Taþ üstüne taþ, bilgi üstüne bilgi, emek üstüne emek: Þirince Matematik ve Felsefe Köyleri

20 Haziran 2012 12:58  

 

Taþ üstüne taþ, bilgi üstüne bilgi, emek üstüne emek: Þirince Matematik ve Felsefe Köyleri

Þirince’de bir mucize yaratmýþ Prof. Dr. Ali Nesin.

Hafta sonunda bu mucizeye tanýk olduk biz.

Elif, Þirince’deki Matematik Köyü’nün felsefe yaz okuluna katýlmak istedi çünkü.. henüz 16 yaþýnda, felsefeye ilgi duyuyor, neden ilgi duyduðunu tam olarak kestiremiyor belki ama, kendi kendine seçtiði felsefe kitaplarýný okuyor.. anlatýrken yanaklarý pembeleþiyor, gözlerinin mavisi derinleþiyor, belki de bütün cevaplarý felsefede bulacaðýný düþünüyor.

Elif’i Felsefe Köyü’ne býrakmak için Þirince’ye Sezen Aksu ile birlikte gittik; bir süredir Ali Nesin’le, Meral Okay’ýn vasiyeti hakkýnda (Meral, mirasýný Matematik Köyü’ne býrakmak istemiþ ama sözlü vasiyet olduðu için ailesi onun bu isteðini yerine getirmeye yanaþmamýþtý) konuþmak istiyordu zaten, bir gün sonra da o bölgede (Denizli’de) konseri vardý, denk düþtü, hep beraber uzunca bir kara yolculuðu sonucu Þirince’ye vardýk.

Köy merkezinden ayrýlan daracýk toprak yoldan bir kilometre kadar devam ettik ve Ali Nesin’in yarattýðý mucizeye ulaþtýk.

Gitmeden önce hepimizin az çok bir fikri vardý doðrusu, ama köye girince anladýk ki, hayal gücümüz pek de iyi bir performans gösterememiþ bu hususta.

Orman içindeki bilim köyü, bir bilim cenneti.. aðaçlarýn, renk renk çiçeklerin çevrelediði daracýk taþ sokaklarda genç kýzlar, delikanlýlar dolaþýyor.. açýk hava kahvelerinde ders çalýþanlar var, kimileri de birbirleriyle sohbet ediyor, biz köye ulaþtýðýmýzda eðitim saati henüz bitmiþ çünkü.

Sezen Aksu, Aziz Nesin Vakfý Matematik ve Felsefe Köyü’nün giriþinde arabadan inince, gençlerin dikkatleri onda yoðunlaþtý hâliyle; biraz sohbet ettiler ayaküstü, hepsinin keyfi yerinde, bulunduklarý yerde olmanýn bir ayrýcalýk olduðunu farkýndalar.

Sezen çok imrendi onlara, erken doðmuþuz, þimdi burada öðrenci olmak varmýþ dedi.

Derken Ali Hoca geldi ve köyü gezdirmeye baþladý. Bize anlatýlanlarý büyülenerek dinlerken, bir yandan doðanýn kokusunu çektik içimize.

Ve hepimiz de ayný þeyi düþündük; bir mucize bu.

Taþ üstüne taþ, bilgi üstüne bilgi, emek üstüne emek, duygu içinde binlerce duygu, parasýzlýðýn içinde eðitime inanmanýn inatçý zenginliði, Türkiye’nin geleceðinin tabusuz, otoritesiz inþasýnýn tohumlarýnýn ekilmesi; ileri, çaðdaþ komünal bir gönüldaþlýðýn cesur eseri, Aziz Nesin Vakfý Matematik ve Felsefe Köyleri.

Devletin onca mühürlü yasaðýna raðmen!

Þirince’de bir mucize!

Prof. Dr. Ali Nesin ve yoldaþlarýnýn eseri bu köyler. Devletin onlarca mühürlü yasaðýna raðmen kurulmuþ bu köyden yüzlerce öðrenci yetiþiyor þimdi.

Lise öðrencileri ve üniversite öðrencileri için verilen haftalýk, on beþ günlük kurslarda hocalar gönüllü olarak Türkiye’nin hatta dünyanýn dört bir yanýndan gelmiþ öðrencilere ders veriyorlar.

Bu köyler ayný zamanda ortak hayat köyleri. Öðrencilerle hocalar birarada yaþýyorlar, ayný karavanadan yiyorlar, açýk havada birlikte yan yana dinleniyorlar. Ayrýca, öðrenciler köyün ihtiyaçlarýný ortak emekle gideriyorlar; tuvalet temizliðinden bahçe düzenine, mýntýka temizliðinden yemek servisine kadar nöbetleþe çalýþýyorlar.

Bu bilim köyleri, Selçuk Þirince’nin olaðanüstü güzellikteki tepelerinde kurulmuþ. Doðal yapý hiç ama hiç bozulmadan, sadece ve sadece bölgenin taþý topraðý kullanýlarak yapýlmýþ; geleneksel köy mimarisiyle, günümüzün doða ve doðallýk anlayýþý içinde buluþularak, saygý duyulacak bir düzenlemeyle, doðanýn adeta içine gömülen evler, yatakhaneler, çadýrlar, hamamlar, bol kepçe lokantasý, açýk hava dershaneleri, amfiler, açýk hava kahveleri, dinlenme mekânlarý, açýk hava etüt alanlarý, kütüphane ve inþasý neredeyse bitmiþ bir Tiyatro Medresesi var Matematik Köyü’nde.

Öðrencilere, envaiçeþit kokular içindeki doðada, hiç susmayan cýrcýrböcekleri ve köyün küçük nilüfer havuzlarýnda yaþayan kurbaðalarýn, kuþ seslerinin arasýnda sabah, öðle ve akþam yemeklerinden baþka; çay saatinde lezzetli börekler, kurabiyeler, kekler de servis ediliyor.

Bu köylerde günde dört saat sabah, dört saat öðleden sonra olmak üzere sekiz saat eðitim veriliyor; Matematik Köyü’ndeki eðitim, matematikten hayata, hayattan matematiðe uzanan, hatta her iki tarafý özdeþleþtiren, neredeyse “bir” kýlan bir eðitim; düzenin (sistemin) kurumsallaþma modelinden ve mantýðýndan çok uzakta bir ortak emek ve ortak bilgiye uygun bir anti-kurumsallaþma hâkim bu köyde.

Felsefe Yaz Okulu, bir ütopya köyü

Ütopya Köyü olarak da adlandýrýlabilecek olan felsefe kampýnda ise; katýlýmcýlar, çeþitli aktivitelerle oluþturacaklarý yasa ve kurallara dayanan ütopik devletlerini kuruyor, neden-sonuç iliþkileriyle tartýþýlan sosyo-ekonomik sorunlarýn, temelini kurduklarý devletlerinin ve medeniyetlerinin tarihsel sürecinde yaþanmamasý için çözüm önerileri sunuyorlar.

Çalýþmalar boyunca çeþitli metinler üzerinden okumalar yapýlýyor; ayný zamanda çeþitli kurumlardan ve üniversitelerden gelen konuþmacýlar bu çalýþmalara eþlik ediyor. Felsefe kampýnda septik doða yürüyüþleri de yapýlýyor ayrýca.

Böyle bir yapýya ve eðitim modeline sahip bu köyler nasýl ayakta kalýyor peki?

En baþta gönüllülük esaslý ileri bir duyguya sahip insanlarýn katma deðerleriyle ayakta kalýyorlar. Ýþin maddi tarafýna gelince; Ali Nesin’in ifadesine göre bu köyler için vakfa öyle önemli bir maddi katký da yapýlmamýþ bugüne kadar. En büyük baðýþ, kazandýðý para ödülünün bir bölümünü gönderen Amerikalý bir matematik profesöründen gelen 50 bin lira. Diðer baðýþlar ise ikiþer üçer bin lira mertebesinde. Hatta Türkiye’nin çeþitli yerlerinden bu köyleri duyan bazý öðrenciler, aralarýnda harçlýklarýný toplayýp 200, 300 liralýk baðýþlarda bulunuyorlarmýþ. Geçen yýl Matematik Köyü 100 bin lira civarýnda bir zararla kapanmýþ. (Meral Okay’ýn Matematik Köyü’ne verilmesini vasiyet ettiði mirasý mirasçýlarý karþý çýkmasaydý þayet köylerin geleceðini garanti altýna alacaktý.)

Prof. Dr. Ali Nesin, maddi kaynak yaratýlabilirse þayet, bir de sanat köyü (plastik sanatlar) kurmak istiyor. Bu düþüncesi projelendirilmiþ de.. þimdilik kaynak bekliyor. Köyün vadisine yapýlmakta olan muhteþem Tiyatro Medresesi’nin inþasý ise bitmek üzere. Performans araþtýrmalarý merkezi olarak deðerlendirilecek olan bu alanda da tiyatro kamplarý yapýlacak. Uluslararasý bir araþtýrma, yaratým ve gösteri merkezi olarak tasarlanan Tiyatro Medresesi’nde tiyatro ve gösteri sanatlarýna dair mevcut sorulara cevap aramak ve yeni sorular sormak isteyen sanatçýlara evsahipliði yapacak bir mekân olmak amacýnda.

Bu arada, köydeki akþam yemeðinin sonunda Ali Nesin, Sezen Aksu’ya çok manalý bir hediye verdi: ÝLK MÜHÜR.

Devletin, Matematik Köyü’nün oluþmasýný önlemek için çeþitli vesilelerle vurduðu kapatma mühürlerinin ilkiymiþ bu mühür.

Matematik ve Felsefe Köyü’nde unutulmayacak birkaç saat geçirdik. Köyü gezerken, uzaktan hiçbir þey anlamamýþ olduðumuzu gördük, ve Türkiye’nin geleceðinin tabusuz, otoritesiz inþasý için bir umut olabilecek bu köyler için ne yapabiliriz diye düþünüp durduk. (Sezen buna kafayý taktý, mutlaka bir þey duyarýz yakýnda.)

Bilgi, tek baþýna hiçbir zaman kutsal deðildir malumunuz. Bilgi ne zaman ki, eðitim aþamasýnda hayatla buluþturulur, iþte o zaman kutsallýk çýkar ortaya.

Aynen Aziz Nesin Vakfý’nýn, Matematik ve Felsefe Köyleri’nde hayat bulmasý gibi.

(Devlet hiç deðilse yolunu yaptýrsa bu köylerin.

Kendi imkânlarýyla açtýklarý o daracýk engebeli toprak yol hayli zahmetli çünkü çocuklar için.)

Taraf

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0