'Beyaz Üşüme' - Saime Bircan

27 Kasım 2011 13:26 / 2444 kez okundu!

 


Beyaz Üşüme kadına değil, insanın yalnızlığına o kalabalıkMIŞ gibi görünen hayatına ait bir kitap... Hani kadınlar sever ama iter. Hani kadınlar umar ama belli etmez. Tam cayacakken aslında aradığı özgürlüktür, onun için de geç kalmıştır. Eğilir birileri aşağılara bakarken tabutunun kapağı kapanır.

-----------------------------------------------------------------------------------

Kadınlar!..
Anneler!..

Doğuran ve düşük yapan kadınlar… Kürtaja sığınıp unutan kadınlar… Bir daha doğuramayan, doğurmak için sıraya giren… Sperm arayıp bir artı bire sığınan yine onlardır… Kendine sevdalı erkeklerin tohumları. Onları büyüten, tımar eden ve aşka bezeyen kadınlar. Hem ürkek hem de vahşi…

İncir bereketi, üzümden sarhoş olan yine onlar…

Beyaz Üşüme; Saime Bircan’ın uzun sabırlı kitabı. Sabrın süresi belli edilir mi?.. Edilir. Kimi yazılır başına. Edebiyat toplantıları, okumalar, Saint Joseph’te düzenlenen kitap günleri, heyecanlı buluşmalar, disiplin ve kuşku… Saime Bircan eğiten, düşünen, merak eden bir kent insanı… Ona kentli demek yanlış olmaz. Yaşadığımız İzmir yanına çağırmakta kadınını.

Kitap hayal kuran kadınların… Şiddet gören, seven, aldanan ve aldatan yine onlar. Erkek anasından düştüğünce büyümüş, eh doğaldır babasına azıcık benzemiş benzemesine. Beklemek, ummak, daha fazlasını istemek insana dair. İste gönlüm, um gönlüm, yan gönlüm…

Çok kadın var gibi görünen bu kitap aslında anne-kıza ama anneye sonra da kız çocuğa yıkılan cümlelerin bütünü aslında. Pişman gibi algılanan Camille, kızgın ama belirsiz bir Sartre tutkunu. Resmî sevgili, kaçak bakışmalar, onaysız ölümler, katil araba, seviyesi düşük beraberlikler… Hani zamanı olup yaşamamış, yaşayamamış bedenlerin tuluatı adeta. Bir orta oyun. Ölüme yatan yoğun bakımdaki anne mi kızı mı?..Paris’e gidip annesinin hayatını yaşamayan ancak kendine de yaşam hakkı tanımayan bir çocukluk onunki.

Dert derde harman olsa kadın kadına ağlar mı?.. Görünen o ki birbirimizi tanımaya, yolculukların bilinmezine rastgele çıkmaya hevesli olmak için geç değil. Barış kime, kim için?.. Bilineni sorgulamak, darılmadan gönlüne alıp saçlarını sıkı sıkı bastırmak gerekli diye düşünüyorum okudukça kitabı…

Şiddet gören biziz “ben” değil…
Sürülen biziz diğeri değil…
Ölen, öldürülen, yok sayılan dışlanan, her fırsatta tecavüze uğrayan, leke kılığında hayata meydan okuyan?..
Biziz...
Orada ağlamakta anne…
Anne beyaz örtünü aç dese bile oğul duyulmamakta…
Bedeni simsiyah, gözleri oyuk oğul!.. Nasıl desin ağlama…

Düşleri var… Düşlerimiz… Gugukların peşi sıra... Ağlamakta dilimiz… Yıkılan duvarlar, sıvası, ağacı yakılmış dağların ardı…

O anneler….
O veya Rojda…
O veya Mehmet…

Claudel yakınmaz aşktan. Rodin’in elleri değildir tutsaklığı. Yonttuğu taşların başkasından bilinmesidir sıkıntısı. Ki bir radyo tiyatrosunda hayat bulurken yaşamı Kerim Afşar sesi olacaktır.

Kadın kadına… Dost olduğunca düşmandır. Yaratır ve yontar aslında doğurduğunu. Farklıymışçasına koşması bundandır kiminin. Annesine sokulurcasına meraklıdır hayta. Acıtır, kanatır ve kandırır. Kanmaya hazır kimi bulursa. Anlar, apansız açılır tüm etekler... Edepsiz ve geçkin bir hayattır sönen. Hayalden öteye gitmemiştir tüm öpüşler... En Fransız diller bile yetmez bir türlü.

Evde ismi başka, sokakta sakat…
Ceketin iç cebinde başka nüfusu, dışarıda mavi, gönlünde pembe…

İnsan kulu bu belli olmaz örtülü hayatları… Pencerelerinin şatafatı bir öğle yemeğine bazen de üst üste çıkılan seferlere bakıverir.

Ölen de öldürülen de bize dair. Kuytusunda açılıp soldurulan çiçeklerin en tersi, bitirimi de ondan yana…

Beyaz Üşüme kadına değil, insanın yalnızlığına o kalabalıkMIŞ gibi görünen hayatına ait bir kitap... Hani kadınlar sever ama iter. Hani kadınlar umar ama belli etmez. Tam cayacakken aslında aradığı özgürlüktür, onun için de geç kalmıştır. Eğilir birileri aşağılara bakarken tabutunun kapağı kapanır.

Elveda “Beyaz Üşüme”…


BEYAZ ÜŞÜME

ŞENOCAK YAYINLARI



İffet DİLER..

26.11.2011

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.