Mümin misin, değil misin?
11 Eylül 2024 03:15 / 47 kez okundu!
Bir mümin daima hakkın tarafı olmakla yükümlüdür. Sebebine gelince ittifak ile günümüze kadar gelen bir hadis-i şeriftir. Peygamberimiz(sav) diyor ki, “Bir insan kötü bir davranışa şahit olursa gücü yetiyorsa eliyle müdahale etsin, gücü yetmiyorsa o yanlışlığı diliyle eleştirsin etrafına anlatsın, onu da yapamıyorsa kalben buğz etsin ki bu da imanın en zayıf halidir, şayet kalben rahatsız olmuyorsa kalbinde hardal tanesi kadar iman yoktur.”
*****
Mümin misin, değil misin?
Bir mümin daima hakkın tarafı olmakla yükümlüdür. Sebebine gelince ittifak ile günümüze kadar gelen bir hadis-i şeriftir. Peygamberimiz(sav) diyor ki, “Bir insan kötü bir davranışa şahit olursa gücü yetiyorsa eliyle müdahale etsin, gücü yetmiyorsa o yanlışlığı diliyle eleştirsin etrafına anlatsın, onu da yapamıyorsa kalben buğz etsin ki bu da imanın en zayıf halidir, şayet kalben rahatsız olmuyorsa kalbinde hardal tanesi kadar iman yoktur.”
İşte hak hukuk ile ilgili hassasiyet derecesi için bir reçete, daha ne desin? Baktınız ki biri diğerine zulüm ediyor, ya da Allah’ın emrine aykırı hareket ediyor, sizin durumunuza yol gösteren ölçü budur.
“Ben müminim demekle” olmuyor, imanını korumak için daima uyanık olacaksınız, bu konuda Allah’tan yardım dileyeceksiniz.
“Gün gelir kişi mümin olarak evden çıkar, kafir olarak eve döner”
“Gün gelir bin kişi camide bir araya gelecek, ama aralarında bir tane mümin dahi yoktur” vb. hadisleri akıl sahibi insanları düşündürmeli.
Geçende bir taziyedeydim bir de ne göreyim, bir anda kadın erkek karışık, tesettür ölçülerine uymayan birileri içeriye daldı, önlerinde de bir mele(emekli imam), üstelik bayanlardan biri hocaların oturduğu koltuğa oturdu, ki oraya çoğu zaman duyarlı erkekler bile oturmuyor “orası ilim ehline aittir” diyerek.
Düzgün Kürtçe dahi konuşmayı bilmeyenler ve İslami duyarlığı olmadığı gibi bu tür çıkışlarıyla Kürtlerin değerlerine basarak, ayaklar altına alanlar DEM’in mensuplarıydı. Mele taziye duasını yaptıktan sonra kendisine dedim ki; “siz bunlara bu işin yanlışlığını söylemiyor musunuz?” İlginçtir şöyle bir ifade kullandı. “Mekke’de de kadın erkek karışıktır, taziye Mekke’den daha mübarek değildir.” dedi. Bu oyalayıcı/aldatıcı cevap konusunda bir şey diyemedim ve “ameller niyetlere göredir” cevabıyla yetindim. Halbuki Mekke’de erkekler ihramda, kadınlar tesettür içindedir. Burada ise tam tersi bir durum söz konusuydu.
İşte burada mümin olup olmadığınızı ölçebilirsiniz. Eğer bu manzara karşısında kalbinizde dahi bir sızı oluşmuyorsa peygamberin ifadesiyle kalbinizde hardal tohumu kadar iman yoktur, artık bu sizin için bir anlam ifade ediyor mu, etmiyor mu? Top sizde.
Kusura bakmayın bu tür durumlar hakkında bir şeyler dillendirmek, yazmak benim vazifemdir, çünkü bu durum toplumsal bir sorundur,
Düğün salonlarında karma düğünler bir sorundur,
Kadın erkelerin kontrolsüz bir arada yaşamları önemli bir sorundur. Hatta bir insanın gayretini ölçmek istiyorsanız en basit, en bariz ölçü budur, bakın bakayım kadın erkek ilişkilerine bakış açısına, eğer bunu makul görüyor ve buna sözde fetvalar arıyorsa bilin ki o kişinin imanı erozyona uğramış tıpkı yaz güneşindeki buz gibi her geçen gün eriyor. Ya da tamamen bitmiş de haberi yok.
Allah rızası için bunu dile getirmek benden, kâle alıp almamak kişiye kalmış.
Allah CHP’nin haylaz amcası oğlu olan DEM’den halkımızı korusun,
Kemalist ve Apoist akımlardan bizi muhafaza etsin,
Unutmayın karma eğitimi savunan kimseler de aynı tortudur.
Bizi iman, edep ve hayadan mahrum etmesin, amin demeniz dileğiyle.
Eyüphan KAYA
24.08.2024, Diyarbekir