Thomas Sankara'nýn Sesi

15 Nisan 2017 13:16 / 806 kez okundu!

 

 

Darbelerle haþýr neþir coðrafyada alýþýlmadýk bir lider… Thomas Sankara, ülkede yaþayan en büyük iki halkýn dilinden birer kelime alarak “Onurlu, baþý dik insanlarýn ülkesi” anlamýna gelen “Burkina Faso” adýný uygun bulur…

******

 

“Nerde oturduðunuz fark etmez. Uçak ayný saatte kalkar ve herkesi, gideceði ayný yere götürür” diyerek ayrýcalýklý koltuklarda oturmayý ve yöneticiler için özel uçak kaldýrmayý reddeden Afrika’nýn eski adý “Yukarý Volta” olan kendisi baþa geçtikten sonra “Burkina Faso” adýný koyduðu ülkenin lideri Thomas Sankara…

Son bir ay içinde tesadüf belki de, üç kez adý bir þekilde karþýma çýktý. Sýkça yaptýðýmýz mutat sohbetlerimizden birinde bir hekim arkadaþým ne denli “aykýrý” bir lider olduðundan, bu sebeple çok genç yaþta ve erken cinayete kurban gittiðinden söz etti.

Sankara’nýn adýný yazmýþtým güvendiðim aklýma. Yine bir süredir ama ara vererek ve keyfini çýkararak okuduðum John Berger’in “Hoþbeþ”* kitabýnda bir daha Thomas Shankara adýna rastladým…

Berger, “Bir ses” baþlýðý altýndaki Hoþbeþ’in bir bölümünde “o filmi izleyinceye kadar” diðer izlediklerine hiç benzemeyen “bir belgesel”den söz ediyordu. Burkina Faso’nun 1983-87 yýllarý arasýnda lideri iken çekilmiþ görüntülerinden oluþan bir belgesel**…

Berger’in anlatýsýyla; Sankara’yý kendi dilinden, kendi sözlerinden anlatan bir belgesel…

Bulabilir miyim diye arama motorunu týkladýðýmda karþýma bir baþka belgesel çýkýverdi, hem de Türkçe… Ustalýðýný her daim takdirle karþýladýðým Ümit Kývanç’ýn “Burkina Faso” ve Thomas Sankara belgeseli, tam bir saat. Kýsmen de galiba John Berger’in kitabýnda sözünü ettiði belgeselden kaynak göstererek yararlanmýþ Ümit Kývanç***…

Sankara ülkesinin baþýna geçtiðinde 34 yaþýnda bir yüzbaþý. Kendini “çýlgýn biri” olarak ifade eden ve sanki “guevarist” bu çýlgýnlýðýn halk arasýnda popülaritesini arttýran bir öðe olduðunun farkýnda. Gitar çalan, bisiklet kullanan, spor yapan, sokakta karþýlaþtýðý insanlarla þakalaþan darbelerle haþýr neþir coðrafyada alýþýlmadýk bir lider…

Ülkede yaþayan en büyük iki halkýn dilinden birer kelime alarak “Onurlu, baþý dik insanlarýn ülkesi” anlamýna gelen “Burkina Faso” adýný uygun bulur Yukarý Volta’nýn yerine…

Açlýk ve sefalete mahkûm edilen kýta Afrika’sýnýn yeniden ayaklarý üzerinde durmasýný onuruyla kendine yine kendi kaynaklarýyla yeter hale gelmesini savunan bir lider. Çok basit tarif ediyor; emperyalizm nedir diyenlere! “Emperyalizm, tabaklarýnýzdadýr. Ýthal mýsýr, darý, pirinçtir emperyalizm”. Bu ürünleri “kendimiz üretir, ihtiyacýmýz kadar tüketirsek emperyalizmden kurtulmuþ oluruz” diyor Sankara…

Hýzlý bir planlý kalkýnma modeli ile iþe baþlar. Kadýnlara yönetimde görev verir. Kadýn erkek eþitliði üzerine sýký bir politika yürütür. Yöneticilerin makam aracý olarak kullandýðý Mercedes araçlar satýlýr, o yýllarda ülkedeki en ucuz araç olan Renault’lar alýnýr. Halk saðlýðý kampanyalarýyla bir hafta içinde 2,5 milyon Burkina Fasolu, çocuk felci ve menenjite karþý aþýlanýr. Kadýnlara doðum kontrol uygulamasý getirilir ve çok eþliliðe karþý mücadele edilir. Kýz çocuklarýnýn genital sakatlanmasýna dur der. “Nüfusun yarýsýnýn eve, köleliðe mahkûm edilmesini” akýl dýþý olarak niteler.   

Çölleþme ve orman tahribine karþý kampanyalar yürütüp milyonlarca aðaç dikilir. Okuryazarlýðý yaygýnlaþtýrmak konusunda hayli gayret gösterir. Barajlar yapýlýr, su kaynaklarýnýn akýlcý kullanýmý için kampanyalar yürütülür.

Sankara’nýn dört yýllýk yönetimi döneminde açýkla boðuþan ülke, kendine yeten bir ülke haline gelir. Aylýk 2000 dolar olan maaþýnýn kendi ihtiyacý olan 450 dolardan fazlasýný “Kimsesizler yurdu”na baðýþlar. Devlet dairelerine kendi portresinin asýlmasýna izin vermez. Onca yoksulluðun yaþandýðý ülkede “lüks yaþantý” içinde olanlardan “utanç” duyduðunu sýkça dile getirir.

Tabii ülke olarak etrafý kuþatýlmýþken ve yetmezmiþ gibi yüzyýllarýn köleci zihniyetinin beyinleri de esir almasý bir gerçeklikken Thomas Sankara’nýn iþinin hiç de kolay olmadýðýný en azýndan kendisi çok iyi bilir…

Nitekim tam da sözün bu noktasýnda John Berger’in güçlü bir “kolektif kimliðin” ancak bütün derdi “iktidar olmak” olanlarýn niyetlerinden vazgeçmelerini ve “tevazu”yu ilke edinmelerine vurgu yapmasý boþuna deðil!

Ne acý ki, dünyada sýkça örnekleri görüldüðü gibi; “kolektif katýlým” ya da toplu “aidiyet” her zaman mümkün olmuyor. Tüketicilerin “yalýtýlmýþ birey”ler, tarihin ise “akademik araþtýrmalarýn bir dalý” haline dönüþtürüldüðü tuhaf dünyada, topluluklar “tuhaf yalnýzlýklar toplamý” olmaktan öteye gidemiyor. Bu durum iktidar hýrsý ile yanýp tutuþan muktedirlerin kolaylýkla “kendilerini kaybetmelerini” gündemleþtiriyor…

Bugün yanýmýzda, yöremizde yaþanan / yaþatýlan vahþiyane ve ýsrarla insaný yok sayarcasýna sýnýrsýz, sorumsuz “iktidar olma” ýsrarlarýna baktýðýmýzda yine John Berger’den apartýlmýþ bir vurgu ile galiba “bir ses” arýyoruz.

O ses, Thomas Sankara’nýn 1987’de daha 38 yaþýndayken bedeni en yakýn arkadaþý tarafýndan kurþunlarla delik deþik edilirkenki 30 yýl evvelki sesi oluyor belki de… 

 

Þeyhmus DÝKEN

15.04.2017, Diyarbekir

 

* John Berger, Hoþbeþ, Metis yy.

** Robin Shuffield, l’homme Ýntegre.

*** Ümit Kývanç, Burkina Faso, Thomas Sankara

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.