CHP'NİN KURULTAY SONUÇ BİLDİRGESİNDE YENİ ANAYASA YOK

22 Ocak 2016 13:21 / 1332 kez okundu!

 

 

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan 35. CHP Kurultayının açıklanan sonuç bildirgesinde yeni bir anayasadan beklenen tüm maddeler var ama başlık olarak “Yeni Anayasa”nın asıl kendisi yok.

CHP Kurultayının sonuçları üzerine fazla söze gerek yok.

Tek adaylı bir Genel Başkanlık seçimi ve olabildiğince demokratik görünen bir Parti Meclisi seçimi yapıldı.

Genel Başkan seçilen Kılıçdaroğlu’nun listesini delen 23 PM üyesiyle birlikte çalışmak zorunda kalacak olması, Genel Sekreter ve Genel Başkan Yardımcısının delegasyonun beşte birinin oyunu bile zorlanarak alıp, yönetim dışında kalması kurultayın dikkat çeken yanı ama bence olağan şeyler..

Asıl üzerinde durulması gereken, kurultayın içeriği, katılanlar üzerinde bıraktığı etki, parti tabanına ve kamuoyuna yaydığı mesaj.

Kılıçdaroğlu keşke 1 kasım seçimlerinin hemen ertesinde istifa edip görevi bıraksaydı. Doğru olan buydu, ancak madem bu yapılmadı, en azından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başlayarak devam eden sürece ilişkin bir özeleştiri yapabilseydi!

Tüm konuşmalarını AK Parti ve Erdoğan eleştirisi üzerine kuran Kılıçdaroğlu’nu görünce insan ister istemez sormak durumunda kalıyor.

“AK Parti kapatılsa ya da Erdoğan olmasa, acaba CHP yöneticileri ne konuşacak?”

Kaldı ki, ben Kılıçdaroğlu’nun görevini yaptığına da inanıyorum.

Yerinde kim olursa olsun, daha iyisini yapabilir miydi, kuşkuluyum.

Sorun Genel Başkanı değiştirerek çözülemeyecek kadar büyük, yapısal, ideolojik bir sorun iken, salt kişilerin değişmesiyle partinin değişeceğini, gelişeceğini sanmak, siyaset bilmemektir.

Kurultay sonuçlarına baktığımızda iki yönlü bir değerlendirme yapabiliriz.

Genel Başkana rağmen Parti Meclisine insanları seçilebilmesi, parti içi demokrasi açısından olumlu bir gelişme. Öte yandan, Genel Başkanın anahtar liste çıkarması ne kadar demokratik, ayrıca tartışılır.

Parti Meclisinde yarışan listelere baktığınızda ideolojik ve politik bir farklılık görebilmek pek mümkün görünmüyor. Görünen tek ölçüt, gelecek dönemde milletvekilliğini garantilemeye yönelik kaygı ve çabalar.

Kurultaya katılan herkes seçimlere odaklanınca da yasak savar gibi bir sonuç bildirgesi hazırlanıp, kamuoyuna sunuldu.

Başta söylediğim gibi çağdaş, sivil bir anayasada bulunması gereken birçok konu bildirgede yer almış.

Ancak nasıl bir komplekstir ki;” tüm bu konuları da içeren yeni bir anayasa yapılmalıdır”, demekten imtina edilmiş.

Hukuk devletinden, yargı bağımsızlığından, hak ve özgürlüklerle ilgili güvencelerden, siyasi partiler ve seçim yasasının değişmesinden barajın kaldırılması ve temsilde adalete kadar, düşünce, ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğünü de kapsayan, parlamenter sistemin güçlendirilmesine yönelik her şeyi yazacaksın ama, tüm bunların ancak yeni bir anayasayla mümkün olabileceğini belirtmeyeceksin.

Niye?

AK Parti yeni anayasada Başkanlık sistemini istiyor!

AK Partinin nasıl bir anayasa istediğinden daha önemlisi; yeni bir kurultay yapan, yönetimini yenileyen CHP nin ülkeyi yönetmeye yönelik projeleri nelerdir?

Nasıl bir anayasa istiyor?

Hem yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden, fırsat eşitliğinden, insan, çevre, doğa ve sosyal devlet talebinden söz edeceksin, insan haklarına saygılı güvenlik politikaları talep edecek, eğitim reformunu savunacak, AB ile ilişkilerin güçlendirilmesini isteyeceksin ama Kürt sorunun çözümünü “Üçüncü Yol Perspektifi” gibi muğlak bir kavramla geçiştireceksin.

Yeni Anayasa istemeyen ulusalcılar, kırmızıçizgilerinden vazgeçemeyen modern laikler ve hatta yeni anayasanın yalnızca olağanüstü koşullarda, yani darbeler sonrası yapılabileceğini iddia eden sol milliyetçileri dengelemek, onların tepkilerini çekmemek adına yeni anayasa sözcüğünü kullanmaktan kaçınmak niye?

Niye bu ürkeklik?

CHP, bırakın evrensel ölçülerde sosyal demokrat bir parti olmayı, muhafazakar demokrat bir parti bile olacaksa, tüm vesayet kurumlarına karşı çıkmak, zamanın ruhunu yakalamak, değişim ve yenilenmeden korkmamak ve politik bir doğrultu belirlemek zorundadır.

Aksi halde, Genel Başkanın ya da Parti meclisi üyelerinin kimler olduğunun pek bir önemi yok. CHP ye lazım olan, ciddi anlamda bir zihniyet değişimidir.

Ölümünün 9. Yılında sevgili Hrant Dink’i saygıyla ve özlemle anıyorum.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

19.01.2016/BODRUM

 

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.