|
Attila Bozoðlu
|
ERGAZÝ’ DE BÝR AKÞAM
Baþým dönüyor hafiften.
Pencereden dýþarý bakýyorum.
Kýpkýzýl bir güneþ ve rengârenk bir ufuk.
Ýki yakada da daðlar yan yatmýþ.
C-47’nin pervanelerinden yoðun bir ses kulaklarýmda.
Dizlerim titriyor helecandan ve korkudan.
Aðzýmda hava alanýnda daðýttýklarý çiklet.
Bakýnýyorum saðlý sollu.
Her kesin çenesi pervanelerin uðultusuna uygun bir þekilde oynuyor.
5000 feet’deyiz diyor, uçaðýn açýk kapýsýnýn pervazýný, tek elle tutan Seyfettin Sami Cesaroðlu Astsubay.
Merakla aþaðý bakýyorum.
Her yer harita gibi.
Uçaðýn içinde, karþýlýklý sýralanmýþ dar alüminyum banklar.
Sýrtýmdaki paraþütünde þiþkinliðiyle, kýçým sýðmýyor banka bir türlü.
Hipodrom üzerinden süzülüyoruz Etimesgut’a doðru.
Ýþte uzakta silolar ve Ergazi’nin düzlükleri gözüktü.
Birden, Pilot kabini kapýsý üstündeki kýrmýzý ýþýk yandý.
Ardýndan çýn, çýn çýnlayan bir zil sesi.
Gözlerim Seyfi Hoca’da
Yüreðimin vuruþlarýný yanýmdaki duyacak diye korkuyor ve utanýyorum.
—AYAÐA KALK.
Tatlý bir Eylül akþamý, batan güneþ, caným Ankara’mýn kýpkýzýl ufuklarý.
Ayaktayýz.
Paraþütü otomatik açacak olan statik kabloyu son kez kontrol ediyorum.
Kablonun ucundaki kilitli kancanýn aðzý, göbeðimdeki yedek paraþüt, tek, tek yoklanýyor þuursuzca ellerimle.
Ýyi diyorum kendimce.
Hazýrým.
Ah, birde dizlerim titremese.
Kulaklarýmda patlýyor emir.
—KANCA TAK.
Kancayý uçaðýn tavaný ortasýndan boylu boyunca uzanan çelik halata takýyorum.
Uçaktan ilk atlayarak, rüzgârýn sürükleme istikametini gösterecek, manken görevi gören olan tecrübeli bir paraþütçü kapýya geliyor.
Elleri kapýnýn her iki yan pervazýný kavrayarak aþaðý bakýyor.
—ATLA
Manken paraþütçü birden boþlukta yok oluyor.
Cesaroðlu, kafasýný kapýdan çýkarýp mankenin düþüþ istikametine, daðlara tepelere ve aþaðýda uzanýp giden Ergazi, ye bakýyor.
Bizlere dönüyor, gür ve iliklerime iþleyen bir sesle;
—TANRI HEPÝNÝZÝ KORUSUN.
Hep bir aðýzdan baðýrýyoruz.
—ALLAH.
—TANRI TÜRKÜ KORUSUN.
—ALLAH
—TANRI TÜRKÝYEYÝ KORUSUN.
—ALLAH
—ATLA, ATLA, ATLA
Koþuyoruz kuyruða, kapýya doðru.
Sol elim kancada, kancayý çelik halatta kaydýrarak koþturuyorum.
Korkudan bir ara içimden geçiriyorum.
Kapýyý geçip kuyrukta durayým ben, atlamayayým diye.
Koþuyoruz, koþturuyoruz gökyüzüne ve Allah’a doðru.
Kapýyý hayal melal görüyorum.
Vücudumdan önce, postallarýn aðýrlýðýyla ayaklarým önden fýrlýyor dýþarý.
Saat gibi çalýþýyor belleðim.
Unutma.
Hoca ne dedi?
Ellerini, göbeðindeki yedek paraþüt üstünde kavuþturacaksýn. Bir bin, iki bin, üç bin diye sayacaksýn.
Üç saniye geçmiþ olacak.
Ana paraþüt açýlmazsa, yedek paraþütü açan deklanþörü çekip, onu açarsýn.
Boþluktayým. Midemde kelebekler uçuþuyor.
Sanki yataktayýz Kürt Sevimle.
Tokat gibi patlýyor rüzgâr yanaklarýmda.
Saymayý filan unutup saðýma doðru bakýyorum.
Aþaðý yana doðru düþüyoruz peþ peþe.
Birden büyük bir sadme ile sarsýlýyorum.
Tam bir sessizlik ve zifiri karanlýktayým.
Öldüm her halde diyorum.
Yere mi çarptým?
Hiç acý duymadým.
Herhalde anýnda parçalandým.
Sonra fark ediyorum.
Hocanýn öðrettiði gibi iki elimde havada ve paraþütün kolonlarýný sýmsýký kavramýþým.
Eyvah! Gözlerim, gözlerim.
Sadme ile kör oldum her halde.
Ellerimi yüzüme götürüyorum ve baþýmdaki kask'ýn yuvarlaðýný kavrýyorum.
Sadmede kask aþaðý doðru kaymýþ ve yüzümü örtmüþ.
Her halde iyi sýkmadým tokasýný.
Ýttiriyorum baþýma doðru ve gözlerim görmeye baþlýyor Allah’a þükür.
500 yüz metrede havada sallanaraktan aþaðý süzülüyorum yavaþça.
Aþaðý bakýyorum.
Oyuncak gibi iki Cemse.
Tarlalar çapraz, yatay, kare, kare çizgiler halinde.
Ölesiye mutluyum.
Gururdan kabarýyor içim Denizli horozu misali,
Hayâlarýmda hafif bir aðrý var.
Paraþüt kayýþlarýnýn arasýndan fermuarý zorlukla açýp birde aþaðý iþiyorum.
Aðrým azalýyor.
10–15 saniye sonrada ayaklarým deðiyor Ankara’ma.
Bir Er koþturuyor bana doðru.
—Geçmiþ olsun gardaþ.
Ýlk atlayýþ mý?
—Evet, sað ol.
Beraber paraþütümü topluyoruz.
—Cigara ister misin?
—Eyvallah, ver bir tane.
Asker sigarasý.
Muhtar çakmaðýyla, isli bir alevle yakýyor sigaramý.
Öksürükle týksýrýkla içime çekip, hayatta içtiðim ilk sigaramýn dumanýný gökyüzüne üflüyorum.
|
Sitemizde yayýnlanan yazýlar, yazarlarýný baðlar.
