ERDOÐAN'A SAHÝP ÇIKMA NÖBETÝNÝN DEVÝR TESLÝM TÖRENLERÝNE DÝKKAT!

26 Haziran 2016 21:54 / 1198 kez okundu!

 

 

Vatan Partisi ve benzeri siyasal yapýlanmalarýn, bu arada MHP'nin öne sürdüðü bir düþünce var.
Onlara göre, Erdoðan ve AKP gerçekleri gördü, anti-emperyalist veya milliyetçi çizgiye geldi.
Benzer bir tespit(!) de bir baþka düþünce kampýndan ayna tersi olarak yapýlýyor.
Ferhat Kentel’ler Ahmet Altan’larýn öncülüðünü yaptýðý diðer kampa göre de; derin devlet Erdoðan'ý ele geçirdi ya da Erdoðan deðiþti.

Her iki tespit(!) de gerçeklerden uzak bir noktada birbirleriyle buluþuyor.

Bu nokta, öncelikli olarak Erdoðan'ýn deðiþtiði varsayýmý üzerinden yürütülen "mazeret alýþveriþi" ve nöbet deðiþim noktasý...
Bugün diktatör olarak tanýmladýklarý Erdoðan'la bir zamanlar neden "can ciðer kuzu sarmasý" olduklarýna mazeret aramak üzere bu noktaya gidenler, yine bir zamanlar Erdoðan'a Amerikan projesi diyenlere, ayný mazeret üzerinden Erdoðan'a sahip çýkma nöbetini -geçici olarak- devrediyorlar.
Ortak mazeret: "Erdoðan deðiþti"
Birbirine zýt gibi görünen iki düþünce kampý, bu mazereti senkronize bir kampanya þeklinde iþliyor. Bana göre tehlikeli bir aymazlýk, hatta art niyet taþýyor.
Erdoðan'ýn kafasýndaki ayrýþmaya, daha doðrusu bölünmeye uygun bir algý yaratýyor.

Erdoðan olasý bir erken seçim ya da bir anayasa referandumu öncesi etrafýnda Ýslamcý-milliyetçi bir cephe oluþtururken, Laik kesimi de kendisi ve Kürt Hareketi (PKK ve sempatizanlarý, teþne sol) arasýnda tercih yapmaya zorluyor.

Kullanýlmaktan laçkalaþmýþ, ama hala piyasada alýcý bulan bir kavram olan "Tek devlet, tek bayrak, tek millet" söylemi ile kendine yeni bir imaj yapýyor.
Hepimiz biliyoruz ki bu kavramla Erdoðan baðlasan bir arada durmaz.
Yetmiyor, kendisiyle uyum içinde olmayan herkesi PKK ile iþbirliði içinde göstermek istiyor.
Oysa Oslo’dan baþlayarak PKK ile birlikte aldýðý yol hala belleklerimizde.
Kürt ilçelerinde PKK ile birlikte organize ettiði arenalarda yüzlerce þehit ve ölümlere yol açtýðý gerçeði de çuvala girmeyen mýzrak gibi ortada.

O yüzden yalancý þahitlere ihtiyaç var.
Yardým birbirine zýt gibi görünen iki düþünce kampýndan eþ zamanda geliyor.
Doðu Perinçek ve Ahmet Altan “Erdoðan deðiþti” tespitleriyle(!) Erdoðan'ýn bu mantýksal tutarsýzlýðýna deva oluyorlar.
Tekrar vurguluyorum. Çok tehlikeli bir iþbirliði bu…

Erdoðan sadece kýlýk deðiþtirdi, kafasýndaki cepheleþmeyi, dolayýsýyla tek adam diktatörlüðünü pekiþtirdikten sonra asýl kýlýðýna geri dönecektir.
Kaldý ki þu geçici kýlýðý da yeteri kadar kötü ve tehlikeli...
Bir süre sonra bu kýlýkla yeteri kadar kötülük yaptýktan sonra kýlýk deðiþtirdiðinde yeni 'Erdoðan'a sahip çýkma nöbeti' deðiþimleri de olacaktýr.
Ama ne cepheleþmeden ne de pekiþtirdiði diktatörlükten geri dönülemeyecektir.
Üstelik önce Laik-dindar cepheleþmesi þeklinde baþlayan süreç kýsa sürede Türk-Kürt cepheleþmesine dönüþecektir ki bu en kötüsüdür. Ýç savaþtýr.
Belki fazla iddialý olarak algýlanabilir ama “Erdoðan deðiþti” þeklindeki gerçeklik dýþý tespitten yola çýkacak bir siyasi konumlanmanýn varacaðý nokta budur.

Bütün bu tespitlerin(!) haricinde, bambaþka bir mecrada trendlere uymayan, reytingi olmayan sýradan gerçeklerin toplandýðý gölgede býrakýlmýþ bir düþünce alaný daha var.
Türkiye'nin yol aldýðý karanlýk yoldan geri dönmesinin tek yolu, doðru ittifaklar oluþturup, Erdoðan'ýn kafasýndaki cepheleþme tuzaðýna düþmeden oluþturulacak, emek tabanlý, ulusal, demokratik, aydýnlanmacý bir hareketten geçiyor.
Haziran Hareketi bu yönde bir umudu bünyesinde taþýyor.
Ancak gerek “Sureti Haziran’dan” görünen müfettiþlerin gerekse hemen bütün Türkiye Solunun üzerinde hissedilen Türk ve Kürt Budunculuðunun aðýr vesayeti Haziran Hareketinin hareket kabiliyetini biraz kýsýtlýyor gibi.
Bileþenlerinin ve meclislerinin demokratik etkinliðini somutlaþtýracak, çaðdaþ iletiþim olanaklarýndan yararlanarak demokrasi mekanizmalarý kurduðu takdirde bu karanlýk yolculuðun önünde demokratik ve yýðýnsal bariyerler oluþturabilir.
Bu lanetli kervaný daðýtabilir.
Ve yapýlacak ve tartýþacak bir çok þey…
Þimdilik Erdoðan'a sahip çýkma nöbetinin devir teslim törenine ve sonraki nöbet deðiþimlerine dikkat çekmekle yetiniyorum.
Ýstemeden de olsa, þimdi ya da sonra bu törenin bir parçasý olmayalým.

Nadi Öztüfekçi

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.