KÖPEÐÝN VAR MI, DERDÝN VAR…
26 Mayýs 2024 11:48 / 491 kez okundu!
Geniyle oynanmýþ, vahþi saldýrgan ýrklar baþta olmak üzere, ülkeye sokulmasý, çiftliklerde üretilmesi aðýr cezalar, yaptýrýmlarla engellenmeli. Hiçbir can vatandaþýn canýndan daha kýymetli olamaz… Ýnsanlar özgürleþtirilmeli, hayvanlar deðil”… Bu çok önemli sorunda herkes eteðindeki taþý dökmeli, yakýndýðýný yakasýna, yakýnýndakine söylemek yanýnda, paylaþmalý… Hayvan canýnýn hesabý, haklý olarak tutulurken, onlarýn saldýrýsýnda sakat kalan, ölen, tedavisine para dökülen insanlarýn, çocuklarýn caný da hesaplanmalý…
*****
KÖPEÐÝN VAR MI, DERDÝN VAR…
YOK MU? O ZAMAN DAHA ÇOK DERDÝN VAR;
SOKAKTAKÝ BÜTÜN KÖPEKLER METAZORÝ SENÝN…
Baþýboþ sokak hayvanlarýnýn sayýsýný tam olarak bilen var mý?
Ya, köpek saldýrýsýnda ölen çocuklarýn, yaþlý kadýnlarýn sayýsýný, olan kazalarýn?
Kimse kökten çözüme dönük, saðduyulu, insan caný kadar hayvan canýný da savunan makamdan konuþmuyor. Aklýndan, kalbinden geçenleri tam olarak dile getiremiyor, ne yaþadýðýný söyleyemiyor. Sahipsiz köpeklerin saldýrýsý bitmek bilmiyor. Üç beþ köpek deðil, sözünü ettiðimiz, 4 milyonla 10 milyon arasý…
Köpek saldýrýsýnda çocuklarýn, kadýnlarýn, kendini savunamayacak kerte ani ve toplu saldýrýya uðrayarak ölmesi serbest, olasý kader ama, sokak hayvanlarýna yönelik önlem almak, yasa çýkarmak, yasak…”Yasaya hayýr!”
9 yaþýndaki Mete’cik köpek saldýrýsýnda ölmesi olaðan, çocuklarýna saldýran köpeði vuran vatandaþýn yargý ve tutukluluk hali insan ve köpek haklarýna aykýrý!
Býrakýnýz saldýrsýnlar, ýsýrýp öldürsünler, kýrmýzý kurdela takýnýz, köpeðe yan bakanlarý itlaf ediniz...
Sokaklar insanlara saldýrý arenasý mý? Bu daha ne kadar böyle sürecek?
Ölenler gömülüp unutuluyor, gözden uzak tutuluyor, anýlmýyor bile, ama köpeðe saldýrý, medyada manþet…Demek hiç deðeri yok, insanýn... Köpek kadar bile olsa yaþam hakký yok mu insanýn, bunu söylemek ve çözümü için çabalamak bu kadar zor mu? Toplumu köpeklere karþý kýþkýrtmýþ mý olunuyor, böyle yapýnca?
Bu yýl baþýboþ köpekler yüzünden ölenlerin 12’si çocuk. Adana’da saldýrgan köpeklerden kaçmak isteyen 8 yaþýndaki Ahmet yolda araba altýnda kalarak öldü.
Ersin Çelik ne güzel söyledi, "köpekler mi ölsün, insanlar mý? diye toplum ikiye ayrýldý. Bir kesim köpekleri baþýmýza çýkarýp dokunulmaz kýlmakta ýsrarcý." diyerek…
Ýzin almadan yorumunu paylaþtýðýmý hoþgörsün sayýn Nursen U. Tunalý “baþýboþ köpeklerin þiddetli saldýrýsýna uðradým… Saldýrgan yýrtýcý köpekler normalleþtiriliyor, kýsýrlaþtýrýp sokaða salmak çözüm ise, katil, tacizci olanlarý da kýsýrlaþtýrýp sokaða salýn! ABD, Avrupa bunu kendine insan haklarý sayýyor, bizde zulüm, katliam olarak görülüyor. Ýçimizdeki çocuk katliamlarýný es geçip hayvanlar için bas bas baðýranlar gibi.”
M. Yýlmaz “köpek beslediðinde kendini batýlý sayan bir tipoloji türedi” derken haksýz mý?
M. Özdemirkol’un yorumudur: "Medyadaki köpek severlerin ortak özelliði, köpek saldýrýsýnda sorumluluk almamak, özel imkaný varsa bu köpeklere barýnak yapýp bakým ve masrafýný üstleniriz, diyememek, köpekleri sokakta sevmeyi sevmek(!), villasýndaki süs köpeðin resmini çekip, size ne zararý var diye vicdan sorgulamak, köpeklerin annesi olduðunu sanmak, agresif olup, baðýrmak, çoðunlukla bekar olmak…” Þaka gibi olsa da, bu yorum, her þakanýn yarýsý gerçek.
“Özgür dostlarýmýzý nasýl yok edeceðimizi deðil, onlarý nasýl koruyacaðýmýzý konuþmalýyýz” tiradý atýlýyor sosyal medyada, daha nicesi gibi… Türkçe meali þu oluyor, özgürlüðe ve özgür sokak köpeklerine karþýsýnýz, tutsaklýktan yanasýnýz, hatta kaatil… Yaþasýn sokaklarda terör estiren ve saldýran, öldüren köpek çeteleri, kahrolsun bu iþin bir düzene sokulmasýndan yana olan insanlar. Ýnsanlara ölüm!”
Gelelim sokak köpekleriyle ülfetimize… Ayvalýk’ta ormana yakýn bir sitede yaþýyorum, köpekleri sevsem de sokaktaki dizginlenemez köpek çetelerinden ne çektiðimi bir ben bilirim.
Size sokak köpeði saldýrdý mý hiç? Üstelik tek köpek deðil, alayý, çete olarak… Sabah erken ve gece saatlerinde daha çok ve daha saldýrganlar. Bize saldýrdý hem birkaç kere, hiçbir þey yapamadýk, taþ çözüm deðildi, zaten yanýmýzda yoktu, sprey, ses cihazý da yoktu… Ýyi ýsýrýlmalar, düþüp kafayý kötü çarpmalar, iyi ölmeler, size saldýrdýklarýnda…
Dört köpek vardý, site arkasý mahallede, birinin sahibi Almandý, sokak köpeðinden esaslý bir hayvan yarattý, evinde yatýrýp, besledi. Biri Sibirya Kurdu'ydu garibim, buranýn sýcaðýnda eridi, tebahür edip uçtu adeta, doðal ömrünü yaþadý, çünkü gezdirdiler, evlerinde baktýlar, kimseye zararý olmadý. Diðeri ne vurdun bana Allah vursun sana, makamýndan sessiz sakin hayvancýktý doðal ömrünü yaþadý, çocuksuzdu hepsi, olduysa da mahalleye getirmediler, biz bilmedik…
Sonra bir tatlý bela geldi, uyku durak hak getire, ille geceleri, üstelik ödlek, korkudan havlýyor ama yaþý ve kronik hastalýðý gereði bölünmemiþ uykuyu gereksinen insanlarda tedavi yandý gülüm keten helva… Üç yýlý geçti, bize uyku haram… Dilekçe, þikayet, kaymakamlýk, ilçe tarým müdürlüðü ve son durak belediyeye þikayet ede ede, güçlükle, ilçe hayvan barýnaðýna aldýrdýk. On gün sürmedi, törenle geri getirildi, sahibi olduðunu ileri süren, imza veren, imza sonrasý tekrar sokaða býrakan kadýnlar marifetiyle… Sahibiyiz diyenler tekrar toplatýlýnca gene gidip imza veriyor, ceza falan ödemiyor, evine de almýyor, yasa böyleymiþ… Yarý zamanlý sevmek, kaðýt üstünde sevmek, yemek artýðýný poþetle balkondan atmak, kemikleri yol üstüne býrakarak oradan geçen arabalarýn lastiklerinin patlamasýný saðlamak… Balkondan dökülen yemek artýklarý, poþetle atýlan kemiklerin aðaca takýlmasý, köpeklerin aðaca týrmanýp bi de inemeyip bunun için havlamasý… Olsun, seviyoruz iþte var mý diyeceðin? Biz böyle severiz… Belediyede basarým imzayý, geri alýrým bakmadýðým hayvaný, eve yurda koymadan gene sokaða salarým… Köpek benim, havlamasý, saldýrmasý, dýþkýsý senin… Oldu, þimdi mahalleye genel müdür, o köpek… Kadýnlar yemek artýðý getirip kapý önlerine ve orman içine atýyor, köpek kemikleri yola taþýyor, kemikler geçen araçlarýn lastiðini patlatýyor, ormana atýlan yiyecekler tilki, çakal ve yaban domuzlarýna davetiye çýkarýyor, orman ahalisi yemek artýklarýna inince korkak köpek daha çok havlýyor, yetmiyor, yakýn sitelerden ödünç kuvvet getiriyor, hepsi birden köpek korosunda sabaha kadar havlýyor, apartman içinde kapý önlerine pisliyor, apartman mis gibi b..kokuyor, yaþasýn çaðdaþ, bizim usul hayvansevmek…
Biz tekiyle baþ edemezken üç köpek daha türüyor, þimdi öðreniyoruz, komþulardan, belediye sokak köpeklerini barýnaða almayýp, bu benim diye her imza verene "senden kýymetli mi, al senin olsun" derken, barýnaða sýðdýramadýðý öteki sokak köpeklerini mahallelere zimmetlemiþ, diyenin ve görenlerin yalancýsýyým, yasal belgesiz, ama, belediye aracýyla uygun site ve mahallelere üçten az olmamak kaydýyla ve görevlilerin sözlü açýklamasýyla, paylaþtýrýlmýþ köpekler…
Evindeki bayat, bozuk yemeði köpek yesin, araya gitmesin diye kaldýrýmlara döken, iþyerinden yemek taþýyan, yola, bina önlerine yere mama dökerek, market malý üstelik hayvanlarýn dönüp bakmadýðý, burun kývýrýp gittiði þarküteri ürünlerini insanlara göstere göstere market önüne koyan, kutu sütünü bile, kediler içsin diye açmadan öylece yola býrakan insanlar kendi meþrebince hayvan severken, baþka köpeklere de gel etmiþ oluyor, dört köpek oluyor 14 köpek, bir sokaktaki sayý bu, hadi uyu bakalým, tedavi niyetine…. Ölen ölsün, kalan saðlar bizimdir, hem ne oluyorsa insanlara tanýnan aþýrý özgürlükten oluyor, köpekleri salalým, taþlarý ve insanlarý baðlayalým…
Çözümü aklýmýzdan bile geçirmeyelim… Konuþmayalým... Yaþadýklarýmýzý paylaþmayalým.
Önce çocuklar ve yaþlýlar olmak üzere, insanlarý, yaný sýra hayvanlarý düþünmeyelim, bunun siyaset üstü bir sorun olduðunda uzlaþmayalým.
Baþka ülkeler bu sorunla nasýl baþ etmiþ, sorup öðrenmeyelim… Geçen yýl köpek saldýrýsýnda 10 çocuk, saldýrgandan kaçayým derken araba altýnda kalan 55 çocuk bunca yýlda ölmüþ, öyle mi, haberimiz yok’a yatalým. 3534 trafik kazasýna mý yol açmýþ sokak köpekleri, e olacak o kadar, yollarý açýk tutup araçlarý baðlayacak halimiz yok…
Ýnsanlarýn yoðunlukta olduðu yerleri köpek yaþama alaný mý yapýyoruz? Affetmiþsiniz siz onu. Sokaklar köpeklerin de hakký, insanlar kendilerine yan yerler, hatta yeni bir ülke bulsun…
Ýlçelerin barýnak maliyeti için 10-50 milyon lira gerekiyormuþ, o zaman büyükþehir belediyeleri bünyesinde ve çok büyük alanlarda ve olmasý gereken iþlevde doðru dürüst barýnaklar yapmalýyýz.
Böylece ilçeler arasý, toplu köpek terki de önlenebilir belki.
Hayvan satýþý önlenebilir… Barýnaklardan alýnýr hayvanlar. Mama satýþý yerine gýda fazlasýndan mama üretilebilir, bu iþ bazý tekellere büyük kazanç kapýsý olmaktan çýkarýlýr…
Plan program, para, personel açmazýnýn üstesinden devlet desteðiyle gelinir…
Sahil beldelerine yaz baþý cins köpekleriyle gelenlerin, sonbaharda dönerken arkalarýnda boynu bükük ve sokaktan habersiz terk edilmiþ köpekler býrakmamalarý, bu seçkin hayvan severlere öðretilebilir… Belki… Terk etmemeyi öðretmek zor ama köpekler ayrýlýðý ve hasreti hemen öðreniyor, metazori, sonra da yollarý bekliyor, býrakýp da giden dönerse diye…
Ayvalýk pazarýnda cins beþ köpeði bebek arabasýnda gezdiren gencecik çifte hayret etmiþtim… Kucakta taþýnýp kendini insan sanan, ýrkýndan uzaklaþtýrýlmýþ köpeklere de… Hayvanlara evinizde baksanýz diyorum, aziz köpekseverler, komþularýnýzý rahatsýz etmeyip, yaþadýðýnýz yerleri köpek istilasýna ve saldýrýsýna maruz býrakmasanýz… Köpek sevmek yanýnda insanlarý düþünseniz, misal, huzurevlerini, çocuk yuvalarýný ziyaret etseniz, koruyucu aile olsanýz, hepbirlikte sevip baksanýz köpeðe…
Þimdi planlanan, “hayvan haklarý yasasýna hayýr, sokaklar köpeklerindir!” kampanyanýzdan soluk aldýðýnýzda, “asýl sorun baþýboþ köpekler deðil, baþýboþ mülteciler!” kampanyasý baþlatacaðýnýza, bu söylem bugün sokuldu dolaþýma, Filistin'deki çocuklar ve hayvanlar için de duyarlý olsanýz, katliama, soykýrýma karþý çýksanýz…
O zaman kuduzdan ölen, saldýrý sonucu hayatýný yahut bir uzvunu kaybeden çocuklar, köpek saldýrýsýyla ölen kadýnlar sizi affeder belki, ölümün hakký ne kadar olursa artýk…
Konuyu birçok kere soðukkanlý, mantýklý, çözüme dönük þekilde yazan sayýn Ersin Çelik yorumudur: “Bir el sokaktaki köpek kaosunu besliyor sanki, baþka açýklamasý yok bunun. Ýnsanlar sokaktaki baþýboþ köpeklerin denetiminin hangi kurumda olduðunu bilmiyor daha… Sorumluluk kimde peki? 2021 Temmuz’unda yürürlüðe giren 5199 sayýlý Hayvanlarý Koruma Kanun ve Uygulama Yönetmeliðine göre, sahipsiz hayvanlarýn bakým ve gözetiminden belediyeler sorumlu. Ve fekat, ne umuyon bacýndan, bacýn ölüyo acýndan…
Sokaklar baþýboþ köpek kaynýyor, birçok çete, ilçe ve belde çeteleri yanýnda mahallelerin çeteleri, önlenemez saldýrgan, baþýboþ güruh, köpek ordusuna karþý yetiþkinin, yaþlýnýn, çocuðun yapabileceði bir þey yok. Kaçamaz, kaçýrtamaz, ne sopa ne taþla kendini koruyabilir, ki elinde bu ilkel silahlar bile yok…Ýlk adým toplama ve kýsýrlaþtýrma olsa da, kýsýrlaþtýrýlmýþ hayvan saldýrmýyor mu? Kýsýrlaþtýralým, sonra ait olduklarý yere býrakalým, deniyor, sokaklar, mahalle aralarý mý köpek sürülerinin yeri? Kýsýrlaþtýrýnca, ki o da sayýlarýna bakýnca, uzun zaman alacak, sorun bitiyor mu? Kýsýrlaþtý, artýk ne havlar, ne saldýrýr, uslu uslu, barýþ içinde bizlerle yaþar gider, öyle mi? Belediyelerin ihmali hayvan popülasyonunun artmasýna neden oluyor, sokaktaki kaosun nedeni de kontrolsüzce artan köpek sayýsý, sayý milyon, resmi rakam 4-5, kayda girmeyen sayý 10 milyon…
Belediyelerin sokak hayvaný derneklerinden, kimi meslek örgütlerinden korktuðu da söylenenler arasýnda…
Cumhurbaþkanýnýn talimatýna, hazýrlanmakta olan yeni yasaya raðmen, belediyeler soruna göz yumarak büyük bir tepkinin fitilini ateþliyor. Sorun siyasi tavýr ve tepkiye dönüþmeye baþladý, sorumlusu olarak iktidar gösteriliyor. Bunu görmüyor olamazlar”
Ortada büyük bir sorun ve artýk “ihmal” denilebilecek toplumsal bir mesele var. Geçen yazýda da ifade etmiþti, bu konuya en çok neþter çalan, defalarca yazan Çelik; sahipsiz ve baþýboþ köpeklerin sebep olduðu ölümler, yaralanmalar, trafik kazalarý, travmalar sokaklarda bir kaos ortamý inþa ediyor.
Köpek popülasyonu arttýkça vahþi saldýrýlar ve ölümler, yaralanmalar da ayný paralellikte seyrediyor. Sokaklarý mesken tutan, sokaklarda çoðalan köpekleri barýnaklarda toplamak, barýndýrmak ise bu saatten sonra artýk çok zor ve bir çözüm yolu deðil” derken haksýz mý Ersin Çelik? Soruna çözüm üretme derdinde olan Çelik?
Uzman doktor bir yetkiliye soruyor, “Terk edilmiþ köpeklerin saldýrýlarýný biz zaten gözlemliyorduk. Çünkü büyük þehirlerde kent merkezlerinde popülasyon çok arttý. Artýk kontrol edilemez boyutlara eriþti” yanýtý alýyor.
Peki neler yapmak gerekiyor?
Uzmanýmýz ve kaynaðýma göre ekranlardaki ve medyadaki tartýþmalarýn sorunun çözümüne bir katkýsý yokmuþ. Þu eleþtirisi çok doðru: “Veteriner hekimler yok piyasada. Belediyeler inisiyatif almýyor. Avukatlar, sanatçýlar, hayvan severler ve karþý fikirdekiler tartýþýyor. Ortada sonuç yok. Köpekler ölmeden, insanlara saldýrýlmadan çözümler üretilebilir.” Ancak çözümün adýný artýk koymak gerekiyor. Peki, nasýl?
_“Yerel yönetimler bu konuyu çok ciddi bir þekilde ele almalý. Kaynak ayrýlmalý. Belediyeler de bu konuyu alt yapýyý takip eder gibi ele almalý. Yani köpek saldýrdýðý an deðil, durmaksýzýn kýsýrlaþtýrma yapýlmalý. Bunu belediyeler rutin bir görev haline getirmeli. Þu an ne yazýk ki birçok yerde, köpek herhangi bir yere saldýrmadýysa veyahut da köpekle ilgili bir þikayet gelmediyse herkes kulaðýnýn üstüne yatýyor. Köpekler görmezden geliniyor.
Bütün yerel yönetimler eliyle kýsýrlaþtýrma seferberliði baþlatýlmalý. Kýsýrlaþtýrma seferberliði birden fazla fayda getirir. En önemlisi bir popülasyon dengelenir. Köpek nüfusu kontrol altýna alýnýr. Bugün deðilse bile yarýn bu sorun ortadan kalkmýþ olur.”
Peki her belediye üzerine düþeni yapsa ve kýsýrlaþtýrma seferberliðine dahil olsa sokaklardaki baþýboþ köpek sorunu ne kadar bir zamanda çözülür?
_“En fazla iki yýl” dedi uzmanýmýz ve metropollerde eðer yaygýn bir þekilde agresif bir þekilde kýsýrlaþtýrma yapýlýrsa, bir yýl içerisinde bu sorunun artýk tamamen otoritelerin eline býrakýlacaðýnýn da altýný çizdi. Yani toplumun gündeminden çýkmýþ olur.
Neden mi 3 yýl?
Görev yaptýðý þehirdeki tecrübesine dayandýrýyor uzmanýmýz: “Sokak köpeklerinin ortalama üç yýl ömürleri var. Kýsýrlaþtýrýlan hayvan zaten ortalama altý ayla bir yaþ arasýnda. Altý ayýn altýnda kýsýrlaþtýrma yapýlmaz. Kýsýrlaþtýrýldýktan sonra ortalama bir buçuk iki sene ömrü var zaten. Niye? Sokakta yaþam þartlarý zor. Evde bakýldýðý gibi deðil. Enfeksiyon hastalýklarý daha yoðun. Kendi aralarýnda bir rekabet olunca, birbirlerini öldürebiliyorlar. Bunu neye göre söylüyorum? Biz her yýl kýsýrlaþtýrýrken, köpeklerin kulaðýna bir küpe takýyoruz. Onun üzerinde bazý seri numaralarý var. Bir de renkler var. Renkler bize yýlý ayýrt ediyor. Yani her yýl ayrý renk küpe takýyoruz. Biz üç sene önce taktýðýmýz küpeleri artýk sokakta görmüyoruz. Bu bize bu veriyi veriyor.”
”Sokak köpeði, sokak hayvaný” tanýmý sokaktaki denetimsizlik ve can alýcý saldýrýlarýn önünü açýyor. Sonrasýnda duygular þelale, “biz size n’aaptýk da ölüme layýk görüyorsunuz bizi?” sorusu dönüyor sosyal medyada, kedi, köpek, martý, karga, sivri ve kara sinek imzasýyla…
Önümüz yaz, görürüz sizi, sivrisinek hücumunda… Büyük kentlerin bir derdi de güvercinler aslýnda, kent merkezleri, en görülür turistik yerler ve camii önlerinde yem satýcýlarý, sonra kanat çýrpanlardan aþaðýda yürüyenlere þey saðanaðý, kuþ þeyi kýsmettir, baðýþtýr, af’týr… O kadar kolaydý af, silin üstünüze edileni, alýn bi piyango, amorti bile çýkmayan… Engelli satýcý, yaþlý kadýn satýcý, çocuk satýcýlar, yem kutularýyla etrafta, Ýzmir Saat kulesi çevresinde saydým, 13 satýcýydý…. Camii önü, bahçesi sunumlar, kutulara dökülmüþ çorba ekmek, yem bile deðil, kalmýþ, artmýþ yemekler, yazýn kavun karpuz… O kadar ülke gördüm, sokaklarýn insanlara tehlikeli kýlýndýðý, ibadet yerlerinin mutfak çöplüðü haline getirildiðini görmedim. Onlarýn sevgisi mi az, hayvaný mý? Kuralý, cezasý, yerel yönetim sistemi mi olmasý gerektiði gibi?
‘Barýnaklar hapishane’ buyurdunuz, âmennâ… Sokaklar zaten ezel ebed köpeklerin, biz insanlar onlarýn yaþadýðý yeri, sokaklarý, yani evlerini iþgal ettik. Madem köpekler çoðunlukta, istedikleri gibi yaþamak haklarýdýr, bize söz düþmez… Biz onlarla yaþamayý öðreneceðiz hatta kimi medya aparatlarýnýn dediði gibi, eðitim sistemine köpek dersi koyacaðýz, onlara çalýþýp sýnava gireceðiz… Sokak köpekleri öldürülecekse iþe ham’fendinin birinden baþlanacak…
“Sokaklardaki köpekler son iki yýlda 100’e yakýn vatandaþýn ölümüne neden oldu. Ancak mevcut yasalar ile sorumlu olan yerel yönetimler ölümlerin, yaralanmalarýn ve köpek saldýrýlarýna baðlý travmalarýn önüne geçilemedi… Onlarla yaþamayý öðrenmek gerekiyormuþ. Çöplerinizi dahi köpeklerin beslenmesine göre planlamalýymýþsýnýz. Nasýl mý? Hayvan Haklarý Derneði (HAYTAP) sitesinde þöyle diyor: “Sokak hayvanlarý insanlar gibi çatalla yemek yemez. Aðýzlarý baðlý torbalarý patileriyle açmalarý mümkün deðildir. Eðer çöp torbalarýnýzýn aðzýný sýmsýký baðlamazsanýz onlar da parçalamak zorunda kalmaz ve böylece tüm çöpler sokaklara daðýlmaz. Bunlardan þikâyetçiyseniz ve sokak hayvanlarýnýn yegâne beslenme kaynaðý olan çöp torbalarýnýn geldiði halden memnun deðilseniz basitçe kapýnýzýn önüne bir kap mama koyabilirsiniz.. Yani ya hijyen koþullarýný hiçe sayarak çöpünüzü köpeklerle paylaþacaksýnýz, yahut mama alýp kapý önüne koyacaksýnýz. Benzeri talep, yönlendirme ve þirinliðin, sevecenliðin sýnýrý yok. Ýnsana deðer vermek ise ya hiç yok, ya eser miktarda….
Bu nedenle önce tanýmlarý deðiþtirmek gerekiyor. ‘Sokak köpeði’ demek parklarda, bahçelerde, caddelerde ve okul önlerinde dehþet saçan köpeklere dokunulmazlýk kazandýrýyor. Tüm Türkiye’nin ve özellikle de büyükþehirlerde yaþayan insanlarýn iki sýnýf köpek sorunu var aslýnda. Birincisi sahipsiz köpekler, ikincisi ise baþýboþ köpekler. ‘Ne farký var?’ diyenlere: Sahipsiz köpekler denetlenemeyen, hýzla çoðalan, ýrký bozulmuþ, çeþitli saðlýk sorunlarý yaþayan, insanlara temasý az olan ve sürü halinde gezmeye baþladýklarýnda tehlikeli olan köpekler. Baþýboþlar ise, sistemi besleyen ve çýkmaza sokan bir baþka sorun. Aslýnda ‘sahipli olan’ ancak bir süre sonra sokaklara terk edilen köpekler. Mamayla beslenmeye alýþmýþ, kaostan uzak, sýcak bir ortamda büyümüþ ama bir süre sonra terk edilmiþ genellikle de cins köpekler. Uzmanlar bu sýnýftaki köpeklerin, sokaklara, açlýða ve saðlýk sorunlarýna adapte olamadýklarý için kendilerini koruma içgüdüsüyle saldýrganlaþtýklarýný söylüyorlar. Aralarýnda bir de tehlikeli ýrklar var tabi. Sahibinin gezdirirken metal aðýzlýðý kendi koluna taktýðý, kýsýrlaþtýrdým artýk saldýrmaz sandýðý…
Sahipsiz köpekler ciddi bir ekonomik kaleme dönüþen mama sektörünün, baþýboþ köpekler ise yasal olmayan ve büyük paralarýn döndüðü “sahiplendirme” sektörünün sokaða yansýmasý aslýnda.
Ersin Çelik, tam bu aþamada yasa tasarýsý görüþülürken, sahipsiz ve barýnaklardaki köpekler üzerinden sabotajlar “üretilmesinden” çekindiðini söylemekten çekinmiyor.
Diyor ki, “Sözde hayvan haklarý savunucularýnýn kurduklarý ekonomik düzen ve sosyolojik rantýn bozulmamasý için birtakým videolarý yayýnlayacaklarý söyleniyor. Daha önce bu yönde þantaj yapanlar olmuþtu zaten. Özellikle barýnaklarý olan belediyeler þu günlerde çok dikkatli olmalý. Önlemler almalý. Görüþülen tasarý üzerinden sert tartýþmalar yaþanacaðý aþikâr. Ýstenmeyen, tasvip edilmeyen, vicdanlarý yaralayacak, kurgu ya da gerçek fark etmez kýsa bir görüntünün, bir hukuk ihmalinin ne tür tartýþmalarýn ve hatta yasal düzenlemelerin kapýsýný araladýðýný daha önce görmüþtük. Aman dikkat. Sokaklarý sosyal medyadan beslenen ve köpeklere teslim etmek isteyen kaosçulara, rantçýlara, insana deðer vermeyen, bu uðurda köpekleri de suistimal eden sözde hayvan severlere teslim etmek istemiyorsak bu süreci suhuletle atlatmak gerekiyor.”
Çözüm en çabuk ve kapsamlý nasýl olacak? Tek çözüm çözümsüzlük mü? Daha dün, kayda geçenleri bilmiyoruz, ama, Samandað’da sahilde yürüyen vatandaþ köpek saldýrýsýna uðradý, sahilde en az 40 köpeðin baþýboþ gezip gelene geçene saldýrdýðýný vatandaþlar söylüyor. Ýstanbul Baþakþehir'de okul müdürünün beslediði iki kangalýn yanýna kaçan topunu almak isteyen 11 yaþýndaki erkek öðrenciye köpekler saldýrýp hastanelik ediyor. Avukat K.B.zâde “hiçbirimiz güvende deðiliz,” diyor,” istediðiniz kadar kýsýrlaþtýrýn, sokaklarda dolaþýlamýyor. Metropol Ýstanbul’da lüks semtlerde bile sokakta köpekler saldýrýyor. Turistik anlamda itibar ve gelir kaybý sözkonusu. Toplumun güvenliði bir yana býrakýlýp, belli kiþilerin çýkarýnýn öne alýndýðý bir sistem kuruluyor, bu konuda iyi örgütlenme ve yönlendirme sözkonusu, yoksa bu kadar istikrarlý ve sistematik bir propaganda süreci olamaz…”
Bayramzade, ABD ve Avrupa’da sokak köpeklerinin vatandaþýn yaþam hakký gibi temel hak ve hürriyetine zarar verecek noktada sorun oluþturmadýðýný belirtirken, Ýngiltere’de hayvan evsizliði Endeksi’ne göre 11 milyon sokak hayvanýnýn 67 bini köpek, diyor. Yine Ýngiltere’de sokak hayvaný çalýþmalarýný yürüten Mavi Haç verilerine göre, ülkede her yýl sokaklardan yüz bin köpek toplanýyor…
Mama lobilerinin çözüm istemeyip, yasayý erteletip, engellemek istemesi sözkonusu olabilir mi peki? Soru, M. Bal’dan ve yerden göðe haklý…yanýtý Y. Þafak, Burak Doðan haberinde: "2014 yýlýnda 14 tesiste 42.294 ton olan mama üretimi, on yýl içinde 58 tesiste 239.176 tona ulaþtý. Son 5 yýla üretilen 893 bin ton köpek mamasý 36 milyar lira deðerinde…” deniyor.
Meryem Bal güzel sorusunun yorumunu þöyle yapýyor: "mama üreten lobi, yemin içine ne katýyor da heryere geliþigüzel serpilen bu mamalarý yiyen hayvanlar kudurmuþçasýna etrafa saldýrýyor? Bu mamalar incelenmeli, hangi hayvan derneklerini kurdurduðu, hangileriyle çalýþtýklarý Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý, Veterinerler Birliði, Petshop dernekleri içinde yapýlanmalarý var mý diye bakýlarak, gereði yapýlmalý. Hýrsla savunanlarýn üstüne en az iki köpek zimmetlenmeli ve bakmak zorunda býrakýlarak, takibi yapýlmalý…
Hayvan sevenler nüfus, cipli kayýt altýna alýnarak, bakýmýný yapmak üzere ve aðzý gemli, boynu tasmalý gezdireceðine dair taahhütname imzalayarak sahiplenmeli. "Haklý ama geceleri evine alma sözü vermeli, sorumluluðunu savsaklýyorsa, tekrar toplatýlan hayvan, sorumsuzca seven sahibine ikinci kere verilmemeli, para cezasý kesilmeli…
Geniyle oynanmýþ, vahþi saldýrgan ýrklar baþta olmak üzere, ülkeye sokulmasý, çiftliklerde üretilmesi aðýr cezalar, yaptýrýmlarla engellenmeli. Hiçbir can vatandaþýn canýndan daha kýymetli olamaz… Ýnsanlar özgürleþtirilmeli, hayvanlar deðil”… Bu çok önemli sorunda herkes eteðindeki taþý dökmeli, yakýndýðýný yakasýna, yakýnýndakine söylemek yanýnda, paylaþmalý… Hayvan canýnýn hesabý, haklý olarak tutulurken, onlarýn saldýrýsýnda sakat kalan, ölen, tedavisine para dökülen insanlarýn, çocuklarýn caný da hesaplanmalý…
Hepimize kolay gelsin…
Ayþe KÝLÝMCÝ
Not: Köpek yazýsýný yolladýktan sonra tv.de açýk oturumda duydum, yasaya karþý çýkan % 27'lik kesim, 'sorumluluk alýn, birkaç köpeðe de siz bakýn" önerisine % 70 oranla, 'hayýr, ben bakamam," demiþ. Manidar deðil mi?