2012’nin götürdükleri

02 Ocak 2013 19:56 / 1455 kez okundu!

 


Bu köşede yeni yazı yayınlanmayalı uzun zaman oldu. 25 Kasım’da kurulan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin eş sözcülüğü görevini üstlendikten sonra, kişisel yorum ve değerlendirme yazılarıma devam ettirmem doğru olur mu diye duraksadım. Bazı gazeteci yazar dostlarımın fikrini de alarak hayatı yazarak paylaşmayı sürdürmeye karar verdim.

Bu girişe kısa bir notla nokta koyayım. Burada yazacaklarım hep kendi kişisel değerlendirmelerim olacak, bu değerlendirmelerim çoğunlukla sözcülüğünü yaptığım ‘Yeşiller ve Sol Gelecek’in politikaları ile örtüşecektir kuşkusuz, ama parti politikalarını anlatma çabası ve kaygısıyla yazmayacağımdan emin olabilirsiniz.

Yeni bir yıla girdik, bu yazı yeni yılın ilk yazısı. Geçen yılın değerlendirilmesi ile başlayalım.

2012 yılı, ülkemiz açısından giderek otoriterleşen ve muhafazakarlaşan bir Başbakan ve onun Hükümetinin uygulamaları, eşitsizliklerin ve adaletsizliğin derinleştiği, sürekli gerilimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Kısacası demokrasi eksiğimiz artarak devam etti. Yaşam alanlarının korunmasına ilişkin yasal güvencelerin kaldırılması sürdürüldü. İnsanın yanı sıra doğanın sömürüsü yoğunlaştı, çılgın kalkınma politikaları ile doğaya yapılan müdahalelerle geleceğe ilişkin kaygılarımız daha da arttı.

Neler yaşanmadı ki?

Uludere- Roboski’de Hava Kuvvetleri uçaklarlarının bombalarıyla 17’si çocuk 34 yurttaşımızın öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Ancak olayın askeri ve siyasi sorumluları hala ortaya çıkarılmadı. Meclis’te oluşturulmuş olan komisyon raporunu tamamlamadı, Yargı işlemedi, Başbakan olayın üstünü kapatmak için elinden geleni yaptı. Kısacası Roboski’de açılan yara kanamaya devam ediyor.

2012’yi kapatırken MİT’in Abdullah Öcalan ile görüştüğünü söyleyen Başbakan, yıl boyunca Kürt Siyasi Hareketini dışlayan, suçlayan, aşağılayan bir tarzı benimsedi. Antidemokratik seçim kanunlarına ve tüm engellemelere rağmen Meclise girmeyi başaran BDP'li milletvekillerine yönelik linç kampanyası bizzat Başbakan tarafından yönetildi.

Bir yanda 12 Eylül ile yüzleşmede önemli bir başlangıç olan darbecilerin yargılanması devam ederken, diğer yandan 12 Eylül dönemini aratmayan siyaseti boğmaya çalışan soruşturmalar, tutuklamalar, yargılamalarla bir yıl geçti. 12 Eylül'ün getirdiği kurumlar, anayasa başta olmak üzere darbenin koyduğu kurallar ve zihniyeti halen korunuyor ve muhaliflere karşı silah olarak kullanılıyor.

Son olarak, Başbakanı protesto etmek isteyen ODTÜ’lü öğrencilerin üzerine polisin gaz bombalarıyla saldırması ve tam 7 saat boyunca ODTÜ’yü savaş alanına çevirmesinin ardından, Başbakanın ve onu destekleme telaşına giren bazı Üniversite Yönetimlerinin ÖDTÜ’yü suçlayan açıklamaları, YÖK’lü demokrasi ayıbımızı bir kez daha gösterdi.

2012 yılının son günlerinde Radikal'den Serkan Ocak'ın ortaya çıkardığı ‘Gaziemir'deki kurşun fabrikasının bahçesindeki nükleer bulaşıklı atıklar’ konusu çevre sağlığı ve canlı yaşamı konusundaki kaygılarımızı artırdı. Haberin yayınlanması üzerine önce Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun kendi tespitlerini yok sayan açıklamalar yapması, ardından diğer kamu kurumlarının örtbas etme çabaları yaşamımızın ne büyük tehlikede olduğunu gösterdi.

İzmir’in su kaynakları için büyü bir tehdit oluşturan Efemçukuru Altın Madeni, sağlık koruma bandı oluşturulmadığı için deneme izni mahkemece iptal edilmesine rağmen halen faaliyetini sürdürüyor, haberini yapan gazeteciler işten atılıyor.

Bu sorunlar karşısında kayıtsız kalamayız, kayıtsızlık sorunları daha da büyütecektir. O zaman bir şey yapmalı. Eşitlik, özgürlük, barış, demokrasi için, yaşamın korunması için her birimizin yapabilecekleri var, sözle, yazıyla, eylemle, hareketle, siyasetle.

Dileğimiz; 2013’de eşitlik olsun özgürlük olsun, barış olsun, sömürü dursun, yaşam korunsun.


Arif Ali CANGI

02.01.2013



 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.