Asgari ücret: Hayaller ve gerçekler

20 Aralık 2024 20:06 / 101 kez okundu!

 

 

Asgari ücret tartışmaları yine gündemde. Tartışma daha ziyade asgari ücretin ne kadar olması gerektiği üzerinde. Gerek iktidar gerek muhalefet kendi hesabını yapıyor. Muhalefet “iste isteyebildiğin kadar ve istediğin verilmeyeceğine göre halkı iktidara karşı tahrik et” politikası uyguluyor. İktidar ise “gerek işçiler gerek işverenler tarafından kabul edilebilecek, her iki kesimin de ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilecek bir asgari ücret” arayışında olduğunu vurgulayan mesajlar veriyor.

 

*****

 

Asgari ücret: Hayaller ve gerçekler

 

Asgari ücret tartışmaları yine gündemde. Tartışma daha ziyade asgari ücretin ne kadar olması gerektiği üzerinde. Gerek iktidar gerek muhalefet kendi hesabını yapıyor. Muhalefet “iste isteyebildiğin kadar ve istediğin verilmeyeceğine göre halkı iktidara karşı tahrik et” politikası uyguluyor. İktidar ise “gerek işçiler gerek işverenler tarafından kabul edilebilecek, her iki kesimin de ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilecek bir asgari ücret” arayışında olduğunu vurgulayan mesajlar veriyor. Bu tabloda eksik olan, asgari ücretin miktarının değil varlığının sorgulanması ve asgari ücret uygulamasına itiraz edilmesi. Ne var ki bu görüş hemen hemen hiç dile getirilmiyor. Asgari ücret uygulaması o kadar yaygın kabul görüyor ki, işinin önemli bir parçası her şeyi sorgulamak ve değerlendirmek olan akademik dünyada dahi konu bu açıdan nadiren ele alınıyor.

 

Birkaç görüşün altını çizmekte fayda var. İlki, asgari ücret uygulamasının çok eski bir fenomen olduğu ve uzun zamandır uygulandığı. İkincisi, iş gücünün -epeyce kutsallaştırılmış bir kavramla emeğin- bir objektif değerinin bulunduğu ve bu değerin tümüyle değilse de büyük ölçüde insanların emeğin subjektif değeriyle ilgili görüşlerinden uzak olduğu. Üçüncüsü, asgari ücretin ekonomik gerçeklerden kopuk şekilde ve tarafların pazarlık gücüne bağlı olarak istendiği gibi belirlenebileceği. Sonuncusu, asgari ücretin ülkede yaşayan herkes ve genel olarak ekonomik hayat için iyi ve yararlı olduğu...

 

Bu görüşlere verilebilecek cevaplar var.

 

Asgari ücret her zaman var değildi, yakın zamanlarda ortaya çıktı ve bir gün ortadan kalkması mümkün. Asgari ücret tartışmaları daha ziyade zengin ve varlıklı toplumlarda söz konusu olabiliyor. Yani asgari ücret zenginlik oluşturmada başarılı toplumlarda gündeme geliyor. Fakir toplumlarda asgari ücret tartışması yapmak büyük ölçüde anlamsız.

 

Emeğin bir objektif değeri yok. Değer her şeyde olduğu gibi emekte de objektif değil subjektiftir. Emeğin insanların ona atfettiği değer kadar değeri vardır. Mesela kişi başına geliri yüz bin dolar olmuş bir ülkede ödenen ücretlerle bin dolar olan bir ülkede üç aşağı beş yukarı aynı işi yapan kimselere verilen ücret farklı olur. Vasıflı emek ile vasıfsız emek arasında da bir ayrım yaparak vasıflı emeğe vasıfsız emekten daha az çaba harcasa bile daha çok ücret verilmesi gerekir. Bu husus, yani emeğin değerinin nasıl hesaplanacağı ve hangi -vasıflı veya vasıfsız- emeğin hesaplamalarda temel alınacağı Marksizmin de takıldığı ve bir türlü çözemediği bir probleme işaret ediyor.

 

İnsanların alabileceği ücreti belirleyecek olan şey, günün sonunda, ekonomik realitelerdir. Başka bir deyişle, üretim gücüdür. ABD’de geçerli olan emek fiyatının onunkiyle kıyaslanamayacak kadar küçük bir ekonomik güce sahip bir ülkede de olmasını istemek çok garip ve hayalci bir tutum olur.

 

Son olarak, asgari ücret, bir vasfı bulunmayan, sigortalı olarak asgari ücretli bir işe girmiş, girebilmiş kimselere fayda sağlayabilir, ama geniş anlamda toplumda bazı kişilere zarar verebilir. Asgari ücretten daha düşük bir fiyata iş gücü piyasasına girmek isteyenlerin önüne set çeker. Asgari ücretten daha düşük ücretlerle eleman istihdam etmeyi isteyenlerin daha az eleman istihdam etmesine sebep olabilir. Bu da işsizliğe katkıda bulunur.

 

Ne var ki, nedense, bütün bu hususlar, hemen hemen hiçbir zaman gündeme gelmez. Asgari ücret tartışmaları her sene sonunda yenilenir ve devamlı aynı argümanlar etrafında cereyan eder.

 

Atilla YAYLA

turkiyegazetesi.com.tr

18.12.2024

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.