Ekonomik kriz yok, belki ihmal var.

18 Ağustos 2018 14:13 / 913 kez okundu!

 

 

Öyle borsa oyunları, hisse senetleri ile döviz kurları ve faiz hileleri ile ekonomiyi kavramak çok zor, çünkü bu sanal ekonomi üzerinde oynanan oyunlar karanlık güçlerin elinde ve istedikleri zaman üzerinde oyun yapabiliyorlar. Peki tüm oyunlarını oynayan ABD neden doları istediği düzeye çıkarıp Türkiye’yi hırpalamayı başaramadı diye sorabilirsiniz?

 

****

 

Ekonomik kriz yok, belki ihmal var.

 

Geçende ilk defa ekonomi konusunda bir yazı yazdım. Tanımı olmayan bu olgu, ne zaman neden etkileneceği pek bilinmez, ama kim ne derse desin, ekonomi bir ülkenin insan niteliği ile yakından ilgilidir.

Ekonomi, ev ekonomisi disiplini olduğu söylendiğine göre şu örneği vermem yerinde olacağı kanaatindeyim.

Aynı köyde mirastan kalan bir kişinin 1000 dönüm arazisi, bir diğerinin ise 100 dönüm arazisi olduğunu düşünelim.

Biricisi miras yedi olduğu için hayatı pek dikiş tutmazken, diğeri ölçülü yaşadığı için daha istikrarlı ve rahat yaşayabiliyor.

Birincisi nasıl olsa elimde bu kadar dönüm arazi var diye gece hayatını yaşıyor, beraberinde sahte arkadaşlarıyla gönül eğlendirip, gayri meşru bir hayata tenezzül edebilince günah yerinde durmayıp, alkol kullanımı ve kumar oyunu ile hayatı çekilmez bir hal alıp kişinin kendisi sorun haline gelebiliyor.

Diğer adam kanaat insanı, tarlasını ikiye bölmüş bir yıl 50 dönüm, diğer yıl 50 dönüm buğday ekip biçiyor, hububatını alıyor, üstü başı düzgün, eli açık olduğu gibi, kapısı da misafirlere açık, onurlu bir hayat yaşıyor.

Peki 1000 dönümlük arazi ikinci adamın elinde olsa durum ne olur? Şaka bir yana köyü besleyebilir diyebilirim.

Ekonomiyi böyle basit bir düzeyde düşünmediğimiz zaman anlamamız çok zor.

Öyle borsa oyunları, hisse senetleri ile döviz kurları ve faiz hileleri ile ekonomiyi kavramak çok zor, çünkü bu sanal ekonomi üzerinde oynanan oyunlar karanlık güçlerin elinde ve istedikleri zaman üzerinde oyun yapabiliyorlar.

Peki tüm oyunlarını oynayan ABD neden doları istediği düzeye çıkarıp Türkiye’yi hırpalamayı başaramadı diye sorabilirsiniz?

Sebep şu olsa gerek, ABD vatandaşı ile Türkiye vatandaşı arasında bir çok açıdan farklar var. ABD insanı lüks yaşama alışmış, parası kesildiği zaman infial oluşturup devlete tepki gösterebilirken, Türkiye vatandaşları rızkını devletten değil Allahtan bekliyor, başına gelen bir musibete karşı sabır etmesini biliyor.

Hele başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere vatandaşların kahır ekseriyetinin genelde duası nedir biliyor musunuz “Allah bizi ekmeksiz susuz bırakmasın”, peki soruyorum ekmek, su ile yaşamaya razı olan bir toplumu hangi ekonomik oyunlarla devlete karşı harekete geçirebilirsiniz?

Aslında bu kanaat İslam toplumunun tipik bir özelliğidir, ama bu cefakâr insanların birlik beraberliğini bozan batı akıllı liderler insanımızı canından bezdirdiler.

İran batı aklı ile hareket eden Şahın belasından kurtuldu, Türkiye yıllardır mücadele ederek sistem değişikliğine giderek eski batı aklı yönetim ve ayak oyunlarından kurtulmaya çalışıyor.

> Eğer Türkiye, İran iyi niyet ve uzun erimli bir eylem planı ile bir araya gelirse,

> Mısır’da Sisi serbest seçimlere müsaade ederse,

> Suudi Arabistan’da  ABD dostları hükümetten çekilir ve Riyad hükümeti İslam dünyası ile selamlaşırsa,

Maksimum üç yıl gibi kısa bir zamanda bir milyar üç yüz bin İslam dünyası birlikteliğe gidecek ve AB ve ABD’nin kirli elleri buralardan uzaklaşacak.

57 İslam ülkesi Irak Küdristanı’nın tanımasıyla 58, Rusya’ını Müslüman olmasıyla 59 olacak ve İslam iş birliği öncülüğünde yeni bir dünya kurulacak, başka türlü bu dünya çekilmez, benim bir insan olarak kanaatim budur.

Yüce Allah buyuruyor; günü gelince insanlar kafile kafile iman edecekler. Bugüne uyarlarsanız; devlet devlet iman edecekler. Bugün böyle bir durum gerçekleşmiyorsa, bunun kabahatinin bizde olduğunu unutmamak lazım.

İslam toplumu İslami bir şahsiyet taşımıyorsa, kendi ayakları üzerinde duramıyorsa batı aklı ile idare ediliyorsa bu rezil halleri bile başlarından fazla diye düşünüyorum.

Demek ki;

İslami bir şahsiyet taşıyacağız,

Ayağımız üzerinde duracağız,

Batılı dostların(!) batıl aklına umudumuzu bağlamaktan vazgeçeceğiz.

Görün bakayım dünyanın rengi nasıl değişir? Müslüman toplumun yaşam standartları bir marka olur.

Eğer dengeli bir ekonomi istiyorsanız, Hırıstiyan aleminin İncil’e sahip çıktığından fazla siz Kur’an’a dört elle sarılacaksınız. Yoksa batının peşinde döner dolaşırsanız, her geçen gün kan kaybeder, ilerleme beklerken gerilemiş olursunuz. Çünkü siz siz olmaktan çıkıyorsunuz, başkası da olamıyınca iki arada bir derede kalıyorsunuz, mesele bu kadar vahim.

Üstat Bediüzzaman’ın dediği gibi “şu istikbalın inkılabatı içinde en gür seda İslam’ın sedası olacaktır.” Hala tereddüdünüz mü var?

Ben buna inanıyor, böyle düşünüyorum.

 

Eyüphan KAYA

17.08.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.