Forum7. Sanat-ÝzmirSinema  Yeni Konu 

BAÞUCU DVD'LERÝ

31 Temmuz 2009

deepblueeagle

5 CINDERELLA (Piedras-2002)

Þehrin sesi bana seni hatýrlatýyor


John Lennon, hayat, biz planlar kurarken baþýmýza gelen þeydir, demiþti. Genelde, mezuniyet, iþ, ev alma, kredi ile araba alma gibi büyük planlar yaparken, hep erteleriz yaþamýmýzý, o olunca mutlu olacaðým, evi alýnca hayatým baþlayacak, gibi. Halbuki, o yaþadýðýmýz sýradan günler asýl hayatýmýzdýr. Sakin günler, hiçbir önemli olayýn olmadýðý günler gerçek yaþamýmýzdýr. Ve aslýnda o günlerde de birçok þey olmaktadýr ve o günlerdeki biz gerçek bizizdir.

Piedras, Ýspanyol filmi. Taþlar demek. Ýngilizce adý 5 Cinderella. 5 Ýspanyol kadýnýn hayatý anlatýlýyor. Onlar, çevreleri ve erkekler. Bir yandan gündelik yaþamlarýný sürdürürken, yani küçük taþlarla uðraþýrken, gündelik yaþamýn altýndan kalkmak isterken, bir yandan da büyük taþlarla, yaþamýn temel deðerleri ile uðraþýyorlar. Elbette, bunlarýn en önemlisi de aþk ve iliþkiler. Hepsi de iyi bir iliþki ve mutluluk peþinde koþuyor.

Ýspanyol sinemasýndan 90’lardan bu yana kadýnlar ve yaþamlarý üzerine çok iyi filmler çýkýyor. Pedro Almodovar’ýn Yüksek Topuklar, Sinir Krizinin Eþiðindeki Kadýnlar gibi. Ramon Salazar’ýn Piedras filmi de kýrýlan, kesiþen, ayrýlan, birleþen hayatlar üzerine, kadýnlar, aþk, mutluluk, hayaller, ayrýlýk üzerine iyi bir film.

Filmdeki hoþ izleklerden biri de, kadýnlarýn ayakkabý düþkünlüðü. Öyle ki, bir bar dansçýsý genç kadýn, geceleri dans ederken giyebilmek için, gündüzleri çalýþtýðý ayakkabý dükkanýndan ayakkabý ödünç alýyor gizlice, diðer bir ayakkabý düþkünü yetiþkin kadýn ise ellere deðil ayaklara bakarak fal bakan bir erkeðe aþýk oluyor.

Piedras, duygular, aþklar, çatýþmalar yaþayan 5 kadýnýn öyküsü. Ve öyküler birbirine de baðlý. Bu 5 kadýn, hayatlarýnýn en büyük taþlarýný, aþký, evliliði, dostluðu ve iþlerini bir türlü düzene sokamýyorlar. Belki de hep yanlýþ ayakkabýlarý deniyorlar. Ama tekrar tekrar denemekten býkmýyorlar. Gündelik yaþam tadýnda ve temposunda iyi bir film. Kadýn filmi denilebilir, yanlýþ bir tanýmlama olsa da. Aslýnda erkek veya kadýn filmi yoktur, film vardýr. Ama iþte, daha duyarlý, nüanslý ve iliþkileri inceleyen filmlere kadýn filmi diyoruz. Erkekler, genelde sýkýlýrlar bu filmlerden.

Maricarmen, kocasý ölmüþtür, iki çocuða bakmasý lazýmdýr, taksicilik yapar, hep terlik giyer, oðlu spor ayakkabý ister. Leire, ayakkabý tasarýmcýlýðýný býrakýr, gece kulüplerinde dans eder, sevgilisi onu baþka bir erkek için (!) terk eder. Isabel (Angela Molina), kocasýyla mutsuzdur, ayaklara ilgi duyan bir erkekle olur, Adela, özürlü kýzý Anita ile yaþar ve bir genelev iþletir. Anita ona bakýcýlýk yapan oðlaný sever, oðlan ise Leire’yi terk eden erkeðin sevgilisidir. Adela, ona tango öðreten bir erkeði sever, ama erkek aslýnda Isabel’in kocasýdýr. Hepsinin hayatý kesiþmektedir. Hepsi de mutluluk istemektedir.

The Shadow Of Your Smile dahil birçok Ýspanyol, Fransýz, Amerikan romantik þarký da bu filme eþlik ediyor.

Acaba yalnýz kalmamak için mi aþýk oluyoruz, diyor film.


UNUTULMAZ HAFTASONU (The Weekend-1999)

Baþrollerde Gene Rowlands, Deborah Kara Unger ve Brooke Shields.

Bir haftasonu bir araya gelen insanlar. Birbirleriyle iliþkileri. Yemek, sohbet. Yaþananlar, geçmiþleri, kaybedilenler.

Kaybedilen hiçbir þey bir daha geri dönmüyor. Anýlarýmýzýn kopyasýný çýkaramayýz. Hayatlarýmýzý bir müsvedde gibi yaþayýp temize çekemeyiz. Yaþamak için hepimiz bir yol çizmek zorundayýz. Bazen sapsak da. Geçmiþimizle uzlaþmalýyýz. Geçmiþimizdeki acýlar, þoklar bile bazen ders almamýzý saðlayamýyor. Zaman her þeyi su gibi yýkýyor, soðutuyor. Yaþadýklarýmýz artýk görünmeyen bir aný olarak kalýyor. Geçmiþe tutunursak geleceðimiz olmuyor. Ancak, ilerlemek için de birkaç adým geriye gitmek gerekiyor.

The Weekend, biraz Barry Levinson yapýmý The Diner’ý anýmsatýyor. O filmde gençler (Kevin Bacon, Mickey Rourke) bir araya gelip hayatý konuþuyordu. Bu filmde ise yetiþkinler. Biraz da Claude Sautet filmi Vincent, François, Paul…ve Diðerleri’ni (Montand, Piccoli, Reggiani, Depardieu, Orsini, Audran) anýmsatýyor. Orta yaþ krizleri yani.

Marian ve Jerry evli. Çocuklarý var. Evlilikleri sallantýda. Haftasonu evlerine Marian’ýn arkadaþý Lyle geliyor. Lyle eþcinsel. Ve eskiden Jerry’nin üvey erkek kardeþi Tony ile berabermiþ. Ama bu kez Robert adlý bir erkekle geliyor. Hepsi Tony’yi hatýrlýyor. Çünkü Tony’nin ölüm yýldönümü. Bu arada komþularý yaþlý dulun ziyaretine oyuncu kýzý Nina ve evli sevgilisi Thierry geliyor. Ve hepsi birlikte yemek yiyorlar. Birlikte zaman geçiriyorlar. Hepsinin birbiriyle iliþkisi gerilimli.

Ýnsanlar iliþkileri ile belli olurlar. Ýnsan karakteri, yalnýzken ortaya çýkmaz. Ýnsan, iliþki içinde var olur ve kendini tanýr.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0