Ufuk Uras: Evren mahkemede referandumda 'hayır' diyenleri tanık gösterecek
04 Mart 2012 12:39
İSTANBUL- Anayasa referandumu sonunda yüzde 58 oyla kabul edilen anayasa değişiklikleriyle 12 Eylül darbecilerini koruyan yasal engel kaldırıldı. 12 Eylül 2010'da gerçekleşen Anayasa referandumu öncesi büyük bir kampanya düzenleyerek, farklı toplumsal kesimlerden geniş bir kitleyi harekete geçiren 'Yetmez ama, Evet'çiler bu kez yeni bir kampanya başlattı. Kenan evren ile birlikte geniş bir darbeci kadronun yargılanmasını hedefleyen 'Hepimiz davacıyız!' kampanyası, darbeciler hakkında dava açılması üzerine, 'Hepimiz davacıyız, Evren yetmez' kampanyasına dönüştü.
12 Eylül faşist diktatörlüğünün baş sorumlularına yönelik olarak 4 Nisan'da Ankara'da başlayacak olan yargılama öncesi düzenlenen 'Hepimiz davacıyız, Evren yetmez' kampanyası İstanbul'da, Taxim Hill Otel'de gerçekleşen forumla başlatıldı. Forumda konuşan, Ufuk Uras, Kenan Evren ve darbeci arkadaşlarının yargılanmasını sağlayan Anayasa referandumu sürecinde 'Yetmez ama, Evet' kampanyasını yürütenlere teşekkür etti, en sert eleştirilerini de Anayasa referandumunda 'hayır' oyu kampanyası yürüten 'sol'culara yöneltti.
Ufuk Uras konuşmasında şu vurguyu yaptı: "Niyetiniz ne olursa olsun objektif olarak aldığınız tavır önemlidir. Kenan Evren ve avukatları mahkemedeki savunmalarında diyecektir ki; 'siz, bizi niye yargılıyorsunuz kardeşim. Yüzde 40 bu anayasa değişmesin dedi.' Kenan Evren ve avukatları, bu anayasa değişmesin diyenleri tanık olarak gösterecektir... Kenan Evren ve avukatlarının en büyük argümanı bu olacaktır, ben eminim. O yüzden 12 Eylül yargılamalarına karşı set oluşturanlar büyük yanlış yaptılar..."
Forumda 12 Eylül darbesi hakkında ilk iddianameyi hazırlayan ve meslekten ihraç edilen eski Savcı Sacit Kayasu, Hepimiz Davacıyız internet sitesinin kurucularından Avukat Yahya Murat Alpaslan, AGOS gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu sözcüsü sinema sanatçısı Lale Mansur, EDP temsilcisi eski milletvekili Ufuk Uras, DSİP Genel Başkanı Doğan Tarkan, Yeşiller Partisi Eşsözcüsü Dr. Ümit Şahin, 78'liler Vakfı sözcüsü Celalettin Can, 'Yetmez ama Evet' kampanyası sözcülerinden dans sanatçısı Zeynep Tanbay, dönemin Dev. Maden-Sen yöneticisi Yılmaz Kızılırmak, sanatçı İlkay Akkaya, Hrant'ın Arkadaşları'ndan Hayko Bağdat, DÖH sözcüsü Mahmut Sürmeli, dönemin DİSK Yeni Haber İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Muharrem İkitimur, DurDe Girişimi sözcüsü Cengiz Alğan, sosyolog, yazar Ferhat Kentel ve şair, yazar Roni Margulies konuştu.
Sanatçı Mustafa Alabora, Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner, hak savunucusu Eren Keskin ve Genç Siviller'den Turgay Oğur da mesajları ile foruma katıldı.
SACİT KAYASU: "EVREN VE ŞAHİNKAYA MUTLAKA TUTUKLANMALI"
Forumun açılış konuşmasını, 12 Eylül darbecileri hakkında iddianame hazırladığı için meslekten ihraç edilen, bugün ise o dönemki iddianamesi, yeni 12 Eylül iddianamesine delil olan Savcı Sacit Kayasu yaptı. Kayasu konuşmasında şunları söyledi:
" Bundan 12 sene önce ben iddianameyi hazırlarken bu ortamı mümkün değil hayal edemezdim. Çünkü o gün toplum tam bir sessizliğe bürünmüştü. Şartlar öyle olduğu için ben savcı olarak devreye girmek zorunda kalmıştım. Sivil vatandaş çeşitli defalar suç duyusunda bulunmuş fakat savcılar her seferinde görünüşü hukuka uygun ancak evrensel hukuka ve gerçekleri uygun olmayan gerekçelerle işlem yapmamıştı. Bir savcı olarak benim de yapabileceğim fazla bir şey yoktu. Ben de yıllarca dava açılmasını bekledim.
Darbecilerin o gün için anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına yönelik en ufak bir emare yoktu. Hukukta bazen insanın ummadığı sürprizler olur. O sürprizlerden birisi de benim dikkatimi çekti. Darbecilerin geçici 15. Maddede darbecilerin unuttuğun 90 günlük bir boşluk vardı. Başıma gelecekleri aşağı yukarı tahmin ettiğim için sadece darbeyi değil darbeye teşebbüs suçunu da iddianameye koydum. Böylelikle benim darbe için tanzim ettiğim madde herhangi bir şekilde geçersiz kılınsa bile en azından darbeye teşebbüsten yargılarlar. Fakat tabi ki bu tehlikeyi o günkü siyasi iktidarda yargı da gördü. Kenan Evren'in darbeye teşebbüs niteliği taşıyan 30 Ağustos 1980'de yaptığı bir konuşma vardı. Yargı geçici 15. Maddeyi gerekçe göstererek '12 Eylül'ü yargılayamam' diyebilirdi peki 30 Ağustos konuşmasını ne yapacaklardı? Bunun için iddianameyi toptan yok etmeyi tercih ettiler. Bu hukukun tamamen ayaklar altına alınmasıdır.
2000'de bu davanın görülmesini engelleyebilecek Allah'tan başka kimse yoktu hukuken. Ama Türkiye'de hukuk her zaman geçerli değilmiş Türkiye'de, bunu öğrendik. Güç hukukun yerine konmuş.
"ÇOK SAYIDA MÜDAHİLLİK TALEBİ DAVAYI UZATIR"
Asıl önemlisi Kenan Evren davasında nasıl davranmamız gerektiği. Bir çok arkadaş diyor ki 'biz şikâyet dilekçesi verdik, müdahil olalım.' Ben de diyorum ki; 'sakın ha.' Çünkü her bir müdahillik talebi, ayrı tarihlerde olduğunda, mahkemeyi uzatmak, dosyanın ayrı ayrı inceletilmesi demektir. Bu dava tam tersine bir an önce bitip sanıkların ceza alması ve Allah canlarını almadan bunun cezasını hapishanede çekmeleri gerekir. Belki cezalarının hepsini tamamlayamazlar ama bir kısmını görmeleri gerekir ki en azından o vicdanlarda kabuk bağlamış o yaralar iyice nasırlaşsın ve desinler ki "ölsek de gam yemeyiz çünkü darbecilerin hapse girdiğini gördük..."
"DARBE DESTEKÇİSİ KADROLAR DAYARGILANMALI"
"Darbeyi sadece iki kişi gerçekleştirmedi. Bu iki kişinin haricinde şimdi hayatta olan sivil ve asker, darbeye karışmış kim var ise onların da yargılanması gerekir. Bu darbeden mağdur olmuş her vatandaşın ayrı ayrı davalar açmak suretiyle o mağduriyete kim sebep olduysa onun cezalandırılmasını istemesi gerekir. Aksi takdirde bu dava sonsuza kadar uzar. Mağdurlar mağduriyetlerini gideremezler. Önümüzde 1 aydan fazla zaman var, yapılacak olan neyse ona uygun bir strateji belirleyip harekete geçmek lazım."
UFUK URAS: "EVREN'LERİN YARGILANMASINA KARŞI DİRENEN BLOK YIKILDI"
"Bizleri bugünlere getiren tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Çünkü Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanmasına karşı bir direniş bloğunu yıktınız. Bu çok önemli. Kenan evren biliyorsunuz, Hilton'un baş garsonu bile benden fazla maaş alıyor demişti. O baş garson yüzünden darbe oldu. Kenan evren'in 'bahşişi' biraz fazla olsaydı, belki bu darbe olmayacaktı...
Benden önce konuşan Sacit Kayasu'nun söyledikleri bütünüyle doğru. Geçici 15.maddeye tabi olmayan çok geniş bir kesim var. O madde dışında kalanlar ayrı bir kalem...
Nevrotik ihtiyaçlarla toplumun politik ihtiyaçlarını karşılaştırmamak lazım. Ben referandum sürecinde 'Evetçi' idim. Bugün Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanması çok önemli bir süreçtir. Bazılarına göre, 'göstermelik mahkeme' imiş. İki kere müebbet hapis cezası istemli yargılama göstermelik ise, bir de göstermelik olmasa ne olacak?... Çok ağır bir şekilde yargılanıyorlar.
Latin Amerika'da, Avrupa'da darbecileri tırnak içinde 'burjuva hükümetler' yargıladı. 'Hayır efendim, burjuva hükümetler yargılayamaz, proletarya yargılar' demek; politik bir argüman değildir. Darbecilerin yargılanmasını kolaylaştıracak en geniş cepheyi daraltacak cümleler çok radikal olabilir ama; apolitiktir, snopçadır ve hiç bir karşılığı yoktur... Bugün 28 Şubat darbesi ilk defa çok genişçe tartışıldıysa, nedeni referandumda çıkan sonuçtur, darbecilerin yargılanmaya başlamasıdır, darbeci generallerin kulaklarından tutulup yargılandıkları görüldüğündendir.
Kılıçdaroğlu yönetimine buradan sesleniyorum. 12 Eylül darbecileri sizin partinizin arşivini yaktılar Seka'da. 4 Nisan'da Ankara'da olacak mısınız?.. Kılıçdaroğlu'na sorsanız; 'Arkadaşlar konu üzerinde çalışıyorlar...' diyecektir...
Niyetiniz ne olursa olsun objektif olarak aldığınız tavır önemlidir. Kenan Evren ve avukatları mahkemedeki savunmalarında diyecektir ki; 'siz, bizi niye yargılıyorsunuz kardeşim. Yüzde 40 bu anayasa değişmesin dedi.' Kenan Evren ve avukatları, bu anayasa değişmesin diyenleri tanık olarak gösterecektir... Kenan Evren ve avukatlarının en büyük argümanı bu olacaktır, ben eminim. O yüzden 12 Eylül yargılamalarına karşı set oluşturanlar büyük yanlış yaptılar. Ben, Latin Amerika'da olsun, Avrupa'da olsun, bizim buradaki türden tek bir tartışma görmedim. 'Aman efendim Pinochet'leri yargılasan ne olur, oradan giderek küreselleşmeyi yargılamak lazım...' falan diyen olmadı..."
KAMPANYA SÜRECEK...
Alper Koç, Behçet Çelik, Bülent Aydın, Celalettin Can, Cengiz Alğan, Derya Alabora, Doğan Tarkan, Ece Yiğit, Eren Keskin, Ferda Keskin, Ferhat Kentel, Filiz Koçali, Hayko Bağdat, Hüseyin Çakır, İlkay Akkaya, Kerem Kabadayı, Lale Mansur, Mahmut Sürmeli, Meltem Oral, Muharrem İkitimur, Mustafa Alabora, Ömer Laçiner, Pakrat Estukyan, Roni Margulies, Sacit Kayasu, Şanar Yurdatapan, Tansel Parlak, Turgay Oğur, Ufuk Uras, Ümit Şahin, Yakup Kadri Karabacak, Yaman Yıldız, Yahya Murat Alpaslan, Yalçın Ergündoğan, Yıldız Önen, Yılmaz Kızılırmak, Zeynep Tanbay'ın çağrısıyla gerçekleşen forumla başlayan kampanyanın önümüzdeki günlerde çeşitli etkinliklerle süreceği bildirildi.
» VİDEO: HAYKO BAĞDAT forumda konuşuyor: '100 yıldır katillere katil diyememiş bir toplumuz' (2 Mart 2012)
» VİDEO: LALE MANSUR konuşuyor: 'Cumartesi Anneleri yıllardır kayıplarını arıyor... Toprak altından sürekli kemikler çıkıyor...' (2 Mart 2012)
» VİDEO: UFUK URAS: Evrenlerin yargılanmasına karşı oluşan blok parçalandı...' (2 Mart 2012)
» VİDEO: DOĞAN TARKAN: İlker Başbuğ çeneni kapa diye yüzlerce sokak gösterisi yapıldı... Onların çenesi kapandığı için Evrenler yargılanıyor...
Sesonline.net
