CHP'nin soluk renkleri

15 Eylül 2014 21:23 / 1084 kez okundu!

 

 

Geçtiğimiz günlerde olağanüstü kurultayını gerçekleştiren CHP de, Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi.

Büyük ölçüde istediği kadrolarla da bir parti meclisi oluşturdu.

Kuşkusuz rakibi Muharrem İnce’ye verilen oylar, Kılıçdaroğlu için çok önemli bir uyarı ve hatta 2015 Haziranında yapılacak genel seçimler için son kredi de denebilir.

Kurultayla ilgili yapılacak bir dolu tespit, söylenecek söz var ama ben bu yazıda daha çok CHP nin üye yapısıyla ilgili bir tespitimi paylaşmak istiyorum. Daha doğrusu CHP ye kimlerin oy verdiğine yönelik.

Parti Meclisi seçimlerinin ilk gün yapılması halinde sonuçların çok daha farklı çıkacağı, ilk gün genel başkanlık seçimi yapılarak delegelerin baskı altına alındığı, geçmişte parti organlarında görev yapmış kişilerle bir dolu milletvekilinin 100 oy sınırının altında kalması elbette ayrıca sorgulanması gereken konular.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için imza verip, seçimlerde oy vermeyen delegelerin durumu ise ayrıca değerlendirilmesi gereken hazin bir konu.

Bu delegelere “iki yüzlü” demek bence işi basite almak olur.

Türkiye de lider egemen bir siyaset sistemi olduğu sürece bu tür ikiyüzlü delegeler hep olacaktır. Çünkü sistem bir anlamda kişileri bu duruma sürüklüyor.

Sonuçta CHP bir kitle partisi ve üzerinde yüzyıllık geçmişin izlerini taşıyor.

Üstelik de “CHP, geçmişiyle yüzleşmeli” dendiğinde hop oturup, hop kalkan bir  milliyetçi damar var ki, buradan çoğu zaman kan yerine kin ve nefret akıyor.

Kuşkusuz, yeni seçilen parti meclisinde yeni ve genç isimler de var.

Ancak bir kitle partisi olması, CHP de ideolojik kimi renklerin olmasına engel değil.

Ancak bu soluk renklerle ne yazık resim yapılamıyor.

Salt genel başkanın ya da parti meclisinin değişmesi biriken kronik sorunları çözmüyor.CHp nin acilen bir zihniyet değişimine ihtiyacı var.

İsterseniz CHP ye kimler oy veriyor sorusunu biraz açarak bir değerlendirme yapalım.

-“Ben atadan, dededen CHP liyim” diyen, hiçbir önkoşul dayatmadan, hiçbir şeyi sorgulamadan CHP ye oy verenler

-Kendisini sosyal demokrat sanan, fanatik biçimde cumhuriyet gazetesi okumaktan vazgeçmeyen,” gerektiğinde darbe de meşrudur” diyebilen, daha çok bürokrasi içerisinde yer alan memur, küçük esnaf, çiftçiler ve özellikle öğretmenlerden oluşan devletçi, laik kesim.

-Özünde sosyal demokrat düşünceyi benimsemiş ancak geçmişte sol örgütlerin daha etkili olduğu dönemlerde sosyalist hareketlerin de içinde bulunmuş küçük burjuva aydın, akademisyen, işçi ve işletme sahipleri ulusolcular.

-Sosyalist düşünceye hala inanan, ancak marjinal kalmaktan yılmış, mücadelenin bir kitle partisi içinde verilmesi gerektiğini düşünerek CHP içerisinde yer alan, ancak CHP yi dönüştüreceğim derken, kendileri dönüşen sosyalistler.

-Yaşamları boyunca kendilerini dünyanın merkezi sayan, ülkeyle, cumhuriyetle ilgili tüm değerlerin ve devletin sahibi olarak kendilerini gören, kendileri gibi düşünmeyen herkesi ve her kesimi dışlayan, aşağılayan, yok sayan kibirli modernistler.

-“Tehlikenin farkında mısınız” kolaycılığıyla laikliğin ve Atatürkçülüğün ardına sığınan, tehlikenin farkında olmanın, tehlikeyi önlemeye yetmediğini anlayamayan, rahat ve keyfine düşkün laikperestler.

-Özgürlük ve demokrasi talebiyle kendilerini ifade etmeye çalışan, başka alternatif görmedikleri için CHP oy veren öğrenciler ve gençler.

-Samimiyetle sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini benimsemiş, gerektiğinde altı okun bile yeniden revize edilmesi gerektiğine inanan, sınırlı sayıda demokrat

Siyaseti bir meslek olarak gördükleri için, kişisel çıkar ve beklentilerinin CHP li olmakla mümkün olacağına inanan ve orada siyaset yaptığını sanan azınlıktaki siyaset baronları

-Ve en önemlisi salt AK Parti karşıtlığı ve Erdoğan’a tepkileri nedeniyle, toptancı bir muhalefet anlayışıyla CHP ye oy verenler. Burada Erdoğan’ın otoriter tavırları ve AK Partinin özel yaşama müdahale içeren uygulamaları çok etkili olmuştur.

Şimdi böylesine geniş bir toplum kesiminden oy alan, destek gören bir partinin niye hala iktidar alternatifi bile olamadığını; sosyologların, siyaset bilimcilerin araştırmaları gerekir, diye düşünüyorum.

Karşısında 13 yıldır bu ülkeyi yöneten, olumlu işler yapsa bile doğal yıpranma sürecine girmiş AK Parti gerçeğiyle birlikte, toplumda değişiklik ve yeni bir iktidar arayışının giderek arttığı bir siyaset ikliminin hüküm sürdüğü ülkede, CHP yol ayrımına gelmiştir.

Ya siyaset kodlarını yeniden düzenleyerek, ideolojik duruşunu netleştirecek ve halkta karşılık bulacak sosyal ve ekonomik projelerle yenilenecek, iktidar umudunu yeşertecek, ya da solun yeniden örgütlenmesinin önünde engel olmaktan çıkacak.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

09.09.2014/BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.