'O BUNU HÝÇ BÝLMEDÝ'

03 Ocak 2010 23:31 / 4188 kez okundu!

 


Sanýrým ortaokul yýllarýnda idim. Siyah-beyaz televizyon ekranýndaki genç kýz, þarkýsýný ilk kez söyleyecek olduðundan çok utangaçtý. Sunucu adýný anons etti. Þarkýsýnýn adý "Haydi þansým"dý ve sahneye davet etti. Ben de hiç bilmediðim bu yüze bakýp, gözlerimi kapattým ve usulca þansýn açýk olsun diye mýrýldandým. O bunu hiç bilmedi. Kýzýn adý "Sezen"di...

Derler ya, yýllar yýllarý kovaladý... Sahne ise hayli farklý bu kez...

Hýzla ünlenen Ýzmirli yetenekli þarkýcýnýn, Kavaklar adlý albümünün kaydý sýrasýnda, yine Ýzmirli olan eþim Nezih Yeþilnil ve Onno Tunç içeride kontrbas kayýtlarýna baþlamýþlar, biz ikimiz de henüz tanýþmýþ ve baþ baþa oturup birbirimize Ýzmirli anneannelerimizi anlatmýþtýk.

Çok sevilen Ýzmirli anneannelerin, Ýstanbul’da yaþama tutunmaya çalýþan torunlarý... Ne çok Ýzmir konuþtuk o gün... Ama onu ilk gördüðümde þans dilediðimi hiç bilmedi... Genç kadýnýn adý "Sezen Aksu" idi...

Daha sonraki yýllarda resim ve müzik yaþamýmýn birbirinden ayrýlmaz anlamlarý oldu. Ýþte bu sýrada, ona vokal yapmam için teklif geldi. Ancak büyük bir hevesle caz söylemeye baþlamýþtým. Ve o müziði tercih ettiðim için kabul etmedim. Sanýrým o bunu da bilmedi... Artýk takma adý "Minik Serçe"ydi...

Minicikti oðlu Mithat Can. Minik ayaðýyla topunu bana attý, oynamak istedi… Bodrum’da ilk sergimi açmýþtým o zamanlar. Topunu onun ayaðýna doðru attým. Babasý yanýma gelip sizi rahatsýz ediyor mu diye sordu. Hayýr, dedim. Dakikalarca oynadýk… Sonrasýnda baþýný okþadým ve vedalaþtýk top arkadaþýmla... Uzun yýllar sonra o minicik çocuk, yeni yetme bir delikanlý olarak evimizin kapýsýný defalarca çaldý, ancak bu kez Nezih Yeþilnil’den notalar ve bilgiler öðrenmek için… Ona coþkuyla top oynadýðýmýz o günü anlattým, çok þaþýrdý. Sanýrým annesi bunu da bilmedi.

Caz ve resim, birlikte büyüyen ikiz çocuklarýmdýlar sanki... Menajeri, "Yorgun Þarkýcý" adlý resmimi alýp ona hediye etti... Eminim ki onu, benim yaptýðýmý da bilmedi... O da resimdeki kadýn gibi yorgun ama "çok ünlü" idi...

Ses tellerimde sorun vardý. Ameliyat olmam gerekti. Birçok doktordan sonra sonunda nihayet bu konuda en iyisini bulma þansým olmuþ ve ameliyatým çok baþarýlý geçmiþti. Kýsa bir süre sonra onun da ses tellerinde sorunu oldu ve ortak dostumuza “þansým” olan doktorumun adýný verdim, þans diledim onun için. Her þey düzeldi ve iyi oldu...

Bir gece kulübünde oturduk saatlerce. Sahnede Tuna Ötenel saksafon çalýyordu, Nezih Yeþilnil kontrbas. Þarký söyleyen Nüket Aruca, masada oturan arkadaþlarýmýz Onno Tunç ve Yaman Okay henüz bu dünyada idiler. Bu kez bana anne ve babasýný anlattý ve daha birçok özel þey… Anlattýklarý bana ünü kadar birçok þeyle ilgili kaygýlarýnýn da çok büyümüþ olduðunu hissettirmiþti. Bu beni hayli düþündürmüþtü.

Sonrasýnda bir evde karþýlaþtýk bir gece yarýsý. Hayatýnýn çok karmaþýk bir gecesiydi. Karmakarýþýktý. Yine þans diledim içimden ona.

Sözler yazdým, Nezih’le þarkýlar yaptýk. Sahip olduðum tek albümün demosunu alan menajeri, onun uzun müddet sabahlarý benim "Günlerim" diyen sesimle uyanmak istediðini söyledi. Ýçinde Ege’nin ruhunun güçlü olarak hissedildiði bu þarkýnýn sözleri ve melodisi bana aitti. Þarkýmdaki, mandolin, akordeon ve gitar seslerine, sanki hanýmeli ve yasemin kokularý da eþlik ediyordu. Sanýrým bu kokularý, bu coðrafyada yetiþmiþ olanlar daha iyi duyabilirdi...

Dolayýsýyla, Egeli kýzýn yüreðinden gelen sesler, Egeli “çok çok ünlü” kýzýn yüreðine gidiyordu.

Ama ona yýllar önce þans dileyen kýzýn sesini dinlediðini yine bilmedi...

Ýþte bu gece yüreðim bunlarý paylaþmamý istedi.

Ben onun, kaybolan yýllarýný anlattýðý pýrýl pýrýl sesini sevdim. Birçok þarký sözünün içindeki kuvvetli duyguyu... Özellikle de "Küçüðüm"deki düþüncelerini... Zaman zamansa çocuksu hýnzýrlýðýný ve yýllar boyu birçok yüreðe ulaþabilmesini, Ege’de býraktýðýmýz kalplerimizin þarkýsýný…

Ayrý yollardaydýk ama uzun yýllar boyu sesler ve sözler verdik insanlara... Farklý dünyalarýn dinleyicileri alkýþladýlar bizleri... Ünvaný pek yüksek, süslü sözler duydu kulaklarýmýz. Farklý taþlarla bezenmiþ, gözle görünmeyen ama onurla taþýnacak olan taçlar takýldý Egeden gelmiþ, yüreklerimize...

Ancak sonuçta sadece, “Yarelerine zaman zaman tuz diye yakamoz basan ve tek þahitlerinin ‘ay’ olduðu gecelerden gelen, bir ellerinde defnelerini bir ellerinde ise sevdalarýný sýmsýký tutmaya çalýþan ama kalpleri Egede kalmýþ” kýzlardýk…

Kim bilir… Zaman gelir, belki bir gün yollarýmýz birbirine artýk teðet geçmeyip yaþamýn bir yerlerinde birleþir... Çünkü þöhret deðil sadece “Sanat” güçlü ve koruyucu kanatlarý altýnda ayný ya da benzer duygu ve düþünceleri olan insanlarý sarýp sarmalar.

Ve ben þans dilemeye devam edeceðim... O bunu bilse de, bilmese de...


Ayþegül Yeþilnil
03.01.2010, Ýstanbul
Dolunay Zamaný
www.yesilnil.com
aysegul@yesilnil.com

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
05 Ocak 2010 15:52

sevin

Merhabalar...

Güne, güzel bir yazý ile baþlamak ne güzel..

Beni yýllar öncesine götürdünüz... Saðolun... Ellerinize Saðlýk...

Size bir teþekkür edeyim diye yazýyorum bu satýrlarý...

Sezen Aksu'nun haberi olmayan hayranlarýndan biri de benim... O yýllarda Aðlamak Güzeldir, dedi...

Aðladým... Hiç Utanmadým...

Öyle bir sevgi var ki yüreðimde Sezen'e, kýzýma adýný koydum....

Sevgiler, Saygýlar,

Sevin Doðan

05 Ocak 2010 03:28

Akýn Ok


AÞK BÝR TARÝHÝN ADI OLAMAZ MI?

Ýstanbul duvarlarýnda gezinirken
Yüreðime yazýlan sözcükler
Bunlarla baþlýyordu
Ben içime sýðmayan isyan kýrýntýlarýyla
Esenler'den o yarým ay içinde akan
Ýstanbul yalnýzlýðýnda duran yeryüzü çocuklarýyla
Bir hayvanat bahçesi yok diye o ormaný arýyordum
Sanki, büyük bir çýnarýn yapraklarýndan gelen toz bulutlarýyla izini sürdüðüm aþk çocukluðu
Aniden fýsýltýsýyla geldi yanýma
Elimde kaðýt mendil, üzerimde kurþun kalem kokusu bir kalemtraþ yoktu diye durdu!

Düþtü dilimdeki acý mýzrabý
Ne kadar türkü söyliyeceðimi
Nerede bozlak olacaðýmý bilemiyordum
Ama aðýtlar pýnarý artýk akýyordu yataðýnda
Ekmeksiz, susuz, tuzsuz, tadsýz kalmadýðým
O Atýþalanýn'da yýllar öncesinde yürümüþtüm
Sýrtýmda kitap çuvallarý ve yevmiyesi pide olan harçlýk yetmiþti

Oysa,þimdi o can pazarýna düþen memleket gövdesinde
Saçlarýnda yýllarýn tortusu duran kadýn söylüyordu sancýsýný
Deðiþtirin þu topraklarýn kaderini
Okyanusunuzda ne kadar aþk varsa býrakýn boðalarýn boynundan aþaðýya insin!
Ve ne olur durmayýn artýk ne olur diyen gözler serenadýný çaldý...

Ýnsanlýðýn ellerinde toprak kokusu cennetini ararken
Ben þiirin kýlýcýnda yazdýðým sözlerin alkýþýyým ya
Bundan sonrasý karanfil kokulu yarýnlarýn ýslýðýndadýr
Anadolu tarlasýndan geceye düþen kar taneleri boþuna mý?
Ýki bin on aralýðýnda,
Sahne emek yýldýzlarýnýn tozuyla açýlýyor!
Merhaba Ayþegül Yeþilnil merhaba..


Iþýk saati-Haliç kýyýlarý
www.birakinoksevdasi.net
akinok@gmail.com
05 Ocak 2010 02:02

dolphin

Böyle mi olur ÝZMÝRÝN KIZLARI ????....eteklerindeki mücevherleri teker teker saçarak gönülleri fethederler !!!....yaradýlýþlarýnda anlam yüklüdür...birilerine söylenecek sözleri,dinletecek sesleri,görülecek eserleri,okunacak yazýlarý,seyredilecek duruþlarý...ve daha neler neleri....taçlandýrýr yetenekleri her birini kendi kulvarlarýnda...."TAÇ"lar genellikle Ýzmir'li kýzlarýndýr çoðu kez her alanda....var bunda bir týlsým...var bunda bir coþku,içtenlik....Ýzmir zaten bir baþka güzel...ve kýzlarý....yasemin kokulu sokaklarýnda özgürce büyüyen, ailelerine ve geleneklerine sýmsýký baðlý ve dostlarý tarafýndan hep destek gören..."BÝZ" olmanýn,"BÝRLÝK" olmanýn farkýnda olan ve bunu hep yansýtan Ýzmirin kýzlarý...Sezeni...Ayþegülü....ve diðerleri....hep varolun ve çoðalýn,çoðaltýn güzelliklerinizi...paylaþýn...yansýtýn...besleyin gönüllerimizi.....

(Ayþegül Yeþilnil....ruhuna,beynine,yüreðine,gözlerine ve ellerine saðlýk....devam....özletme yazýlarýný bizlere....sevgiler...)

04 Ocak 2010 01:18

Nejla Baskýn

Ayþegülcüm, senin gibi tatlý bir anlatýmla hassas ruhunu betimlemiþsin yine... Anýlarý, insanlarý seven hep gülen arkadaþým, yeni gelen bu yýl ve daima ufkun açýk olsun, güzel emeklerinle yine burada ve dýþarda melek kalbinle bizi temsil et lütfen, sana en iyi dileklerim jazz dünyasýnda ve üretken olduðun resimlerinle her zaman mutlu olduðun gibi mutlu ol... Bir de yazýlar geliyor, seni üzmeyecek tatlý yoðunluklar diliyorum sana...

Sevgilerimle...

04 Ocak 2010 00:32

sena kara

Ve ben de size her gece dua ve þans diliyorum... týpký sizin sezen aksu'ya dilediðiniz gibi...

Dualarýmdaki ender insanlardansýnýz...
kemanýmla birlikte sizinle yollarýmýz muhakkak kesiþmeli birgün...
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.