Ekonomi, ev idaresi disipliniymiş

09 Ağustos 2018 16:16 / 1049 kez okundu!

 

 

Eğer kanaat ehli, emeğin değerini bilen bir vatandaş kitlemiz olursa parolamız “üç üret, bir tüket” ise yakın zamanda bu ülke kalkınır inşallah ama eğer iç sorunlarımızla uğraşarak ucuz siyaset yaparak vakit öldürürsek ülke güven kaybedecek, ben şu anda endişeliyim. Düşman bıyık altından gülüyor “bu devleti Türkçülük oyununa getirmek üzereyim, milliyetçilik Osmanlı’yı yıktığı gibi bu devleti de yıkar” diye umut ediyor. Gelin yanlış yapmayalım. Anadolu insanı ile selamlaşalım, duasını alalım göreceksiniz ekonomimiz de, üretim ve tüketimimiz de rayına oturacak.

 

****

 

Ekonomi, ev idaresi disipliniymiş

 

Anadolu insanı hala kanaat adına rızkına razı ve devletin yakasına yapışmayı aklına getirmeyen bir durumdadır, yoksa ekonomik dengelerimiz alt üst olurdu, bunu bilmekte fayda var.

100 günlük eylem planı içinde ülkenin iç huzuruna dönük pek bir şey göremiyorum, sanki bazı sorunlar bir kenarda dursun, ne olur ne olmaz? Bakarsın o sorunlar üzerine siyaset yapar başarısızlığımızın suçluları olarak ilan eder, ucuz siyaset yaparız.

Mesela soruyorum;

28 Şubat’ın failleri elini kolunu sallayarak dolaşırken, o sürecin Hakim Savcıları, Emniyet mensupları “sakıncalı piyade” duruma düşmüşken onların hazırladıkları komplolar neticesinde 36’şar yıl ceza yiyip, mahpus durumda olan Yusufilerin dava dosyaları neden yeniden yargılamaya açılmıyor? Bunun cevabını birileri kamuoyuna verebilir mi?

Hukuki açıdan oluşan bu durum karşısında bunların dava dosyaları hemen açılmalı, yeniden yargılama süreci başlatılmadır.

Şu FETÖ melanetine gelince neden en çok darbe ibadet kesimine indirildi? Bunun İhanet, Ticaret, Siyaset ayağı nerde kaldı? Mahkemelerin haklarında takipsizlik kararı verdiği on binlerce bu mağdur insan neden fişlenmiş vaziyete getirildiler. Özel sektörde dahi çalışmalarına imkan verilmiyor?

HDPKK belası gerekli darbeyi almışken, Kürt meselesi anadil eğitimi dahil niye 100 günlük eylem planı içinde yok. Anayasanın 42. ve 66. Maddelerinin bu memleketin, bu milletin neyine faydası var? Bir particiğin kaprislerine hizmet etmekten başka.

Türkiye Cumhuriyeti Türkistan devleti değil, dikkatli olmak lazım. Yarım asırdır bu Türkçülük belası yüzünde iki ileri bir geri yaptık, bu yeni sistem artık bu tür hastalıkları yanında taşımamalıdır kanaatimce.

Televizyon ekranlarına, köşe yazılarına bakıyorum, bu dertli meseleleri ele alan pek yok, neler oluyor beyler “padişahım çok yaşa” diyerek bu ülkeyi hakkettiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmayı düşünüyorsak vay halimize.

Ekonomi; “Ev idaresi ilmi” ise bu kadar karışık olan bir evin güven endeksi sizce ne olur?

Ekonomiyi ithalat ihracattan ibaret bilen kimselerle benim konuşacak bir şeyim yok. Çünkü onlar her şeyi paraya endeksli düşünüyorlar. Halbuki ben ekonominin çok yönlü olduğunu bunun en önemli ayağı da oluşacak güven ortamı ve insan niteliği olduğuna inanıyorum.

Üretim tüketim kavramları insan niteliğine bağlıdır. Üretirken emeğin değerini bilen ve ibadet aşkı ile iyinin daha iyisini yapan, mesaisinin bir buçuk katı kadar çalışıp alın teri ile kazanan ve kazandıran, tüketime gelince ihtiyacı ölçüsünde tüketen kanaat ehli insanlar ile bir üretip üç tüketen insan aynı olur mu?

Devlet başkanımızın konuşmasında dile getirdiği gibi bu ülkede insanımızın aç ve akıta kalmaması gerekir, bu da sosyal devletin güvencesinde olmalıdır diye düşünüyorum.Çünkü bu alanda bir ihmalkarlık olursa ülkemizin güven endeksi aşağıya iner.

Eğer kanaat ehli, emeğin değerini bilen bir vatandaş kitlemiz olursa parolamız “üç üret, bir tüket” ise yakın zamanda bu ülke kalkınır inşallah ama eğer iç sorunlarımızla uğraşarak ucuz siyaset yaparak vakit öldürürsek ülke güven kaybedecek, ben şu anda endişeliyim.

Düşman bıyık altından gülüyor “bu devleti Türkçülük oyununa getirmek üzereyim, milliyetçilik Osmanlı’yı yıktığı gibi bu devleti de yıkar” diye umut ediyor.

Gelin yanlış yapmayalım. Anadolu insanı ile selamlaşalım, duasını alalım göreceksiniz ekonomimiz de, üretim ve tüketimimiz de rayına oturacak.

O zaman üç üretip bir tüketeceğiz, hem de bunu seve seve yapacağız çünkü kalan ikinin emin ellerde olduğuna inanınca çalışmak insana zevk verir. Şu anda maalesef vatandaş o kadar rahat değildir, kalan ikinin nerelere gittiğini pek bilmiyor, bu ciddi bir sorun diye düşünüyorum.

Gelin bu evi daha iyi idare edelim, birkaç kardeşten biri ikisi bir kenarda mutsuz durmasın, ne dersiniz?

Selam ve dua ile,

 

Eyüphan KAYA

07.08.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.