"Virüsün en yaygın olduğu il İstanbul. Ardından İzmir geliyor ama vaka sayısı İstanbul'un % 10'u. İstanbullunun kendine gelmesi lazım. İşin ciddiyeti yavaş yavaş çıkıyor ortaya. Bakın New York'a, İtalya'nın Lombardiya'sına... Peki İstanbul'da neden bu kadar yüksek?"

 

****

 

AH İSTANBUL

 

Virüsün en yaygın olduğu il İstanbul.
Ardından İzmir geliyor ama vaka sayısı İstanbul'un % 10'u.
İstanbullunun kendine gelmesi lazım.
İşin ciddiyeti yavaş yavaş çıkıyor ortaya. Bakın New York'a, İtalya'nın Lombardiya'sına...

Peki İstanbul'da neden bu kadar yüksek?

1. En kalabalık kent.
2. Virüsün ilk günlerinde yurt dışına çok gidip gelmeler oldu.
3. İstanbullu virüsü hafife aldı.
4. Tedbirlere uymakta ayak sürüdü.

Binlerce İstanbullu panik yaratıcıların provokasyonuna kanıp İstanbul'dan tüydü, virüsü Anadolu'ya taşıdı. Özellikle tatil beldelerine... Sanki virüs tatile çıkmayacak. Oralara varmayacak. Kendi elleriyle götürdüler.

Hafta sonu mangal keyfinden fedakarlık bile etmediler. Yığın yığın piknik yerlerine koştular. 
Sahillerde yürüyüş koşu turları düzenlediler.
Evde 'parti' veren andavallar bile oldu.
Kıç kıça bankamatik kuyruğuna dizildiler.

Bereket devlet bunları öngörüyordu da kerte kerte önlemleri devreye aldı.
Yoksa şu günlerde ex sayımız bir kaç bini çoktan aşmıştı.
Kötülükten medet uman felaket tellalları da zil takıp oynuyor ve devlete verip veriştiriyor olacaktı. Baksanıza şu halde bile zırttı da pırttı da kusur hata bulmak için olmadık akıllar yoruyorlar. Halbuki farkında bile değiller onlarda da virüs kuluçkalanıyordur bir ihtimal. 

Onlar 'et' derdindeler.

İstanbullu aklını başına almalı. Almazsa n'olur? Valla ben ve ailem çıkmıyoruz evimizden. İhtiyaç için çıkmak gerekse de devlet ne demişse o tedbirleri alıp çıkıyor ve en kısa sürede dönüyoruz eve. Döner dönmez giysiler çıkarılıyor, havalandırılıyor, eller ve yüz sabunla bir güzel yıkanıyor. Ardından kolonyalanıyor. Ev sık sık havalandırılıyor. Bol bol limonlu çay ıhlamur içiliyor. Daha da saymayayım.

E bundan sonrası da Allah'ın takdiri...

Ölümden korktuğumuzdan değil, virüsün yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olmamak tek amacımız.

 

Firuz TÜRKER

 

 

Yorumlar
Uyarı
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız. Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.