'Koltuk Belasý'

21 Aðustos 2013 00:22 / 1329 kez okundu!

 


Ýnsanýn ve insanlýðýn gizemli bilinçaltý dehlizlerinde kim bilir neler olduðu hep aklýmý kurcalamýþtýr. Özellikle de büyük devlet adamlarý, Cumhurbaþkanlarý, Baþbakanlar, Bakanlar, Belediye Baþkanlarý, Valiler, Genel Kurmay Baþkanlarý, Kuvvet Komutanlarý, üst düzey bürokratlarýn velhasýl toplumun en tepesindekilerin. Herþey ellerinin altýnda. Danýþmanlarý var, makam arabalarý, özel uçaklarý var, her bölgede çalýþma ofisleri, korumalarý var, etrafýnda fýrýl fýrýl dönen yardýmcýlarý, hizmetçileri var. Var oðlu var. Bu zevatlarýn aðzýndan çýkan her demeç haber niteliðinde sayýlarak olay oluyor, toplumu, kitleleri olumlu veya olumsuz etkiliyor hatta bir yerde kanun niteliðinde kararname gibi algýlanýyor yani tek baþlarýna bir güç bir irade oluþturuyorlar.

Günlük yaþam içerisinde zevatlarýn bu yaþam ve davranýþlarý çok doðal olarak karþýlanýyor. Ama asýl beni sorgulamaya iten durum, acaba bu insanlar yalnýz, kendileri ile baþ baþa kaldýklarýnda nasýl ve ne düþündükleridir. Kastettiðim özel yaþamlarý deðil, onlarda bizim gibi insan, banyo yapýyorlardýr, tuvalete gidiyorlardýr, uyuyorlardýr… Mutlaka yalnýz kaldýklarý zamanlarý oluyordur. Nasýl bizler sýradan insanlar olarak yalnýz kaldýðýmýzda yaptýklarýmýzý vicdanýmýzla hesaplaþtýrýyorsak, çocuklarýmýzla, geleceðimizle ilgili projeler düþünüyor, yettiydi yemediydi diye aile bütçesini hesaplýyorsak… Onlarda mutlaka bir þeyler düþünüyorlardýr. Ýþte bu üst düzey insanlar acaba ne düþünüyorlardýr. Günlük yaptýklarý iþleri, verdikleri emirlerin doðruluðunu kendilerine nasýl ikna ediyorlar. Soruyu daha da açarsak örneðin Hitler binlerce Yahudi’yi gaz odalarýna gönderdiði, faþist Mussoli’nin, Franko’nun binlerce insaný katletme emrini verdiði gece yalnýzken nasýl bir haleti ruhiyat içindeydi acaba? Bunun gibi tarihte binlerce katliam ve savaþ örnekler var. Ne yazýk ki tarihte bu tür emirleri verenler bir takým çýkar hesaplarý adýna hep üst düzey insanlar olmuþtur.

Hala dünyada insan katliamlarý hele kendi ülkesinin insanlarýný kadýn, erkek, çoluk çocuk demeden katledilen sistemler var ise bu üst düzey zevatlarýn vicdanlarýnýn üstünde baþka bir þeyler daha var demektir. Çünkü bu katliamlar býrakýn insanlýðý hiçbir canlýnýn kabul edemeyeceði bir durumdur. En son Mýsýrda binlerce insanýn ölümüne, yine on binlerce insanýn yaralanmasýna ve tutuklanmasýna neden olan ve tüm bunlarýn oluþmasýný saðlayan kim? Emri veren de Mýsýrlý ve Müslüman, ölenlerde Mýsýrlý ve Müslüman, burada din ve ýrk ayrýmý yok, ideoloji yok. Genelde katliamlarýn temelinde ýrk, din dil ayrýmý görünüyor olsa da Mýsýr örneðinde olduðu gibi tüm katliamlarýn altýnda ideolojiden çok iktidara örgütlenme görülüyor. Yani devletler üst düzey yöneticileri emirleriyle halklarýný korku salarak yönetiyorlar. Ortak nefretler tesis ederek toplumu bir arada bu yöntemlerle tutmak istiyorlar. Uygulamalarý da emir komuta düzeninde ve manga disiplininde yapýyorlar, bir de yanlarýna palalý, sopalý, baltalý siviller yetiþtirip insanlarýn üzerine salýyorlar.

Bu tür ülkelerde, olaylarda demokrasiden bahsetmek trajik-komik bir yorumlamadan baþka bir þey deðildir. Ýktidar iktidarýný kaybetmekten korktukça hoþgörüsüzleþiyor. Toplum insaný da korkup acýlar arttýkça duyular dumura uðruyor, direncin, dayanýklýlýðýn yerini hissizleþme, uyuþma haline dönüþüyor.

Yazýmýn baþlýðýný rahmetli Kemal Sunal’ýn baþrolünü oynadýðý gerçek üstü bir yöntem uygulayarak koltuðun konuþturulduðu ‘’Koltuk Belasý ‘’ filminden aldým. Yoksa bu koltuklara bu yüksek düzeyde zevatlarý oraya biz halklar göndererek onlarý bizleri öldürecek emirleri verecek kadar vicdansýz yapan yine bizler miyiz acaba?


Sabahattin ÝZCÝOÐLU

20.08.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.