumu bir zafer gibi gösterme niyet ve çabası da halkta karşılık bulmaz.

Asıl sorgulanması gereken; böyle bir durumda muhalefet partileri iktidarda olsaydı, nasıl bir tavır alırdı, ne tür bir politika izlerdi?

Musul konsolosluğu örneğinde olduğu gibi, bulunduğunuz yeri terk etmezseniz suçlusunuz, son olayda olduğu gibi terk ederseniz, hainsiniz.

İktidar olmak bir iddia işidir. Projelerinizle, geleceğe ilişkin uygulamayı düşündüğünüz sosyal, ekonomik, siyasi programlarınızla gerçekten ülkeyi iyi yönetebileceğiniz konusunda umut ve güven vermeden, hayali sözlerle halkı inandırmak, onların oylarını almak ve sonuçta iktidar olmak mümkün değildir.

Türkiye de kadına yönelik şiddetin önlenmesi, bonzai türü uyuşturucuyla mücadele, işsizliğin ortadan kaldırılması, ekonomik büyüme ve kalkınma konularında neler yapmayı düşünüyorsunuz? Eğitim, sağlık ve dış politikaya ilişkin hangi projeleriniz var?

Yokluğu ve yoksulluğu nasıl yok edecek, şu an itibariyle ülkemizde bulunan yaklaşık iki milyon mülteci için nasıl bir sosyal proje uygulayacaksınız?

Çevresi kuşatılmış, uluslar arası konjoktürde sıkışmış, uzun iktidar süresi nedeniyle iç sorunları birikmiş, yorulmuş, yıpranmış bir iktidarın olduğu ülkede muhalefet olmak bir şans iken, bunu değerlendiremeyenlerin suçu halkta, kendilerine oy vermeyen yurttaşlarda aramaları kadar saçma ve anlamsız bir yaklaşım olamaz. Rakibin hata yapmasını bekleyerek, kolaycı bir anlayışla iktidar olmayı bekleyenler daha çok bekler.

Görünen o ki, kendi öz gücüne, örgütlerine güvenmeyen, kendi içinde demokrasiyi yerleştiremeyen, bu kadar olumsuz örneklerine rağmen hala dış güçlerden destek uman muhalefet, bir kez daha altın tepside iktidarı AK Parti'ye sunacak gibi görünüyor.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

24.02.2015/ADANA

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.