Külliye'ye sesleniyorum!

28 Şubat 2017 14:25 / 1198 kez okundu!

 

 

Bir sorunu ele aldığınız zaman tüm yönleriyle ele almalısınız. Duymak istediğiniz kadar duymak, öğrenmek istediğiniz kadar öğrenmek hoşunuza gidebilir ama sorunun çözümüne katkı yapmaktan öte günü kurtarma adına iş yapmış olursunuz.

Zaman zaman Cumhurbaşkanımız Külliyeye birilerini davet ediyor, aralarında nitelikli kimseler olduğu kadar, “bu da nerden çıktı” denecek kadar kimseler de kanaat insanı adına çağrılıyor. Bazen de “Kaht-ı rical” varmış gibi aynı kimseler defaatle Külliye’ye çağrılıyor.

Genel kanaat şu ki akredite olmuş, layt Kürt adını verebileceğimiz kimseler daha çok Külliyeye çağırılıyor.

Mesela Zazalar Kürtlerin bir kolu olmasına rağmen davet edilenler arasında Zazalar çoğunluktadır. Diyarbakır’dan çağrılan kanaat insanı olarak giden kimselerin birçoğu da Diyarbakırlı değildir. Bu demek değil ki, yabancılar bu sorunu dillendiremezler onlar da sorunu izah edebilirler ama yabancıların da Devletçi olanları ön plandadır, halbuki zaman milletten yana olma zamanıdır, unutmayalım.

Karşımızda Devleti al-i Osmanı yok ki devletçi olasın, paldır küldür idare edilip sorunlarımızı kartopu edasıyla büyüten devletin neyine taraf olacaksınız? Devletin önce kendini silkelemesi lazımdır diye düşünüyorum.

Ben Cumhurbaşkanımız gibi samimi bir insanın bu şekilde oyalanmasını içime sindiremiyorum. Nasıl oluyor da defalarca kanaat insanı diye bir çok kimse Külliyeye davet ediliyor ama arpa boyu ilerle yok gibi.

Bu durumu hissedince bölgenin 7 ilinden 70-80 kanaat insanını belirleyip Ankara’da “Ankara çalıştayı” adıyla bir çalıştay yapmak istemiştik, ama bir türlü başaramadık ki Kürt sorununu çözüme kavuşturacak bir eylem planı ortaya koyalım.

Şöyle bir teklifle yedi kapıyı çaldım/çaldık ama bir katkı, destek alamadık.

……………………………………………………………………………………………………………….

2015  Ağustos ayı itibariyle Diyarbakır Ak Parti İl Başkanı Av. Muhammed Akar'ın delaletiyle Kürt sorununun paydaşı konumunda olan 7 ilimizden 70-80 katılımcıyla "Ankara Çalıştayı" adıyla bir çalışma yapmak istemiştik.

 

Bölge Ulema-Akademisyen-Bayan-STÖ'ler ve Kanaat önderi dağılımını da dikkate alıp sorunların fazla olduğu illerden nüfus oranına göre bu makul şahsiyetlere ulaştık.

 

Toplantı Yeri: Ankara ulaşım ve konaklama masrafı organizasyona ev sahipliği yapan kurum tarafından karşılanacaktı.

 

1.Gün: Tam gün çalıştay ve pratik çözüm yollarının tespiti,

2.Gün:Başbakan ve Cumhurbaşkanı ziyaret,

3.Gün;Meclisteki 4 partinin grup başkan vekillerinin ziyareti ve bilgilendirilmesi(İl temsilcileri Meclis ziyaretine gidecekti)

 

Bu çalışmayı Diyanet, Mazlum-der, Memur-sen, Doğu-Batı kardeşlik platformu gözetiminde yapmakta fayda mülahaza ediyorduk. Çünkü bu nihai çözüm paketinin vatandaşlarımızla paylaşma ihtiyacı vardı, bunu da ancak bu kurumlar aracılığıyla yapabildik.

 

Malumunuz, Dolmabahçe mutabakatı, İmralı teklifleri, Kandilin sesi Anadolu insanına itici geliyor. Hatta HDP dahi ılımlığını kaybetmiş vaziyettedir.

 

Bu çalıştay hükümetin elini güçlendirecek ve "Ankara Çalıştayı" adıyla süreç daha rahat desteklenebilecek ve çalışmalar hız kazanacaktı.

 

Total olarak, bu tarihi çalışma takriben 100 bin TL ile yapılabilir. Program uygun görülürse bu finans da buluna bileceği kanaatindeyim.

……………………………………………………………………………………………………………………

Şimdi de iddia ediyorum eğer böyle bir çalışma yapılırsa, kamuoyunun kabul edebileceği bir çözüm paketi ortaya çıkacak, meclisteki dört parti de sorun hakkında bilgilendirilerek ortak çözümler üretilecek, Kürtler bu paketin içinde kendini fark ederek dertlerine deva, sorunlarına çare olacaktı.

Defalarca birilerini Külliyeye çağırıp sözüm ona onları dinlemektense bir defa şeffaf bir iş yapın, rahat edin, öyle ki birileri demesin şu Külliyeye gidiyor, bu Külliyeye gidiyor ama netice kocaman bir sıfır.

Eğer bu sorunun kısa zamanda emin basamaklarla üzerinde çözümü isteniyorsa bu çalışma hala yapılabilir kanaatindeyim.

Kanaatim o ki Kürt sorunun şeffaf bir eylem planı eksisiyle artısıyla kamuoyunda tartışarak işlemesi lazım siz ne düşünüyorsunuz? 

 

Eyüphan KAYA

27.02.2017, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.