Tarihi günün notları

10 Temmuz 2018 15:09 / 1163 kez okundu!

 

 

Yeni sistemin birinci başkanı Recep Tayyip Erdogan’ın ısrarla 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağına vurgu yapması da umut vericiydi, anlaşılan o ki muhalefet işini zorlaştırmazsa ilk açıklamasında kullandığı ifade tecelli edecek ve onun deyimiyle “inşaallah ülkemizde daha güzel şeyler olacak”, olması için bir engel de yok, eğer korku siyasetini bertaraf edebilirsek tabi.

 

****

 

Tarihi günün notları

 

Tarih 9 Temmuz 2018 ve Türkiye Başkanlık sistemine ilk adım attı/atıyor. Bu sistemin savunucularından biri olarak ben de 18 Nisan referandumuna canla başla destek verdim elhemdulillah, yüce Mevlam müyesser kıldı,bu günleri de gördük. Bu sistemin başındaki zat Allah’a hamd ederek ve başarabilmesi için dua ederken, inşaallah gün gelecek ilahi öğreti de dikkate alınarak ülkemizde hak, hukuk, adalet de tecelli edecek diye umut ediyorum. Çünkü ilahi öğretiyi ölçü almayan bir yönetim sonunda sıkıntılarla baş başa kalır.

Diyanet reisimizin Yüce Allah’tan “sultannen nesira”(Kendisine yardımınızı esirgemediğin bir yönetici) talebinde bulunması da manidar bir dua idi. Eğer bu topluma selam ve duayı hatırlatabilirsek sorunlarımızın % 50’si kendiliğinden çözüleceğine inanıyorum.

Yeni sistemin birinci başkanı Recep Tayyip Erdogan’ın ısrarla 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağına vurgu yapması da umut vericiydi, anlaşılan o ki muhalefet işini zorlaştırmazsa ilk açıklamasında kullandığı ifade tecelli edecek ve onun deyimiyle “inşaallah ülkemizde daha güzel şeyler olacak”, olması için bir engel de yok, eğer korku siyasetini bertaraf edebilirsek tabi.

“Güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye”

Türkiye’nin güçlü olması Hükümetin performansına bağlı, hayatta % 100 başarı yok ama kanaatimce çalışkan bir Hükümet Kabini oluşturuldu, fakat güçlü meclis kurulamadı, nedenine gelince başkanlık sisteminin olmazsa olması “Dar bölge” vekil seçimiydi, bu getirilmediği için vekiller birinci derecede kendini halka karşı değil, parti genel başkanlarına karşı sorumlu hissediyorlar maalesef!

Her fırsatta bu dile getirilsin ki, hiç olmazsa bir sonraki seçimde muhakkak bu usul ile vekillerin seçilmesi için gerekli düzenleme yapılsın. Malum bu usulde bir şehrin kaç vekili varsa o kadar seçim bölgeleri belirlenir ve vekil adayı birebir halk ile selamlaşarak onlardan oy isterler. Bu tarzla seçilen vekil daha güçlü ve kendine olan güveni daha yüksek olur. Güçlü meclis bu şekilde kurulur.

Rabia, siyasi bir söylem olarak tek devlet, tel millet, tek vatan, tek bayrak demek kulağa hoş geliyor olabilir, ama bunun içini başka bir Rabia ile doldurmazsanız bir kıymet ifade etmiyor, o da Asır suresindeki Rabiadır ki; iman edenler, ameli salih işleyenler, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler denilmektedir. İşte insan profili üzerinde katkı yapan, mezar ötesinde de işe yarayan asıl Rabia budur.

Reform; toplumun huzur ve mutluluğuna endeksli reformlar yapmaya devam edilmelidir tabi. Özellikle bin bir zahmetle iyi bir aşamaya gelmiş Kürt meselesinin siyasetin gündeminden kalkması için Kürtçe'nin özellikle de Kurmanci'nin eğitim dili düzeyinde serbest bırakılması lazım. Tercihe bağlı olarak isteyenin çocuğunu Kürtçe eğitim dili ile eğitim veren pilot okullara gönderme imkanına sahip olması lazım. Eğer büyüklerimizin dediği gibi Kürt-Türk kardeş ise kardeşlik hukuku bunu gerektiriyor. Tabi Türkçe resmi dil olarak herkese öğretilmelidir.

Eğitim ve teşvik; evet eğitim eğitim, teşvik teşvik özellikle de hayat boyu eğitime çok ihtiyacımız var, hür teşebbüs ruhunun tecelli etmesi için de teşvik gerekiyor. Onurlu bir yaşamın en büyük zenginlik olduğunu insanımıza anlatabilirsek devamı kendiliğinden gelir diye düşünüyorum.

İlk on ekonomi; ülke ekonomisinin önü açıktır, potansiyelimiz buna elverişlidir. Ama adil gelir dağılımı yapılmazsa ya da insanlarımız lüks hayatın hayallerine dalarlarsa, veya zenginlik yarışına girerlerse işte o zaman vay halimize. Çünkü bu durumda mutluluğu kaybedecek.

Sosyal devlet anlayışı, bu öyle gelişmeli geliştirilmelidir ki, insanımızın yardım kuruluşlarına ihtiyacı kalmamalıdır diye düşünüyorum.

Ayrıca Külliyedeki törene Hüda-Par yetkililerine davet gitmeyişini ayıpsıyorum, eğer Başkan'ın bizzat bundan haberi varsa, bu yaklaşımından da endişe ediyorum!

Muhalefet partilerinin meclisteki protestosu muhalefeti küçük düşürdü, galiba böyle giderse küçülmeye de devam edecek.

Her şeyin daha güzel olması dileğiyle hem meclisi hem Külliyeyi izlemeye devam edeceğiz.

#DoğruyaDoğruYanlışaYanlış demek vazifemizdir.

Selam ve dua ile...

 

Eyüphan KAYA

10.07.2018, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 10 Temmuz 2018 20:12

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.