Avukat Noyan Özkan

08 Nisan 2014 14:59 / 1708 kez okundu!

 

 

Av.Noyan Özkan’ın aramızdan ayrılışının üzerinden tam bir yıl geçti, bu süre içinde onun yokluğunu hep hissettik, onu çok özledik. Noyan Özkan sağlıklıydı, genç denebilecek yaşta 6 Nisan 2013’de ölümü bizleri çok sarstı, ölüm kimseye yakışmaz, ona hiç yakışmadı. Doğa ve yaşam aşığı olan Noyan Özkan, şimdi Urla-Güvendik Köyü mezarlığında ağaç ve kuşların arasında yatıyor.

Ben, onunla 1992 yılında İzmir’e geldiğim yıl tanıştım. Avukatlık stajım sırasında “İzmir Çevre Hareketi Avukatları Grubu“nun katıldığım ilk toplantısıydı, ilk dikkatimi çeken özelliği, yazarken, konuşurken gösterdiği titizliği ve heyecanıydı. İlk kez karşılaştığımız halde eskiden beri tanışıyormuş gibi gösterdiği ilgi ve cesaretlendirici sözleri aklımdan çıkmıyor. Noyan Özkan ilk dikkatimi çeken bu özelliklerini ölünceye kadar korudu. 

Benim bütün hayatımı etkileyen doğal ve kültürel varlıkların korunması, yaşamın savunulması mücadelesine katılmam İzmir Çevre Hareketi Avukatları Grubu ve Avukat Noyan Özkan ile tanışmamla başladı. Bu harekete bir katkım oldu ise, bu alanda bir ürün verebildiysem, ”İzmir Çevre Hareketi Avukatları Grubu”nun özel olarak da Noyan Özkan’ın  çok büyük etkisi olmuştur. 

Kent, çevre, doğal ve tarihi değerlerin, insan haklarının, barışın korunmasına ilişkin onlarca davayı ortaklaşa yürüttük. Olumlu sonuç aldıklarımız da oldu, alamadıklarımız da, elde ettiğimiz ancak uygulatamadığımız çok sayıda kararlar da oldu.  Birkaç örnek vermek gerekirse; İzmir’in Konak Meydanı’nda şu anda bir ‘Galeria’ binası yoksa,  meydan korunmuşsa, İzmir Kordonu otoyol değilse İzmir Çevre Hareketi Avukatları ve Av.Noyan Özkan sayesindedir. İzmir Çevre Hareketi Avukatları ve Noyan Özkan’ın inatçı çabasıyla Karşıyaka İstasyon Parkına halkın tepkisi umursanmadan dikilen katlı otopark  yıkıldı ve  alan yeniden parka dönüştürüldü. Türkiye Ekoloji Hareketlerinin başlangıcı sayılabilecek Bergama- Ovacık Altın Madenine karşı Bergama Köylülerinin direnişinin hukuku da İzmir Çevre Hareketi Avukatları ve Av.Noyan Özkan tarafından yaratıldı. Türkiye’de çevre hukukunun gelişmesi, mahkemelerce uygulanır hale gelmesinde İzmir Çevre Hareketi Avukatlarının ve Av.Noyan Özkan’ın çalışmalarının çok büyük payı vardır. 

Noyan Özkan duyarlı ve titiz bir hukukçuydu. Çevreyi talana açan yönetmelikler, Allianoi’nin baraj sularına gömülmesi, Termik santraller, Nükleer santral girişimleri, kıyıları talana açan turizm tahsisleri, Meclisten ve yurttaştan gizlenen İncirlik kararnameleri, Susurluk kazası ile ortaya dökülen çeteler, işkenceler gibi her alanda yaşanan hukuksuzluklarla mücadele için oluşturulan kolektif çalışmaların ve çabaların içinde yer aldı. “Çeteleşmeye Karşı Hukukun Üstünlüğü” Komisyonu onun önerisiyle kuruldu. Noyan Özkan, ortak çalışmaların yanı sıra bireysel olarak da yanlış gördüğü her uygulamaya bir yurttaş olarak hep itiraz etti, itirazlarını hep hukuk çerçevesinde yaptı, katıksız bir doğa aşığıydı, inandığı ilkelerden ödün vermeden yaşadı. 

Noyan Özkan ödünsüz bir insan hakları savunucuydu. 2000 yılında İzmir Barosu Genel Kurulu’nda Baro Başkanı seçilirken “bizim yönetimde olduğumuz dönemde  İzmir’de hiçbir karakolda, sorgu merkezinde işkence yapılamayacak” sözünü verdi. Bu söz üzerine 2000-2002 yılları arasındaki yönetim döneminde “İşkenceyi Önleme Grubu” ile İzmir Barosu işkencecilerin korkulu rüyası haline geldi. “Baro Başkanı olduğum dönemde 24 saat telefonum açık olacak bütün avukatlar istedikleri zaman bana ulaşacaklar, kapım hiç kapalı olmayacak” dedi, bu sözlerini eksiksiz hayata geçirdi, Baro görevlerinde Baro Başkanı aracını hiç kullanmadı, gideceği yere çoğunlukla yürüyerek, araç kullanması gerektiğinde de toplu ulaşım araçlarını tercih etti. Noyan Özkan herkesle selamlaşan, hal hatır sormayı ihmal etmeyen tam bir beyefendiydi. İkinci dönem çok ısrar edilmesine karşın, “ben işlerimi, hayatımı bir dönem Baro Başkanlığına göre planladım” dedi ve yeniden aday olmadı. Ben de onunla Çevre Hareketinde olduğu gibi aynı baro yönetimde birlikte görev almanın onur ve mutluluğunu yaşadım.

 

''Noyan ağabey'''

 

Noyan Özkan ile pek çok konuda aynı şeyleri düşünüyorduk ve  benzer duyarlılıklarla ortak hareket ettik, bununla birlikte aynı düşünmediğimiz konular da oldu. Demokrat bir insandı, sabırla tartışırdı, onunla en yoğun tartışmaları 2010 Anayasa Referandumu öncesinde yaşadık, tartışmalarımız sonunda da anlaşamadık, tercihimizde ortaklaşamadık. Bu tartışmalar sırasında ve sonrasında ona ‘resmi’ davranmaya başlamışım, bana attığı e.posta mesajıyla bunun farkına vardım. Mesajında aynen şunları yazıyordu; “Merhaba Arif, Bugün fırsat bulamadım... İzmir ÇHA bahsinde beni onore eden cümleler için teşekkür ederim. Bir gün belki yine ''Noyan ağabey''' diyebilmen dileğiyle N.Özkan”. Bahsettiği 02-03 Haziran 2012 tarihinde Ankara'da yapılan Türkiye Barolar Birliği’nin Çevre ve Kent Hukuku Kurultayı’ndaki sunumumdu, anlaşılan İzmir Çevre Hareketi Avukatları Grubu bahsinde ondan söz ederken beklediği samimi duyguyu verememişim.  Daha sonra bu havayı dağıtmak için özel çaba harcadım ama bu olay içimde bir sızı olarak kaldı, onun ölümü yüreğimin sızısını artırdı. 

Hayat böyle  işte, beklenmedik anlarda beklenmedik acıları yaşatıyor ve hayat öğretiyor. 

Bugün dostları, sevenleri mezarı başında onu andılar, çok istememe rağmen yüreğimin sızısına dizimin sızısı eklenince gidemedim. Yetersiz kalacağını bile bile bu yazıyla onu anmak istedim. 

Hayatımıza kattığın değerler için teşekkür ediyorum, doğanın koynunda rahat uyu “Noyan ağabey”, seni çok özlüyoruz.

 

Av. Arif Ali CANGI

06.04.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2014 14:02

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.