Asýl 'çevrecinin daniskasý'ndan korkun - UÐUR BÝRYOL

27 Aðustos 2008 06:50  

 

Asýl 'çevrecinin daniskasý'ndan korkun - UÐUR BÝRYOL

Rizeli Baþbakan, memleketinde çevrenin korunmasý için mücadele eden insanlarý gayet sýradan bir dille, "Boþ vakitlerini deðerlendirenler" diye niteledikten sonra "Ben çevrecinin daniskasýyým" deyivermiþ. Çevrecinin daniskasý bir Baþbakan, insanlarýn denizle baðlantýsýný koparan Karadeniz sahil yolu denen abukluðu yapar mýydý? Ya da geliþigüzel açýlan taþ ocaklarýna, doldurulan denizlere, dünyanýn korumada öncelikli bölgelerine santral yapýlmasýna karþý çýkmaz mýydý? Nitekim, bu sözlere ve zihniyete karþý Yeþiller Partisi'nin Eþ Sözcüsü Ümit Þahin, "Baþbakan, eðer kendisini böyle görüyorsa, biz de sözlerini saçmalýðýn daniskasý olarak görüyoruz" demiþ. Doða Derneði Genel Müdürü Güven Eken de, "Çevrecilik meslek deðil, toplum vicdaný demektir. Basbakan'ýn sözleri, toplum vicdanýný ve kamuoyu görüþünü hiçe saymaktýr" sözleriyle tepkisini dillendirmiþ. Daha sonra da atlan tepkiler üzerine Baþbakan, gazetelere göre 'tonunu yumuþatmýþ'. Ancak bu durum Doðu Karadeniz'de yaþanan doða katliamýna engel olmuyor.



BAÞBAKAN'IN ÇEVRECÝLÝÐÝ TEHLÝKELÝ



Santrallere karþý çýkanlarýn kendi bölgesinden olmasý belli ki, Baþbakanýn hoþuna gitmemiþ. Fýrtýna Vadisi'nde santral yapmaya kalkýþan 55. dönem hükümetinin Baþbakaný Mesut Yýlmaz'ýn da hoþuna gitmemiþti. Ancak son kertede davayý kazanan doðadan yana olanlardý. Þimdilerde Doðu Karadeniz'in her yeri ayný tehditle karþý karþýya olduðundan ayný eylemler, "Derelerin Kardeþliði Platformu" çatýsýnda her yerde sürdürülmeye çalýþýlýyor.



ABU VADÝSÝNÝ KAYBETMEYELÝM



Doðu Karadeniz bölgesi adeta hidroelektrik santral kuþatmasý altýnda ve projeler birbiri ardýna, en özel ve önemli bölgeleri tehdit etmeye devam ediyor. Fýrtýna Vadisi, Ýkizdere ve Senoz derelerinin ardýndan,bu kez de Fýndýklý'daki Abu Vadisi içinde yer alan Çaðlayan ve Arýlý dereleri hidroelektrik santral tehdidiyle karþý karþýya. Peki, bu projeler ne getirip ne götürecek? Çaðlayan Deresi üzerinde 8 adet hidroelektrik santral projelendirilmiþ. Yatýrýmcýsý lehine su kullaným hakký verilen Paþalar Regülâtörü ve HES nedeniyle 887 metre kotundan itibaren 5900 metre boyunca tünellere alýnmýþ olacak. Çaðlayan ve Arýlý Dereleri, Fýrtýna Deresi gibi bölgede Bern Uluslararasý Sözleþmesi ile koruma altýna alýnan Deniz Alasý balýklarýnýn giriþ yaptýðý birkaç dereden biri. Çaðlayan Deresi’nin sularýnýn kesilmesi halinde türünü devam ettirmeyecek olan Deniz Alasý balýðýnýn dünyada birkaç tane olan yaþam alanlarýndan biri ortadan kalkmýþ olacak. Ayrýca son yýllarda fark edilen ekolojik ve kültürel turizm potansiyeli daha yeni baþlamýþken sona erecek. Vadide bulunan alüvyonal ormanlar yok edilmiþ olacak. Doðal yaþlý ormanlar açýlacak yollar nedeni ile çok ciddi tahribata uðrayacak.



Bu liste bir sürü olumsuz etkiyle devam ediyor, o nedenle yazýyý uzatmaya gerek yok. Fýndýklý derelerinin binlerce yýldýr aktýðý ve hayat verdiði vadiler, dere havzasýndaki ekolojik sistem, kültürel sosyal yapýsý bölgeyi diðer yörelerden ayýran belirgin özellikler. Çaðlayan ve Arýlý Dereleri ile ekolojik, sosyal özellikleri ayný olan ve ayný havzadan beslenen Fýrtýna Deresi de uzun yýllardýr hidroelektrik santral sorunu ile yoðun bir þekilde mücadele etmiþti. Çaðlayan ve Arýlý Derelerinin bulunduðu vadiler, bakir ve yaban hayat korunmuþ, sürdürülebilir hayatý devam ettirebilen son havzalardandýr. Küresel ýsýnmanýn dünyamýzý ciddi bir þekilde tehdit ettiði bugünlerde, doðal hayatýn ve ekolojik yapýnýn korunmasýnýn önemi açýktýr. Vadilerdeki yerleþim alanlarý özgün kýrsal mimarisi ile de dünya çapýnda öneme sahip olup, turizm ve akademik çalýþmalarýn konusu olmuþtur. Bu bölgelere özgü endemik bir tür olan kýrmýzý benekli Deniz Alalarý, ancak kaynaklarýndan denize döküldükleri yere kadar içilebilir özelliklerini koruyan Çaðlayan ve Arýlý Dereleri gibi alanlarda yaþamlarýný sürdürebiliyor. Tüm canlý türlerinin yaþam kaynaðý olan su, özellikle yöremizde, ekolojik sosyal ve kültürel yapýnýn temel taþý olmuþtur; suyun olmamasý halinde bu bölgede yaþamýn kesinlikle olmayacaðý açýktýr. Derelerimizin aktýðý vadilerde suyun hayat verdiði çay, fýndýk, kivi, baðcýlýk üretimleri yapýlamayacaktýr. Suyun hayat demek olduðu bölgede; hayatýmýzý bitirecek, zamanýn ve paranýn geri getiremeyeceði hasarlar yaratacak hidroelektrik santrali yapým projeleri hayata geçirilmeye çalýþýlmaktadýr.



DOÐU KAREDENÝZ ÖLÜYOR



Doðu Karadeniz'in cennet köþelerini yok edecek birçok HES projesinden 19 adedi her biri l ile 6 MW güçte olup, yaklaþýk20 km uzunluðundaki Çaðlayan ve Arýlý Derelerinin üzerinde kurulmak isteniyor. DSÝ tarafýndan Elektrik Piyasasý Düzenleme Kurulunca 'Su Kullaným Hakký Kanunu' çerçevesinde bölgemizdeki su rejimini deðiþtirecek bir dizi hidroelektrik santrali ve regülâtörü yapýlmasý planlanýyor. Çaðlayan ve Arýlý derelerinde uygulanmaya çalýþýlan bu projeler ile suyun bir kýsmý tünellerle baþka derelere aktarýlacak ki bu da bu derelerin ölmesi demektir. HES'lerle derelerimizin suyu kuruyacaðý gibi 19 adet HES'in baðlantýsýný yapacak hava iletim hatlarý kuþlarýn bile özgürce gökyüzünde uçmasýný engelleyecektir. Tabii, yapýmcý firmalarýn özgürce akacak sulardan, uçacak kuþlardan ,ormanlardan, göllerden yana bir derdi olmadýðý açýk ki, yýllarca coðrafyanýn en kadim köþelerini cehenneme çevirmekte bir beis görmüyorlar. Çünkü buralarda onlar yaþamýyorlar.



ÇEVRE PLATFORMLARI KARARLI OLMALI



Fýndýklý Dereleri’ni Koruma Platformu, Abu Viçe'nin korunmasý için mücadelesine devam ediyor. Platform bileþenleri de þunlarý söylüyor projeler için: "Kaçkar sýradaðlarýnýn, Marsis tepesinin eteklerinde yeþil ve mavi ile kucaklaþan Arýlý ve Çaðlayan Dereleri ve vadileri bilim adamlarýnca dünyanýn endemik bitki çeþitliliði açýsýnda korunmasý gereken 200 bölgesinden biri. Yine korunmasý gerekli kuþ türü açýsýndan 217. bölgesi ilan edilmesi bu vadilerin bozulmamasý için yeter ve artar bile. Norveç fiyortlarýndan kalkýp Karadeniz'e üremek için tatlý sularýmýza Nisan-Mayýs aylarýnda gelip üreme yaptýktan sonra tekrar Aðustos-Eylül aylarýnda geldiði yere dönen Deniz Alalarý bu bölgede sadece Arýlý ve Çaðlayan derelerine girmekledirler. Bölgemizdeki Fýrtýna ve Kapisre derelerine dere yataklarýnda taþ ve kum ocaklarý faaliyet gösterdiði için deniz alalarý bu derelere girememektedir. Doðu Karadeniz'de bu balýklarýn yok olmamasý için bu derelerin koruma altýna alýnmasý gerekmektedir. "Aslýnda mesele sadece doðanýn tahrip olmasý ya da balýk türlerinin yok olmasý deðil. Çevreye ve doðaya bakýsýn deðiþmesi. Bu yüzden temenni ve umudumuz platform bileþenlerinin bu kararlýlýklarýný sürdürmeleri. Ve Fýrtýna Vadisi'nin elde ettiði baþarýyý yakalamalarý. Çünkü Fýrtýna Vadisi gibi Doðu Karadeniz'in tüm vadileri, bu coðrafyanýn en önemli doðal yaþam alanlarý olarak hala önemini koruyor. Bunu da baþta Baþbakan olmak üzere ülkeyi iyi yönetme iddiasýnda olan herkesin unutmamasý gerekir.



Uður Biryol/Taraf Gazetesi

MinionProRegÇevreAktivisti

ubiryol@gmail.com

27.08.2008

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0