Vatandaş Külliye'yi Uyarıyor!

10 Kasım 2020 18:45 / 2062 kez okundu!

 

 

Güncel meseleleri değerlendirirken bazen vatandaşın düşüncelerini yansıtırız bazen de bir konuda bilgi birikim ve tecrübemizden yola çıkarak fikrimizi beyan ederiz. Bu yazımı ise kapsamlı bir araştırmanın sonucu olarak kabul edebilirsiniz.

 

****

 

Vatandaş Külliye'yi Uyarıyor!

 

Güncel meseleleri değerlendirirken bazen vatandaşın düşüncelerini yansıtırız bazen de bir konuda bilgi birikim ve tecrübemizden yola çıkarak fikrimizi beyan ederiz. Bu yazımı ise kapsamlı bir araştırmanın sonucu olarak kabul edebilirsiniz.

Başlığa baktığınız zaman müstesna bir uyarı akla geliyor acaba içerikte ne olacak? Geçen sene “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine Manifesto” başlıklı bir yazı yazmıştım ve 21 madde içeriyordu, ben o kadar detaya inmeyeceğim ama özetlemeye çalışacağım.

Malum bu sistemin baş mimarı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır, dolayısıyla bir beş yıl daha devletin başında kalmasında fayda var. Ancak bu eksiklerle Külliye'de kalması ile kalmaması arasında bir fark yoktur, sistem de olgunlaşmaz, güven vermez, başka başka ülkelere de rol model bir yönetim tarzı olmaz.

Bu sistem şu anda bir kanadı kırık kuş gibi ağır aksak gidiyor, çünkü sistemin olmazsa olmazı “dar bölge” yöntemiyle vekil seçimidir, ki Meclis Külliye'ye bir denge unsuru olabilsin. Ülkenin geleceğini düşünen tüm siyasi partilerin bu konuda fikir birliği yapmaları lazımdır diye düşünüyorum. Ayrıca vekil adayı olmak için de makul birkaç kriter getirilmelidir.

Rahmetli Burhan Kuzu hoca “muhtar seçer gibi vekil seçeceksiniz” diyordu konferanslarında. Ben de Ak Parti hatibi olarak göğsümü gere gere bunu anlatırdım, bilgilendirme toplantılarında ve yazılarımda, Radyo/tv programlarında. Şu anda yalancı duruma düşmüşüz.

Gelelim yapılması gereken işlere;

1- Hâkim Savcı atamalarında ciddi bir değişikliğe gidilmeli. En az 7 yıl başarıyla avukatlık yapan kimselerden Savcı, en az üç yıl savcılık yapan kimselerden Hâkim seçilmelidir.

2- Siyasi suçlardan bir genel af getirerek, topluma huzur ve güven anlamında bir nefes aldırılmalıdır, bu FETÖ/PKK kavramını ülke gündeminden çıkarılmalıdır.

3- Emekli Öğretmen, Sağlıkçı, Din Görevlileri ve Emniyet mensubu için seçimde vaad edilen 3600 ek gösterge verilerek, bu katkıyı eritici bir ek düzenlemeye meydan vermeden gerekli iyileştirme yapılmalıdır.

4- İstanbul Sözleşmesi bir bütün olarak reddedilmeli ve bu sözleşme gereği 6284 numaralı yasaya adil bir düzenleme getirilmelidir. “Kanının beyanı esastır” ucubesinden, hukuk adına bir cinayetten kurtulmak lazım.

Bir kadın kocasını şikâyet ettiği zaman;

a)- Mukaddesatı üzerinde yemin ettirilmeli, aksi ispatlanırsa kadının cezalandırılması sağlanmalıdır.

b)- Evden uzaklaştırılacak koca, kalacağı yeri olmadığını beyan ettiği durumda kalabilecek bir yer kendisine temin edilmelidir.

c)- En geç 7 gün zarfında kocanın ifadesine başvurulmalıdır.

Not: Bu ve benzeri şikâyetlerde aile hekimi tarzı, “karakol hâkimi” müessesi oluşturmalıdır.

5- Kürt meselesi gündemden çıkarılacak kadar yasal ve anayasal düzeyde iyileştirmeler yapılmalı, anayasanın 42. Ve 66. Maddesine huzur ve onura endeksli bir iyileştirme yapılmalı, Kürtçe anadil eğitimi pilot okullarda isteyen vatandaşlarımızın çocuklarına verilmelidir. Bazı dünya ülkelerinde olduğu gibi iki dilli eğitimin önü açılmalıdır.

6- Devlet yönetimi olarak Laiklik kavramından vazgeçilmeli ve İslam hukukunun müktesebatından ve özellikle Kur’anı kerinden faydalanılmalıdır.

7- Toz ticareti yapan, kadını meta olarak gören ve cinsel obje olarak kullanan, çek senet mafyası tarzı yer altı oluşumlarından kurtulmalıdır.

8- Matbu ve görsel Medyanın ahlak ve edep kurallarına riayet edecek bir duruma getirilmelidir.

9- Cumhurbaşkanımızın İbn-i Halidun üniversitesinde yaptığı konuşmada olduğu gibi eğitim öğretime nitelik kazandırmalıdır. Talim Terbiyeyi Dil, Din, Kültür ve Tarihimizle barışık bir duruma getirilmelidir.

10- Sosyal devlet anlayışını geliştirerek aç ve açıkta kalan vatandaşlarımızın kalmaması sağlanmalıdır.

11- Aile kavramını önemseyerek, evliliği ve ev hanımlığını dolayısıyla anneliği müstesna bir değer haline getirilmesi sağlanmalıdır.

Yazı uzamasın diye bu kadarıyla yetiniyorum. Ama bir devlet düşünün ki 11-21 açıdan eksiği var ve vatandaş bas bas bağırıyor “böyle gitmez!” diye, bir iyileştirmeye gitmeden iktidarda olsanız ne yazar?

Onun için vatandaş olarak uyarılarımızı yapmak vazifemizdir diyor, vatandaşlarımızın bu taleplerin arkasında durmasını bekliyorum.

Haydi, ya Allah deyip sorumluluğumuzu yerine getirmek için herkes iş başına, kime ne görev düşüyorsa.

Allah kolaylık versin “AMİN” demeniz dileğiyle.

 

Eyüphan KAYA

08.11.2020, Diyarbekir

 

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.