Kocatepe'de kesişen yollar

04 Mayıs 2015 14:34 / 1633 kez okundu!

 

 

Toplum olarak en çok eksikliğini hissettiğimiz diyaog ve hoşgörünün en somut örneğini geçtiğimiz günlerde yapılan Türkiye Küçük Millet Meclisleri Ankara toplantısında yaşadık.

Yurdun dört bir yanında yedi yıldır sürdürülen, “vekil-müvekkil buluşmaları” da diyebileceğimiz, farklı siyasal görüşlerdeki kişi ve grupların belli bir konu üzerinde ortak akıl arayışını hedefleyen yeni bir sivil toplum çalışması olarak ilgi gören bu proje, gönüllü insanların çabalarıyla ezberleri bozmaya devam ediyor.

Her yıl 23 nisanda TBMM ne yapılan ziyaretle taçlandırılan bu çalışmalar her ay eş zamanlı olarak 22 ilde yapılmakta, toplantılar sonunda hazırlanan ortak payda raporları yine mecliste her ay farklı bir milletvekili tarafından kamuoyuyla paylaşılmakta.

Siyasi partilerden henüz tam anlamıyla bu projenin önem ve anlamına uygun bir ilgi ve desteği görülmediği gibi bu yıl meclis ziyaretimiz de anlaşılmaz gerekçelerle iptal oldu.

Oysa büyüğünün aksine, küçük millet meclislerinde önyargısız, kavga etmeden, kin ve nefret içeren söylemlere, yalana başvurmadan da konuşulabileceği, birbirini dinleme ve anlamaya çalışma üzerinden diyalog kurulabileceği, belki de ilk kez başarılıyor.

İlk kez insanlar düşünceleri, etnik kökenleri, dil ve dinlerine bakılmaksızın eşit yurttaşlık temelinde bir araya geliyor, fikir üretiyor, en önemlisi de dost olabiliyorlar.

Düşünebiliyor musunuz, ateistinden, sosyalistine, sosyal demokrat, liberal, muhafazakar, dindar her kesimden girişimcilerden oluşan bir platform, yine çok farklı kesimlerden sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle aynı salonda hakaret etmeden, birbirlerini ötelemeden, yok saymadan, saygı ölçülerinde konuşabiliyor, anlaşabiliyorlar.

Ben kendi adıma en güzel, en kalıcı ve anlamlı dostlukları bu çalışmalar sırasında edindim ve sürdürüyorum.

Iğdır dan gelen Murat’ın samimiyeti, Batman dan Cuma’ nın ağırbaşlılığı, Sakarya’dan Faik Bostancı’nın neşesi, Eskişehir’in getirdiği tatlılar, Adıyaman dan Şener’in saatlerce ter döküp hazırladığı çiğ köfteler nasıl unutulur?

Adana ‘dan dostumuz avukat Mustafa’nın kalbini yoran sorunlar hepimizin derdi olduğu gibi, birlikte dinlediğimiz Ankara hamalı Nagehan’ın şarkıları bütün grubu geçmişe götürmedi mi?

Böylesine içten, sevgi dolu bir ekibin, tüm güçlüklere rağmen özveriyle gerçekleştirmeye çalıştığı bu toplantıların, inanıyorum, toplumda yeni tartışma kültürünün yerleşmesine de çok büyük katkısı olacak.

Cuma gününe denk gelen toplantımızda namaza gidecek olanlara diğer arkadaşların gösterdiği anlayış, aynı arkadaşların çay içerek de olsa, içki içen arkadaşların masasında onlar eşlik etmesiyle daha da pekişti.

Ankara’nın mevsim normallerinin ötesinde soğuk akşamında yemek sonrası Nagehan arkadaşımızın program yaptığı mekanda topluca onu dinlemeye gitmeye karar verdik.

Kocatepe camiye yakın bir yerlerde olan lokale topluca giden gruptan bir kısım arkadaşlarımız camiye yöneldi, diğerlerimiz müzik dinleyeceğimiz mekana.

Bir süre sonra camiden çıkan arkadaşlarımız da bize katıldılar.

Sanıyorum toplum olarak arzuladığımız, hayal ettiğimiz davranış bu olsa gerek.

Sabah akşam, önyargılarına esir olarak birbirlerini aşağılayan, dışlayan, yok sayan; bilgi sahibi olmadan fikir beyan etmeyi maharet sayan diyalog yoksunu kişileri gördükçe; yaptığımız işin ne kadar değerli ve yaşamsal olduğunu bir kez daha anladım ve doğrusu kendimle gururlandım.

Üç yıldır Bodrum da girişimcisi olduğum bu toplantıları niceliğine bakmadan, ısrarla ve inatla sürdürmüş olmamın aslında hiç de küçümsenmeyecek bir çaba olduğunu fark etmenin hazzını ve keyfini yaşadım.

Bu hafta sonu cumartesi günü saat 14. De Bodrum Belediye Meclis Salonunda yapacağımız toplantıda Sivil toplumun vekillerden beklentileri ve öğrenci gençliğin sorunlarıyla, çözüm önerilerini masaya yatıracağız.

Söyleyecek sözü olan tüm STK temsilcileri, siyasi parti yöneticileri ve duyarlı yurttaşları, milletvekili adaylarının da çağrılı olduğu bu toplantıya bekliyoruz.

Uluslar arası Şeffaflık Derneğinden Damla Cihangir’in bir sunum yapacağı toplantıda Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri de Bodrum da yaşadıkları sıkıntıları ve yeni dönem parlamentodan ve yerel yöneticilerden beklentilerini anlatacaklar.

Farklılıklarımızın bir zenginlik olarak görülmesini istiyorsak, önyargılarımızı kapıda bırakarak bu tür toplantılarda karşımızdakini anlamaya çalışalım.

Birilerinin fikrini beğenmeyebilir, ona karşı olabilirsiniz ama ona düşman olmanız gerekmez.

Düşman olmadan da karşı olunabilir.


Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

28.04.2015/BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.