Abdüllatif Þener: Muhtemelen Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili adayý olacaðým

18 Mayýs 2018 22:36  

 

Abdüllatif Þener: Muhtemelen Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili adayý olacaðým

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 24 Haziran seçimlerinde aday olarak göstereceði milletvekili listesi 20 Mayýs Pazar günü toplanacak Parti Meclisi'nde oylanarak netleþecek.

21 Mayýs saat 17:00'ye kadar Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) sunulmasý gereken listelerde yer alýp almayacaðý merak edilen isimlerden biri de, Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin eski kurucularýndan ve hükümetlerinde baþbakan yardýmcýlýðý görevleri üstlenen Abdüllatif Þener.

Ankara'da BBC Türkçe'nin sorularýný yanýtlayan Þener, "Cumhuriyet Halk Partisi'nden muhtemelen milletvekili adayý olacaðým. Ama þu anda partiler aday listelerini ilan etmedikleri için herhangi bir sürprizle karþýlaþmak da mümkündür. Onun için baþka bir açýklama yapmak doðru olmaz" dedi.

Hangi ilden aday gösterileceðinin netleþmediðini belirten Abdüllatif Þener, ABD'nin Ýsrail büyükelçiliðini Kudüs'e taþýmasýný Gazze'de protesto eden 60 göstericinin Ýsrailli askerler tarafýndan öldürüldüðü Pazartesi günü özellikle sosyal medyada en çok konuþulan isim oldu.

Gündeme oturmasýnýn nedeni ise 2012 yýlýnda CNN Türk'te katýldýðý bir programda, "Ýsrail, Kudüs'ü baþkent ilan edecek ve buna en çok Erdoðan yardým edecek. Baþkent ilan edildiði gün de en çok o meydan okuyacak" sözlerinin 6 yýl sonra tekrar yayýlmýþ olmasý.

Videonun sosyal medyadaki paylaþýmlarýnýn çoðunda Þener, ünlü kâhin Nostradamus'a benzetildi.

Peki, bu öngörüsü bir bilgiye mi dayanýyordu? Bu nedenle mi Adalet ve Kalkýnma Partisi'nden istifa etmiþti?

Abdüllatif Þener, eleþtirileri sonrasý Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn, BBC mülakatýnda kendisiyle ilgili sorulan sorularla ilgili "Bana öyle bir referans gösterin ki gösterdiðiniz bu referansý biz adam yerine koyalým. Bu referansýn siyasette kýymeti harbiyesi yok" sözlerine de yanýt verdi.

Erdoðan'ýn sizin "üstünüzde hakký olmadýðýný" söylediniz. Açýklamada 2002-2007 arasýndaki hükümetin baþarýlarýndan söz ettiniz. Sonuçta hükümetin baþý Sayýn Erdoðan'dý ve sizin kararlarýnýzýn arkasýnda da duran isim oydu. Baþarýnýzý desteklemesi bir hak deðil mi?

Kararlarýn arkasýnda durmasýndan öte o dönem, politikalarý iyi bilmediði bir dönemdi. Belediye baþkanlýðýný biliyor fakat hükümet etmeyi bilmiyordu. Ekonomiyi emanet etmiþ olmasý, ekonomi yönetimini benim üzerimden sürdürmüþ ve baþarýlý bir programýn uygulanmýþ olmasý aslýnda kendi hükümetinin de baþarýsý anlamýna geliyordu.

Ondan da yararlanan kendisi. Kamuoyuna, bilmediði bir süreci doðru yönetmiþ görüntüsü vermek, kendisi açýsýnda da önemliydi. Onaylamasa ne yapacaktý? Bildiði bir konu deðil. "Bunu onaylamýyorum, baþka bir þey yapýn" diyecek hali yoktu zaten.

Orada bir hak görmüyorum. Üstelik orada da bir katkýmý görüyorum. Kurduðumuz AK Parti'nin genel baþkaný oldu, baþbakaný, milletvekili oldu. Bu süreçlerindeyse benim katkýlarýmdan yararlandý. Yani sahip olduðu unvanlarda benim ona katkým var ama benim sahip olduðum siyasi unvanlarda onun bir katkýsý yoktur.

Ýkili iliþkilerimizde de aynýsý söz konusudur. Bu nedenle bu kadar üzerinde hakký olan birine karþý 'biraz daha nazik, biraz daha Cumhurbaþkanýnýn üslubuna yakýþýr bir þekilde yaklaþabilirdin, bunu yapman gerekirdi' diye hatýrlatmak maksadýyla söylediðim sözlerdir onlar.

"Tarzýný, siyaset üslubunu beðenmiyordum"

Abdullah Gül yemin ederkenTelif hakkýGETTY IMAGESImage captionEski Cumhurbaþkaný Abdullah Gül 28 Aðustos 2007'de TBMM'de yemin ederken.

Kudüs'ün baþkent olmasýyla ilgili 6 yýl önceki öngörünüz bir bilgiye mi dayanýyordu?

Öteden beri Ýsrail, Kudüs'ü zaten baþkent olarak görmek istiyordu. Bunu aldýðý kararlarla da açýklamýþtý. Hatta 2005 yýlýnda Sayýn Erdoðan, baþbakan sýfatýyla Kudüs'e gittiðinde Ariel Þaron'la yaptýðý görüþmede Ariel Þaron, "Ýsrail milletinin baþkenti ve Ýsrail Devleti'nin baþkenti olan Kudüs'e hoþgeldiniz" dedi. Sayýn Erdoðan buna bir tepki göstermemiþti.

Buna benzer olaylar zaten Ýsrail'in niyetlerini açýklýyordu. Ama bölgede Arap Baharý nedeniyle Ýsrail'i kuþatan ülkelerde parçalanmalar, çözülmeler, daðýlmalar ortaya çýkýnca bu ortamdan Ýsrail'in yararlanacaðýný düþündüm.

Ýsrail'in etrafýndaki ülkelerdeki bu kaos ortamýna katký saðlayan dünyada mevcut hangi iktidar, hükümet varsa onun da bu sürece katkýsý olduðunu düþündüðümden Sayýn Erdoðan'ýn da bugünkü geldiðimiz noktaya katkýsý olacaðýný söyledim.

"Ýsrail'in baþkenti Kudüs'e hoþgeldiniz" sözlerinin söylendiði dönem siz de AKP'nin hem kurucusu hem de bakanýydýnýz. O zaman neden böyle bir tepki vermediniz ve istifa etmediniz?

Hükümet etmek önemli bir hadisedir. Hükümette bütün kararlar kolektif olarak alýnýr. Yani her gün 30 civarýnda Bakanlar Kurulu kararý imzalarsýnýz. Bir bakan, bu kararlardan birini imzalamadýðý takdirde o kararname yürürlüðü giremez.

Onun için her önünüze gelene itiraz edip istifa etmeye, ayrýlmaya kalktýðýnýz zaman tek bir gün bile iktidarda, hükümette kalamazsýnýz. Bu, Türkiye'deki siyasetin bir kuralýdýr.

Ben ilk baþladýðým günden itibaren Sayýn Erdoðan'la anlaþamadým. Özellikle ihaleler, özelleþtirme ihaleleri konusunda ve diðer siyasi partilere ve seçmen kesimlerine karþý sert eleþtirileri nedeniyle tarzýný, siyaset üslubunu beðenmiyordum.

Býrakmayý o yýllarda da düþünmüþtüm. Bazý arkadaþlara da 'býrakacaðým' diye söylerdim. Ama seçmenler beni, dört yýllýðýna seçmiþler.

Sürem bitmeden býrakmýþ olmak, seçmenin iradesine karþý da bir saygýsýzlýk olur düþüncesi içerisinde 'yeni seçim döneminin baþlamasýyla birlikte aday olmam ve býrakýrým' diye planlama yapmýþtým ve bu planlamaya uygun olarak býraktým. Bunda bir çeliþki yoktur.

Ayný açýklamanýzda Türkiye'ye bir þantaj uygulandýðýný söylemiþtiniz. Birincisi, bu þantaj nedir? Ýkincisi de Türkiye'nin bekasýna yönelik bir sýkýntý varsa dört yýl beklemek doðru mu?

Türkiye'nin bekasýna yönelik sýkýntýlar" gibi ifadeler o dönemlerde yoktu. Her þey düzgün yürüyordu. O dönemlerde yalnýz bazý dýþ politik geliþmeler nedeniyle Sayýn Erdoðan'ýn çizgisinde bir kýrýlmayý hissediyordum.

'Türkiye üzerinde þantaj var' gibi cümleler, hissettiðim bu kýrýlmalar nedeniyle kullandýðým ifadelerdir. Ama doðrusu bugün itibariyle o günkü koþullarda neyi kastettiðimi de hatýrlamýyorum.

Þantajýn ne olduðunu hatýrlamýyorsunuz?

Evet, o yayýnda öyle bir þey kullanmýþým ama ne olduðunu hatýrlamýyorum.

Tayyip ErdoðanTelif hakkýGETTY IMAGES

"Filistin konusunda Erdoðan'a haksýzlýk yapmadým"

Erdoðan'ýn Filistin meselesinde baþýndan beriki tavrýný biliyoruz. Yoðun açýklamalar yapýp Filistin'in arkasýnda duruyor. "Filistin'in arkasýnda deðil" diyerek biraz haksýzlýk yapmýþ olmuyor muyuz?

Bu bir haksýzlýk deðil. Geliþmelere baktýðýmýzda sözlerin baþka politikalarýn baþka olduðunu görüyorum. Yani Sayýn Erdoðan'ýn, Filistin'i destekler nitelikte görünen sözleri, cümleleri hatta sert çýkýþlarý, yaptýðý mitingler gerçek politikasýný göstermiyor.

Hatta politikalarýna baktýðýnýzda mesela Arap Baharý'nda Suriye'yi, Libya'yý böyle hallaç pamuðu gibi daðýtan ülkelerle birlikte hareket etmiþ olmasý, Filistin sorunun da derinleþmesine yol açmýþ bir konudur.

Yani uyguladýðý politikalar doðrudan doðruya Ýsrail'in yararlanacaðý, Filistinlilerin zorda kalacaðý politikalardýr. Böyle olunca vermiþ olduðu demeçleri, yapmýþ olduðu konuþmalarý sadece iç politikaya yönelik beyanlar olarak deðerlendiriyorum.

AKP'nin kuruluþ sürecinde Batýyla, özellikle Amerika ve Yahudi lobisiyle iliþkileri çok gündeme geldi. Bunlarý bile bile o zaman neden itiraz etmediniz ve bu kuruluþun içinde yer aldýnýz?

Partinin kuruluþu öncesinde bu söylediðiniz iliþkilerde kamuoyuna yansýyacak þekilde belirgin bir yapý görmedik. Evet, kuruluþ safhasýnda Amerika Birleþik Devletleri'ne gitmiþtir.

Orada muhtemelen bazý lobilerle de görüþmeler yapmýþtýr. Ama bunlar, bütün siyasetçilerin yaptýklarýndan farklý bir görüntüye sahip deðildi.

Ama yapmýþ olduðu görüþmelerde bazý özel taahhütlere girmiþse bunu bugün itibariyle ben de bilmiyorum.

Kuruluþ safhasýnda yani benim bulunduðum dönemde, 2001 ile 2007 arasýndaki dönemde, bu bahsettiðiniz konular bazýnda çok derinden rahatsýz olacaðým bir þey hissetmedim.

Tüm dünyadaki politikacýlar benzer davranýyorsa bugün sorun ne?

Bugün sorun þu: Ýsrail, Kudüs'ü baþkent haline dönüþtürmek istiyor idi ve Amerika Birleþik Devletleri büyükelçiliðini Kudüs'e taþýmak suretiyle bunu gerçekleþtirmiþtir.

Þimdi Kudüs, Ýsrail'in baþkenti olmalý mý, olmamalý mý? Kudüs, Ýsrail'in baþkenti olursa bölge barýþýna zarar mý verir, katký mý saðlar?

Benim baktýðým nokta budur. Bu olay bölge barýþýna zarar verdiði gibi Ýsrail'in kuruluþuna esas olan 1947'deki Birleþmiþ Milletler kararýna da daha sonraki yýllarda Birleþmiþ Milletler'in vermiþ olduðu tüm kararlara da aykýrý bir þeydir.

Kudüs, baðýmsýz ve özerk bir yönetime sahip olacaktý. Bu statüsünü güç yoluyla ABD ve Ýsrail birlikte bozmuþlardýr. Bu durum da bölgedeki barýþa zarar verecek bir geliþmedir. Ben, barýþa zarar verecek bütün geliþmelere karþý tepki duyarým.

Aday olacak mýsýnýz?

Muhtemelen bu seçimlerde milletvekili adayý olacaðým. Ama þu anda partiler aday listelerini ilan etmedikleri için herhangi bir sürprizle karþýlaþmak da mümkündür. Onun için baþka bir açýklama yapmak doðru olmaz.

Parti adýný söylemiyorsunuz?

Yok. Cumhuriyet Halk Partisi.

Abdüllatif ÞenerImage captionAbdüllatif Þener

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 24 Haziran seçimlerinde aday olarak göstereceði milletvekili listesi 20 Mayýs Pazar günü toplanacak Parti Meclisi'nde oylanarak netleþecek.

21 Mayýs saat 17:00'ye kadar Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) sunulmasý gereken listelerde yer alýp almayacaðý merak edilen isimlerden biri de, Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin eski kurucularýndan ve hükümetlerinde baþbakan yardýmcýlýðý görevleri üstlenen Abdüllatif Þener.

Ankara'da BBC Türkçe'nin sorularýný yanýtlayan Þener, "Cumhuriyet Halk Partisi'nden muhtemelen milletvekili adayý olacaðým. Ama þu anda partiler aday listelerini ilan etmedikleri için herhangi bir sürprizle karþýlaþmak da mümkündür. Onun için baþka bir açýklama yapmak doðru olmaz" dedi.

Hangi ilden aday gösterileceðinin netleþmediðini belirten Abdüllatif Þener, ABD'nin Ýsrail büyükelçiliðini Kudüs'e taþýmasýný Gazze'de protesto eden 60 göstericinin Ýsrailli askerler tarafýndan öldürüldüðü Pazartesi günü özellikle sosyal medyada en çok konuþulan isim oldu.

Gündeme oturmasýnýn nedeni ise 2012 yýlýnda CNN Türk'te katýldýðý bir programda, "Ýsrail, Kudüs'ü baþkent ilan edecek ve buna en çok Erdoðan yardým edecek. Baþkent ilan edildiði gün de en çok o meydan okuyacak" sözlerinin 6 yýl sonra tekrar yayýlmýþ olmasý.

Videonun sosyal medyadaki paylaþýmlarýnýn çoðunda Þener, ünlü kâhin Nostradamus'a benzetildi.

Peki, bu öngörüsü bir bilgiye mi dayanýyordu? Bu nedenle mi Adalet ve Kalkýnma Partisi'nden istifa etmiþti?

Abdüllatif Þener, eleþtirileri sonrasý Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn, BBC mülakatýnda kendisiyle ilgili sorulan sorularla ilgili "Bana öyle bir referans gösterin ki gösterdiðiniz bu referansý biz adam yerine koyalým. Bu referansýn siyasette kýymeti harbiyesi yok" sözlerine de yanýt verdi.

Erdoðan'ýn sizin "üstünüzde hakký olmadýðýný" söylediniz. Açýklamada 2002-2007 arasýndaki hükümetin baþarýlarýndan söz ettiniz. Sonuçta hükümetin baþý Sayýn Erdoðan'dý ve sizin kararlarýnýzýn arkasýnda da duran isim oydu. Baþarýnýzý desteklemesi bir hak deðil mi?

Kararlarýn arkasýnda durmasýndan öte o dönem, politikalarý iyi bilmediði bir dönemdi. Belediye baþkanlýðýný biliyor fakat hükümet etmeyi bilmiyordu. Ekonomiyi emanet etmiþ olmasý, ekonomi yönetimini benim üzerimden sürdürmüþ ve baþarýlý bir programýn uygulanmýþ olmasý aslýnda kendi hükümetinin de baþarýsý anlamýna geliyordu.

Ondan da yararlanan kendisi. Kamuoyuna, bilmediði bir süreci doðru yönetmiþ görüntüsü vermek, kendisi açýsýnda da önemliydi. Onaylamasa ne yapacaktý? Bildiði bir konu deðil. "Bunu onaylamýyorum, baþka bir þey yapýn" diyecek hali yoktu zaten.

Orada bir hak görmüyorum. Üstelik orada da bir katkýmý görüyorum. Kurduðumuz AK Parti'nin genel baþkaný oldu, baþbakaný, milletvekili oldu. Bu süreçlerindeyse benim katkýlarýmdan yararlandý. Yani sahip olduðu unvanlarda benim ona katkým var ama benim sahip olduðum siyasi unvanlarda onun bir katkýsý yoktur.

Ýkili iliþkilerimizde de aynýsý söz konusudur. Bu nedenle bu kadar üzerinde hakký olan birine karþý 'biraz daha nazik, biraz daha Cumhurbaþkanýnýn üslubuna yakýþýr bir þekilde yaklaþabilirdin, bunu yapman gerekirdi' diye hatýrlatmak maksadýyla söylediðim sözlerdir onlar.

"Tarzýný, siyaset üslubunu beðenmiyordum"

Abdullah Gül yemin ederkenTelif hakkýGETTY IMAGESImage captionEski Cumhurbaþkaný Abdullah Gül 28 Aðustos 2007'de TBMM'de yemin ederken.

Kudüs'ün baþkent olmasýyla ilgili 6 yýl önceki öngörünüz bir bilgiye mi dayanýyordu?

Öteden beri Ýsrail, Kudüs'ü zaten baþkent olarak görmek istiyordu. Bunu aldýðý kararlarla da açýklamýþtý. Hatta 2005 yýlýnda Sayýn Erdoðan, baþbakan sýfatýyla Kudüs'e gittiðinde Ariel Þaron'la yaptýðý görüþmede Ariel Þaron, "Ýsrail milletinin baþkenti ve Ýsrail Devleti'nin baþkenti olan Kudüs'e hoþgeldiniz" dedi. Sayýn Erdoðan buna bir tepki göstermemiþti.

Buna benzer olaylar zaten Ýsrail'in niyetlerini açýklýyordu. Ama bölgede Arap Baharý nedeniyle Ýsrail'i kuþatan ülkelerde parçalanmalar, çözülmeler, daðýlmalar ortaya çýkýnca bu ortamdan Ýsrail'in yararlanacaðýný düþündüm.

Ýsrail'in etrafýndaki ülkelerdeki bu kaos ortamýna katký saðlayan dünyada mevcut hangi iktidar, hükümet varsa onun da bu sürece katkýsý olduðunu düþündüðümden Sayýn Erdoðan'ýn da bugünkü geldiðimiz noktaya katkýsý olacaðýný söyledim.

"Ýsrail'in baþkenti Kudüs'e hoþgeldiniz" sözlerinin söylendiði dönem siz de AKP'nin hem kurucusu hem de bakanýydýnýz. O zaman neden böyle bir tepki vermediniz ve istifa etmediniz?

Hükümet etmek önemli bir hadisedir. Hükümette bütün kararlar kolektif olarak alýnýr. Yani her gün 30 civarýnda Bakanlar Kurulu kararý imzalarsýnýz. Bir bakan, bu kararlardan birini imzalamadýðý takdirde o kararname yürürlüðü giremez.

Onun için her önünüze gelene itiraz edip istifa etmeye, ayrýlmaya kalktýðýnýz zaman tek bir gün bile iktidarda, hükümette kalamazsýnýz. Bu, Türkiye'deki siyasetin bir kuralýdýr.

Ben ilk baþladýðým günden itibaren Sayýn Erdoðan'la anlaþamadým. Özellikle ihaleler, özelleþtirme ihaleleri konusunda ve diðer siyasi partilere ve seçmen kesimlerine karþý sert eleþtirileri nedeniyle tarzýný, siyaset üslubunu beðenmiyordum.

Býrakmayý o yýllarda da düþünmüþtüm. Bazý arkadaþlara da 'býrakacaðým' diye söylerdim. Ama seçmenler beni, dört yýllýðýna seçmiþler.

Sürem bitmeden býrakmýþ olmak, seçmenin iradesine karþý da bir saygýsýzlýk olur düþüncesi içerisinde 'yeni seçim döneminin baþlamasýyla birlikte aday olmam ve býrakýrým' diye planlama yapmýþtým ve bu planlamaya uygun olarak býraktým. Bunda bir çeliþki yoktur.

Ayný açýklamanýzda Türkiye'ye bir þantaj uygulandýðýný söylemiþtiniz. Birincisi, bu þantaj nedir? Ýkincisi de Türkiye'nin bekasýna yönelik bir sýkýntý varsa dört yýl beklemek doðru mu?

Türkiye'nin bekasýna yönelik sýkýntýlar" gibi ifadeler o dönemlerde yoktu. Her þey düzgün yürüyordu. O dönemlerde yalnýz bazý dýþ politik geliþmeler nedeniyle Sayýn Erdoðan'ýn çizgisinde bir kýrýlmayý hissediyordum.

'Türkiye üzerinde þantaj var' gibi cümleler, hissettiðim bu kýrýlmalar nedeniyle kullandýðým ifadelerdir. Ama doðrusu bugün itibariyle o günkü koþullarda neyi kastettiðimi de hatýrlamýyorum.

Þantajýn ne olduðunu hatýrlamýyorsunuz?

Evet, o yayýnda öyle bir þey kullanmýþým ama ne olduðunu hatýrlamýyorum.

Tayyip ErdoðanTelif hakkýGETTY IMAGES

"Filistin konusunda Erdoðan'a haksýzlýk yapmadým"

Erdoðan'ýn Filistin meselesinde baþýndan beriki tavrýný biliyoruz. Yoðun açýklamalar yapýp Filistin'in arkasýnda duruyor. "Filistin'in arkasýnda deðil" diyerek biraz haksýzlýk yapmýþ olmuyor muyuz?

Bu bir haksýzlýk deðil. Geliþmelere baktýðýmýzda sözlerin baþka politikalarýn baþka olduðunu görüyorum. Yani Sayýn Erdoðan'ýn, Filistin'i destekler nitelikte görünen sözleri, cümleleri hatta sert çýkýþlarý, yaptýðý mitingler gerçek politikasýný göstermiyor.

Hatta politikalarýna baktýðýnýzda mesela Arap Baharý'nda Suriye'yi, Libya'yý böyle hallaç pamuðu gibi daðýtan ülkelerle birlikte hareket etmiþ olmasý, Filistin sorunun da derinleþmesine yol açmýþ bir konudur.

Yani uyguladýðý politikalar doðrudan doðruya Ýsrail'in yararlanacaðý, Filistinlilerin zorda kalacaðý politikalardýr. Böyle olunca vermiþ olduðu demeçleri, yapmýþ olduðu konuþmalarý sadece iç politikaya yönelik beyanlar olarak deðerlendiriyorum.

AKP'nin kuruluþ sürecinde Batýyla, özellikle Amerika ve Yahudi lobisiyle iliþkileri çok gündeme geldi. Bunlarý bile bile o zaman neden itiraz etmediniz ve bu kuruluþun içinde yer aldýnýz?

Partinin kuruluþu öncesinde bu söylediðiniz iliþkilerde kamuoyuna yansýyacak þekilde belirgin bir yapý görmedik. Evet, kuruluþ safhasýnda Amerika Birleþik Devletleri'ne gitmiþtir.

Orada muhtemelen bazý lobilerle de görüþmeler yapmýþtýr. Ama bunlar, bütün siyasetçilerin yaptýklarýndan farklý bir görüntüye sahip deðildi.

Ama yapmýþ olduðu görüþmelerde bazý özel taahhütlere girmiþse bunu bugün itibariyle ben de bilmiyorum.

Kuruluþ safhasýnda yani benim bulunduðum dönemde, 2001 ile 2007 arasýndaki dönemde, bu bahsettiðiniz konular bazýnda çok derinden rahatsýz olacaðým bir þey hissetmedim.

Tüm dünyadaki politikacýlar benzer davranýyorsa bugün sorun ne?

Bugün sorun þu: Ýsrail, Kudüs'ü baþkent haline dönüþtürmek istiyor idi ve Amerika Birleþik Devletleri büyükelçiliðini Kudüs'e taþýmak suretiyle bunu gerçekleþtirmiþtir.

Þimdi Kudüs, Ýsrail'in baþkenti olmalý mý, olmamalý mý? Kudüs, Ýsrail'in baþkenti olursa bölge barýþýna zarar mý verir, katký mý saðlar?

Benim baktýðým nokta budur. Bu olay bölge barýþýna zarar verdiði gibi Ýsrail'in kuruluþuna esas olan 1947'deki Birleþmiþ Milletler kararýna da daha sonraki yýllarda Birleþmiþ Milletler'in vermiþ olduðu tüm kararlara da aykýrý bir þeydir.

Kudüs, baðýmsýz ve özerk bir yönetime sahip olacaktý. Bu statüsünü güç yoluyla ABD ve Ýsrail birlikte bozmuþlardýr. Bu durum da bölgedeki barýþa zarar verecek bir geliþmedir. Ben, barýþa zarar verecek bütün geliþmelere karþý tepki duyarým.

Aday olacak mýsýnýz?

Muhtemelen bu seçimlerde milletvekili adayý olacaðým. Ama þu anda partiler aday listelerini ilan etmedikleri için herhangi bir sürprizle karþýlaþmak da mümkündür. Onun için baþka bir açýklama yapmak doðru olmaz.

Parti adýný söylemiyorsunuz?

Yok. Cumhuriyet Halk Partisi.

bbc.com

Son Güncelleme Tarihi: 19 Mayýs 2018 01:35

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0