Külliye'nin basın bürosu uyuyor mu?

22 Eylül 2018 15:12 / 1292 kez okundu!

 

 

Doğrusu benim kanaatim şu ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmasaydı yeni Türkiye Çankaya’dan idare edilemezdi.

Yapılışı esnasında bir çok kimse haksız yere Külliye’nin yapılmasını eleştirirken, ben “Arkadaş evimizde en iyi odamız misafir odasıdır, bu Külliye de onun gibi bir şey” şeklinde yorum yapardım.

Evvela tekrar hayırlı olsun der, başta Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Köşkün tüm çalışanlarına başarılar dilerim.

 

****

 

Külliye’nin basın bürosu uyuyor mu?

 

Doğrusu benim kanaatim şu ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmasaydı yeni Türkiye Çankaya’dan idare edilemezdi.

Yapılışı esnasında bir çok kimse haksız yere Külliye’nin yapılmasını eleştirirken, ben “Arkadaş evimizde en iyi odamız misafir odasıdır, bu Külliye de onun gibi bir şey” şeklinde yorum yapardım.

Evvela tekrar hayırlı olsun der, başta Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Köşkün tüm çalışanlarına başarılar dilerim.

Adı üzerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi tek bir çalışanının pasifliği bile ülkemin yönetimini olumsuz etkiliyor desem inanın.

Esefle ifade edeyim ki Devlet Başkanımızın gözü, kulağı mahiyetinde olan Külliye’nin Basın bürosundan ben şahsen memnun değilim. Niye diyeceksiniz müsaadenizle birkaç örnekle izah edeyim.

*Ben vatandaş olarak ülkemin küçük meselelerle uğraşıp, enerjisini boşa harcamasını istemiyorum, dolayısıyla Çözüm süreci akamete uğradıktan sonra, nitelikli ve daha kapsamlı bir çalışma ile bu sorunun kalıcı bir çözüme kavuşmasını istedim, 7 ilden 70 kişilik nitelikli bir katılımcı kitlesi ile Ankara’da bir çalıştay yapıp devletin eline 15 maddelik bir huzur paket vermek istemiştim. Bu konuda kayda değer bir çalışma yaptım ama sesimi Külliye’ye ulaştıramadım.

Birkaç defa “Külliyeye sesleniyorum”, deyip Cumhurbaşkanımıza hitaben yazılar yazdım, maalesef Devlet Başkanımdan bir cevap alamadım.

*Bu sene Mart ayında Kızıltepe’de Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Başkanı İş adamı Mehmet Şerif Öter öncülüğünde vatandaş istişare edip “Çevre yolu istiyoruz” temalı bir imza kampanyası açılmış, önemine ve gerekliliğine binaen 93 bin civarında yetişkin vatandaşlarımız ıslak imza ile kampanyayı katkı vermişti, gel gör ki Cumhurbaşkanlığına iadeli taahhütlü gönderilen bu imza kampanyası, dönüp dolaşıp Karayolları bölge müdürlüğünün masa başı bir memurunun önüne gelmiştir. Oradan da “Bu konuda projemiz mevcuttur” gibi yuvarlak bir metin ile 93 bin vatandaşın talebine cevap(!) verilmiştir, bu cevap ise tabi.

Eğer bu talep cumhurbaşkanımıza ulaşmamışsa teessüf ederim, ulaştığı halde bu duruma gelmişse ortada vahim bir durum var bence.

 

*Bir kaç defadır Kocaeli’den Bahri Odabaşı adında bir iş adamımız Cumhurbaşkanlığına ulaşmak istiyor, bir türlü sesini duyuramıyor.

Marmara Sanayiciler ve İş adamları Dermeği(MARSİAD) Başkanı olan Odabaşı, ülkemizin ekonomisine katkı yapacak projesi/projeleri var, hatta öyle iddialıdır ki, 200 milyar dolar ülke ekonomisine katkı yapabilecek bir projeden bahsediyor. O da bir türlü sesini Külliye’ye ulaştıramadı.

Peki vatandaş olarak bunu nasıl yorumlamak lazım acaba?

Diyarbakır’dan sesleniyoruz cevap yok,

Mardin’den sesleniyoruz cevap yok,

Kocaeli’den sesleniyoruz cevap yok,

Bu nasıl iş arkadaş, ülkemizin yönetimine nasıl katkımız olacak? Biz de bazı günü birlikçi vatandaşlarımız gibi “Büyüklerimiz daha iyi bilir” mi diyelim?

Ben burada suçu Külliye’nin basınında buluyorum. Yoksa Devlet Başkanımız Sayın Erdoğan’ın bu kadar duyarsız olması mümkün değildir diye düşünüyorum.

Selam ve selametle kalın.

 

Eyüphan KAYA

20.09.2019, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2018 15:21

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.