"İzmir'in Vekili Olmak İsteyen Veysel Eroğlu'nu Tanıyoruz" başlıklı yazıma (http://www.izmirizmir.net/arif-ali-cangi-izmirin-vekili-olmak-isteyen-veysel-eroglunu-taniyoruz-y4186.html )

tek tepki Orman ve Su İşleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden geldi, Bakanlık Müşavirliği yazının yayınlandığı gün "Sayın Arif Ali Cangı Haber Ekspres Gazetesi Gazetenizin 18.04.2015 tarihli sayısında yer alan 'İzmir’in vekili olmak isteyen Veysel Eroğlu’nu tanıyoruz' başlıklı yazınız ile alakalı olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür" şeklinde başlayan yazılı cevap gönderdi.

Yazının amacı, Veysel Eroğlu'nun DSİ Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı icraatlarını anımsatmaktı. Belki buradan İzmir seçimlerinde halen devam eden sorunların çözümüne ilişkin tartışmaya katkıda bulunmaktı. Ama öyle olmadı, İzmir milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nun Allianoi, Hasankeyf gibi kültürel varlıkları yok sayan, yok eden icraatları, İzmir'i başka bir havza olan Gördes'in suyuna mahkum eden altınseverliği, Çaldağı Nikel Madeni konusundaki acizliği, Göcek Koyları'na ilişkin peşkeş icraatları, Gaziemir'deki nükleer atıklarla ilgili sorumlulukları ve diğer icraatları tartışılmadı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nin milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nun basın ve halkla ilişkiler bürosu gibi çalışması da tartışılmadı. Haber Ekspres konuyu hemen haber yaptı, ama başka hiç kimse bunu da umursamadı.

( http://www.haberekspres.com.tr/politika/bu-tekzibi-yazan-eroglunun-danismani-olsun-h75881.html )  Bunun yerine milletvekili adayı Eroğlu'nun, Binali Yıldırım'ın İzmir için açıkladığı 35 projeyi 501'e çıkardığı yazılıp, çiziliyor. Bense İzmirlinin aklı ile alay eden bu vaatler hakkında yazmak istemiyorum. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nin cevabındaki gerçekle alakası olmayan içeriği de yazmak istemiyorum. Bir milletvekili adayına ilişkin yazıya bakanlığın cevap vermesi şeklindeki garabet halini yazmak istiyorum.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nin sadece benim yazıma cevap vermekle kalmayıp, milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nun İzmir programını da basına göndermekten geri kalmamış.

Milletvekili adayı olan Veysel Eroğlu, İzmir'e seçim çalışmasına geliyor, onunla ilgili bir yazı yayınlanıyor, cevabın kendisi tarafından verilmesi gerekmiyor mu? Bakanlık Basın ve halkla ilişkiler Müşaviri'ne ne oluyor? Halen bakanlığı devam este de milletvekili adayı Eroğlu'nun seçim çalışmaları programını basına gönderme, onunla ilgili yazıya cevap verme görevi yok.

Olayın hem hukuki hem de etik yönü var. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna göre;"...kamu kurumlarında memur ve hizmetli olarak çalışanlar seçimlerde tarafsızlıklarını muhafaza etmek zorundadır, memur ve hizmetliler ile kamuya ait her türlü araç, gereç ve imkanların siyasi bir partinin veya adayın emrinde veya herhangi bir siyasi faaliyette çalıştırılmaları, kullandırılması yasaktır..." Yani Bakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri açıkça suç işlemiştir, şayet Sayın Eroğlu'nun bilgisi ya da talimatı varsa, o da bu suça ortak olmuştur.

Bu olay, hukuki boyunun yanı sıra seçimin adaletsizliğini göstermesi açısından da önemli değil mi?

Milletvekili adayı Veysel Eroğlu'nun kampanyasında bakanlık olanaklarının kullanıldığının ifşası niteliğinde değil mi?

İzmir'deki seçim çalışmalarındaki adaletsizliği göstermiyor mu?

Üzerinde konuşulmayı hak etmiyor mu?

En önemli soru; bu seçim döneminde de İzmir'de, gerçekleri mi, yoksa   uçuk kaçık vaatleri mi konuşacağız?

 

Av. Arif Ali CANGI

27.04.2015

 

 

Yorumlar
Uyarı
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız. Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.