BEN O 'BEYÝNSÝZLERÝN' TEKÝNÝ, TOPUNUZA DEÐÝÞMEM…

15 Haziran 2011 01:00 / 2557 kez okundu!

 


Yeni bir seçim bitip, sonuçlar belli oldu ya, memleketin akýl daneleri halký kalaylamaya baþladý yeniden.

Muhteremler, kendi tedavülden kalkmýþ fikirlerine itibar etmedi diye, vurun misali yine yükleniyorlar insanlara. Ergenekoncu, vesayetçi politikalarý elinin tersiyle bir kenara itti ya, hakaretlerin, küçümsemelerin, Aziz Nesin’e göndermelerin, aþaðýlamalarýn bini bir para, çapaçul pazarlarýnda.

Her kelimede kendi gibi düþünmeyene karþý duyulan hastalýklý bir tiksinti...

Her yorumda farklý tercih belirtene karþý zývanadan çýkmýþ bir kibir...

Her cümlede yine var olanýn en iyisine yönelmiþliðin bilgeliðine saldýran kýzýþmýþ bir aþaðýlýk kompleksi…

Her sözde bir türlü ‘Adam edemedikleri’ insanlarýn gösterdiði olaðanüstü saðduyu karþýsýnda gizlenemez cahillik…

Savunduklarý arýzalý politikalara yüz vermedikleri için ne aptallýklarýný, ne beyinsizliklerini, ne bidon kafalýlýklarýný býrakýyorlar insanlarýn.

Kendi sefilliðini görmeyip halka yüklenmeyi marifet bilen bu devekuþlarý, bu türden ipini koparmýþlýðý elle tutulur bir eleþtiri mahiyetinde yapýyor olsalar, yanmayacaðým.

Ama yok. Küstah, saygýsýz, acýnasý bir öfkeyle ‘Bu nasýl olur’ diye bulduklarý her imkanýn üzerinden saldýrmayý seçiyorlar halka.

Ne zaman böyle bir tavýr görsem ‘Ne kedersiz insanlarmýþ þu coðrafyanýn insanlarý’ demekten alamýyorum kendimi.

Ne Musa’ya ne firavuna yaranabiliyorlar.

‘Cennette cehennemi yaþamak’ böyle bir durum olsa gerek.

Halk, ‘Sizin Ergenekon kaynaklý korku senaryolarýnýzý reddediyorum’ diyor, bunlar deliye dönüyorlar.

‘Çok sevdiðiniz askerin yaptýðý faþist anayasayý deðil, eþitlikçi, özgürlükçü, demokrat bir anayasa istiyorum’ diyor, zývanadan çýkýyorlar.

‘Silahlar sussun, ne çocuklarýmýzýn kaný, ne analarýn gözyaþlarý aksýn’ diyor, bunlar hop oturup hop kalkýyorlar.

‘Sol, ne idüðü belirsiz güçbirlikleriyle deðil, doðru dürüst Bloklarla gelsin, deðil 36, 236 vekille meclise gönderirim’ diyor, bunlar kendilerini parçalýyorlar.

‘Haklarýnda nice þaibe olan Ergenekon sanýklarýný hapislerden alýp, bana vekil etme’ diyor, bunlar delleniyorlar.

‘Býktým ordunun, yargýnýn vesayeti altýnda çaðýn onlarca yýl gerisinde yaþamaktan’ diyor, bunlar öfke yumaðýna dönüyorlar.

‘Bu ülkede bir türlü görmek istemediðiniz deðiþimler var ve ben, yetmez ama evet deyip görüyorum onlarý. Siz daha iyi noktaya getirebilecek misiniz onlarý, hele onu deyin’ diyor, bunlar kafayý sýyýrýyorlar.

‘Bölünmek, parçalanmak, yasaklamak, inkar etmek üzerine bunca zamandýr anlattýðýnýz masallara artýk karným tok’ diyor, bunlar ‘Olmaz öyle þey’ diye dövünüyorlar.

‘Farklýlýklarýmýz üzerinden bize felaket senaryolarý yazmayýn, bizim farklýlýklarýmýzý kaþýyýp içimize ateþ düþürmeyin’ diyor, bunlar kafayý oynatýyorlar.

‘Yeter artýk! Ben her seçimde bana diretilenin tersine oy veriyorum, bana akýl veren sizler onlarýn cephesinde yer aldýðýnýz yetmez gibi üstüne bana aptal, beyinsiz diye hakaret ediyorsunuz’ diyor, bunlar ‘Sen nasýl böyle konuþabilirsin’ diye sapýtýyorlar.

Adam olur niyetine yemeyip yedirdiði, saçýný süpürge ettiði karaktersiz çoçuðundan çekmediði kalmayan ebeveyn gibi, ne etse memnun edemiyor halk bu zevatlarý.

Hani daha iyisini düþünüyor, yapýyor, istiyor ve destekliyor olsalar amenna, þu yazýyý bile kesseler yazmayacaðým.

Ya da halka onca baðýrýp küfrederken kendilerini birgün öne atmýþ, ellerini bir saatliðine taþýn altýna koymuþ olsalar, yine sesim çýkmaz.

Ama hepimiz biliyoruz ki, hiç öyle deðil.

Irkçý gazeteleri okuyorlar, olmayan korkularý ortalýða saçýyorlar, kurbanlarýna deðil, katillere acýyorlar, çivisi çýkmýþ yargýyý savunuyorlar, sýkýþtýkça orduyu göreve çaðýrýyorlar, seçilmiþ hükümete kurulan tezgahlarý küçümsüyorlar, seçimde ucube güçbirliklerini destekliyorlar.

Üstüne ‘Yakamý býrak. Hatalarla da olsa ben demokrasiyi öðrenip, yaþamak istiyorum’ diyen bir halka ‘Sen ne anlarsýn demokrasiden’ deyip duruyorlar.

'Halka raðmen halk için’ zulmüyle harabe politikalarýný dikte ettirmeye alýþtýklarý için, halkýn ‘Yeter, al hepsini baþýna çal’ demesine aldýrýþ ettikleri bile yok.

Nasýl bir akýl tutulmasýdýr ki bu?

Nasýl bir ‘Ýlla da ben bilirim’ zorbalýðýdýr?

Hele de hepsi birleþse bu milletin terazisi kadar doðruyu tartamayacaklarý gün gibi ortadayken.

Hele de okumuþ, mürekkep yalamýþ beyinlerinin, cahil cühela takýmýnýn aklýselimliliði yanýnda esamesinin okunmayacaðý aþikarken.

Hele de halkýn yýllarýn acýlarýndan, zulümlerinden, baskýlarýndan el yordamýyla süzüp geliþtirdiði saðduyunun, bilgeliðin, bilincin zerresi kendi yüreklerinde yokken.

Her daim tek bildikleri topu, tüfeði olanýn, statükonun, vesayetin, gücün yanýnda yer alýp, halký kandýrmaya çalýþmak, kandýramazlarsa da bol bol küfür etmek.

O yüzden beþ para etmiyorlar küçümsedikleri halkýn gözünde.

O yüzden ne mal olduklarýný bilen halk tek bir sözlerine itibar etmiyor.

O yüzden de benim gibi nicesi, o beyinsiz diye küçümsenenlerin tekini, topuna deðiþmiyor.


Baki MURAT

15.06.2011

Son Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2011 13:38

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
25 Haziran 2011 18:11

mtuysuz

Sitenizden bu yazý nedeniyle rastlantý eseri haberim oldu. Yazýyý çok beðendim. Yazarýn beynine ve ellerine saðlýk.

Aslýnda gençliðimin o baþkaldýran, sokaklarýnda romantik eylemler yaptýðým þehrin,"" modern yaþam tarzýný savunuyoruz martavalýyla"" elitizmin, þovenizmin, hatta ýrkçýlýðýn kalesi durumuna düþürülmesine içim yanýyor.

En güzel 7 yýlýmý Ýzmir de Týp öðrencisi ve romantik bir aktivist olarak geçirmiþ olmanýn verdiði minnet-hasret arasý duygularla baðlýyým Güzel Þehrinize.
1981 de Evrenzede olarak okuldan atýlmýþtým. Son aftan sonra öðrenci kimliðimi almak için tekrar geleceðim. Ölünceye kadar da Ege Týp öðrencisi olarak kalma hakkýmý kullanacaðým. Ve bu defa sokaklarda elitizme, þovenizme, ýrkçýlýða karþý yapýlacak her eyleme oðullarýmla-kýzlarýmla (özellikle baþörtülü kýzlarýmla) beraber, dindar-dinsiz aldýrmadan, yaþlý bi Týp Öðrencisi olarak katýlacaðým.


Yazi tam hislerime tercuman olmus.

Dahasi var.

Eski bi marsimizda yer alan:
"Ispanya ya zorla girdi fasistler
Tikinmak icin ekmegimizi çalip.
Terkettik savasmak icin koylerimizi
Diz cokturmek icin generalleri" dizelerini unutup Izmir sikiyonetim mahkemesinde yargilanirken karsimda hukukçu cubbesi giymeye bile tenezzul etmeden uniformalariyla beni mahkum eden gucun, gucunu bin yil surdurebilmek icin kendi halkina 1 Mayis 1977,Corum, Maras komplolarini kurdugunu dusunmeye tenezzul etmezdim. Hatta yukarda sözettiðim marþ yerine içimden" Ýzmir in daðlarýnda vuruldum kaldým......." diye terennüm eylerdim.
Ne de olsa Ordumuz Kuvvayi Milliye Destanini yazmis bi kurumdu gozumde. Ceza yerken bile, saf saf "Bunu bile Mustafa Kemal'in vizyonunu surdurmek icin yaptiyorlar. Arada biz bok yoluna gittik. Vatan Sagolsun" diye dusunmustum.

Sanli ordumuzun bizlerin musluman versiyonlarindan bizden daha fazla nefret ettigini Recep Tayyip Erdogan fenomenini anlamaya baslayýnca kavradým.

Bizim generallerimiz de yoksul halkýn rizkini ve gelisen kucuk sanayicinin birikimini bankalar, yuksek faiz sarmalýnda yutmayi ilelebet surdurmek isteyen ADI MALUM ÝÞADAMI-BANKER cetesi icin darbe ustune darbe yaparmis. 28 Subat darbesinin tek nedeninin, Erbakan'in bu asagilik sarmala comak sokmasi oldugunu hic dusundunuz mu????????? Ama o sanssiz adamin aslan gibi bi ogrencisi bu sarmali yerle bir etti. O apoletlilere diz cokturdu. Simdi faizler %6. Naaaber.

Komunist (ateistimsi) bi baba ve ergenliginden beri bes vakit namaz kilan bi anne yaninda cocukluk gecirdigimden, siyasi arenaya cikan mutedil dindarlarin, muslumanlarýn "biz de insaniz", "biz de siyasi arenada temsil edilmeliyiz ve de olmaliyiz", "sanli ordumuzun iddia ettigi gibi, bizden olmayanlarýn boynunu ilk firsatta kör testere ile kitir kitir kesmek gibi amacimiz yok" haykirislarini anlayisla karsilayip ciddiye aldim.
Hele bu inancli kesimin sanayi dunyasindaki temsilcilerinin ibadet edercesine calismalari sonucu ulkeye ADI MALUM ÝÞADAMI BANKER cetesinin 150 kati katma deger urettiklerini ama yine horlanip asagilandiklarini, basortusu yuzunden, insandan bile sayilmadiklarini gordukce, onlarin, benim dini inanclari kuvvetli olan versiyonlarým olduklarina inancim daha da pekisti. Ahlak ve mizac olarak ise onlari oz kardes sayiyorum.

- Basbakan Erdogan in cocuklara dokunurken, yoksul bir gecekonduya oruc acmaya gittiginde yuzunde hicbir riya veya "takiyye" gozleyemedim. Yalnizca inancli bir insanin "Buraya da gelsem sizden biriyim" mesajinin samimiyetini gozledim. Ben onun komunist versiyonu olarak Gultepe nin Toros mahallesinde ayni duygularla daladim gecekondulara.

-Ben, Yoksul insanlarin insanca yasayabilmeleri icin cocuk yasta komunist oldum. Basbakan Erdogan da ayni amac ugruna islam'a dört elle sarilmis. Komunizmin mi Islam in mý kutsal kitabi daha az dogmatik veya dogru acaba???? Acaba hangimiz yoksul halka daha yararli olabildik??

-Durust ve fedakar bi insanim.Basbakan in dobra ve kimseye yalakalik yapmayan tavirlarini gordukce onun da benim gibi biri olduguna inandim.

Ben: "Eskiden marxisttim, simdi degistim, liberal oldum" diyorum, herkes:"Tamam, insan degisebilir, fikirler degisebilir" diyor.
Basbakan: "Eskiden seriat dayatmam vardi, simdi yok. Herkesin YASAM TARZI BANA VERILMIS KUTSAL BIR EMANETTIR" diyor, kin ve nefretten burnunun ucunu goremeyen laikci koro:" YALAAAAAN" diye cemkiriyor.

Bu mu ulan laik adalet. Bu mu ulan laik insanlik.
Yerin dibine girsin.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.