AYM'NİN 15 TEMMUZ KARARI
16 Kasım 2020 18:33 / 1928 kez okundu!
15 Temmuz 2016'da bir darbe tezgahlanıyor.
Sadece darbe değil, aynı zamanda bir işgal girişimi.
İşgalle birlikte Türkiye 3-4 parçaya ayrılacak.
O gece sınırlar boşaltılmış. DEAŞ ve PKK'nın silahlı militanları aportta bekliyor. İngiliz birlikleri de Kıbrıs Rum kesiminde.
İstanbul ve çevresi DEAŞ'ın eline geçmesin bahanesi ile uluslararası bir konsorsiyumun yönetimine verilecek.
Bu haritalar ve plan ele geçti.
****
AYM'NİN 15 TEMMUZ KARARI
15 Temmuz 2016'da bir darbe tezgahlanıyor.
Sadece darbe değil, aynı zamanda bir işgal girişimi.
İşgalle birlikte Türkiye 3-4 parçaya ayrılacak.
O gece sınırlar boşaltılmış. DEAŞ ve PKK'nın silahlı militanları aportta bekliyor. İngiliz birlikleri de Kıbrıs Rum kesiminde.
İstanbul ve çevresi DEAŞ'ın eline geçmesin bahanesi ile uluslararası bir konsorsiyumun yönetimine verilecek.
Bu haritalar ve plan ele geçti.
Erdoğan'a mizansen olarak sahte altın külçeleri hazırlanmış. Yakalansa bunlarla resimleri çekilip ya 'altınlarla kaçtı' denilecek ya da Allah göstermesin 'kaçma hazırlığı yaparken çatışmada öldü' denilecek.
Erdoğan ölümü göze alıyor. Halkını direnmeye çağırıyor. Halk yollara, meydanlara, havalanlarına dökülüyor. Kelle koltukta direniyor. Silah yok; çakı bile yok. Yumruğu ile, göğsü ile, bedeni ile; tankın altına yatarak bu kahpe planı boşa çıkarıyor.
Ordu içindeki yurtsever askerlerimiz ve kahraman emniyet mensuplarımız canını hiçe sayıp kahramanca çarpışıyor.
Darbeciler ağzı burnu kan, yüzü gözü sargı içinde derdest ediliyor.
Bu arada birilerine ülkenin küçük bir kısmında kurulacak Vichi hükümetinde sen cumhurbaşkanı olacaksın, sen başbakan olacaksın, sen bakan olacaksın gibi sözler verilmiş.
Bunlar o gece sus pus. TV'lerden gelişmeleri seyrediyor, darbe başarılı olsun diye dualar ediyorlar.
Ertesi gün hainler birer birer yakalanırken çeneleri açılıyor.
Oyun diyorlar; tiyatro diyorlar; Erdoğan kendi kendine anlaşmalı darbe yaptırdı diyorlar.
Dört gün sonra ilan edilen OHAL'e 'işte asıl darbe bu' diyecek kadar ileri gidiyorlar.
Hükümet bir KHK çıkarıyor ve darbeye direnen yurtseverlerin kovuşturmaya uğrayamayacağını ilan ediyor.
Emperyalist komplocularca kendilerine sözler verilenler bunu iptal istemiyle AYM'ye götürüyor. Yani yargılansın, hatta ceza alsın istiyorlar.
AYM dört yıl sonra bu talebi reddediyor.
Ben AYM'nin adil bir mahkeme olduğuna inanan biri değilim.
Ama nasıl olmuşsa bu talebi kabul etmeyi, görüşmeyi gözü yememiş.
Tarih herkesi hak ettiği ile yargılayacaktır. Vatanı için canını veren ve kanını dökenleri de düşmanla işbirliği içinde olan hainleri de...
Firuz TÜRKER
12.11.2020
Son Güncelleme Tarihi: 17 Kasım 2020 16:57
