Vekil-Meclis İlişkisi

01 Mayıs 2018 00:12 / 1222 kez okundu!

 

 

Eğer biraz tarihten ders alabilseydik, Osmanlı’da bir kimseyi meclisi mebusana vekil adayı seçmek için on kriter aranırken bu kriterler arasında para-pul şartı da yoktur. Araştırın öğrenin. Ben de diyorum ki; meclise vekil seçerken 6 bin lira isteyeceğinize 6 tane kriteriniz olmalıydı, daha iyi olmaz mıydı? Ya da 6 bin liranın yanında 6 kriter de istenmez miydi?

 

******

 

Vekil-Meclis ilişkisi

 

Malum devletin ana omurgası Yasama Yürütme ve Yargı olmak üzere üç ana erkten oluşuyor.

Yürütme ve yargıya eleman ayarlanırken türlü türlü meziyetler aranırken yasamaya vekil aranırken “gel vatandaş gel” misali okur-yazar olduktan sonra başka nerdeyse bir meziyet aranmıyor.

Halbuki parlamento bir devletin karaciğeri gibidir. Düzgün çalışmadığı zaman hayatın her alanı olumsuz etkilenir. Çünkü yasama ve denetim organıdır. Bir yandan hayata sıkıntı veren yasaların değişmesine vesile olurken, diğer yandan bu yasaların uygulanıp uygulanmadığını, adaletin tecelli edip etmediğini millet adına denetliyor.

Dolayısıyla Meclis ne kadar nitelikli vekillerden oluşursa hayat o kadar kolaylaşır.

Yeni sistemde malum meclis ile cumhurbaşkanlığı karşılıklı biri diğerine denge unsuru durumundadır. Cumhurbaşkanlığı makamı iyi çalışmaz ya da hayata sıkıntı verirse meclis onun hakkında soruşturma açabilir, yüce divana dahi gönderebilir, hatta erken seçim kararı verebilir, Cumhurbaşkanlığı da meclisi feshederek birlikte seçim yenilenmesine karar verebilir. Ama bunu bir defaya mahsus yapabilir çünkü ikinci defa yaparsa kendisi Cumhurbaşkanlığına aday olmaz.

Bu yüzden; halkın sağlıklı bir tarzda seçip meclise vekil gönderebilmesi için vekillerin darbölge sistemiyle seçilmesi lazımdır, ne hikmetse bu seçimde böyle bir seçim tarzı gözükmüyor, ne yazık ki eski liste usulü ile seçime gidiliyor. Her nedense herkes halinden memnun gibi, kimseden pek bir ses de çıkmıyor.

Peki arasındaki fark nedir? Darbölge sisteminde bir ilin kaç vekili varsa o şehir o kadar bölgeye ayrılır ve her partinin belirlediği vekil o bölgede halk ile selamlaşarak kendisi ve partisi için oy talebinde bulunur.

Darbölge siteminde seçim başarısı partiden çok vekilin kalitesi belirler, dolayısıyla meclise giden vekil, kendini halka karşı birinci derecede sorumlu hisseder.

Liste usulü vekil seçimi ise şimdiye kadar sıkıntılı olduğu gibi, bundan sonra daha da sıkıntı oluşturacak. Çünkü herkes biliyor ki; bir listenin ilk bir kaçı seçilir ve diğerleri seçilemez. Dolayısıyla listenin ilk sıralarında yer alanlar nasıl olsa seçilmemiz garantilidir deyip halkı önemsemezler, alt kısmında yer alanlar da seçilmeyeceklerini bildikleri halde sahada gönülsüz çalışıyorlar, üstelik halka söyledikleri ifadeler, verdikleri sözler de inandırıcı gelmiyor çünkü seçilmeyecekleri ayan beyandır. Bu liste usulü seçim sistemine karşı insan nasıl bu kadar sessiz kalabilir, anlamakta zorlanıyorum.

Ayrıca vekil aday adaylığına müracaat emek için kayda değer birkaç kriterin olmayışı da başka sıkıntı olduğu kanaatindeyim.

Kimi partiler vekil aday adaylığına müracaat için 6 bin, 10 bin gibi bir para şartı getirirken kimileri de 20 bin civarında bağış isteyerek nitelikli insanların önüne takoz koyuyor.

Eğer biraz tarihten ders alabilseydik, Osmanlı’da bir kimseyi meclisi mebusana vekil adayı seçmek için on kriter aranırken bu kriterler arasında para-pul şartı da yoktur. Araştırın öğrenin.

Ben de diyorum ki; meclise vekil seçerken 6 bin lira isteyeceğinize 6 tane kriteriniz olmalıydı, daha iyi olmaz mıydı? Ya da 6 bin liranın yanında 6 kriter de istenmez miydi?

Mesela,

*Yüksek tahsilli oluşu

*Halk arasında sevilen, yalan söylemeyen, güven veren kimse oluşu,

*Açık sözlü ve cesur olan,

*Halkın değerleri ile barışık olan,

*Zalim, zorba olmayan,

*Yasama organına katkı verecek kabiliyette olan,

*Geçimini sağlayabilecek kadar geliri olan .. vs.

Bir kaç kriter aransaydı daha iyi olmaz mıydı?

Malum dünya ülkeleri arasında yapılan bir araştırmaya göre devletlerin İslami değerlere göre yönetimleri ölçü alınmış; maalesef 33. sırada İslam ülkelerinden Malezya yer alırken, Türkiye 72. sıradadır. Bunun birçok nedeni olduğu gibi kanaatimce bunların içinde en büyük pay parlamentonun zayıf oluşu olsa gerek.

Ne zaman ki güçlü bir parlamento oluşturursak, o gün hayatımızın az daha kolaylaşacağına inanlardanım.

Selam ve selametle.

 

Eyüphan KAYA

01.05.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.