Ben artık bu yaşanan bayramları sevmiyorum

09 Ağustos 2013 22:36 / 1523 kez okundu!

 


Bu ara, bayram üzerine, bol miktarda kutlamalar alıyor, ya da okuyorum. Çocukluk yıllarında bayram günlerini müthiş severken, yıllar öncesinde terk etmiş biri olarak, bunlar bende değişik duygu hallerine neden oluyor. Kimi zaman gülümseyip geçiyorum. Kimi zaman, saygıyla karşılıyor ve cevaplıyorum. Ama itiraf etmeliyim ki, kimi zaman da üzülüyorum ve kendimi çaresiz hissediyorum.

Zaman tünelinden ‘’bayram sevgimi’’ henüz terk etmediğim yıllara bir yolculuk yaptığımda, her şeye rağmen, hafıza dünyamdan bayram sevgisi izlerinin hala silinmediğini görüyorum. Yoksulduk, bayramlık elbise, yeni ayakkabı, gömlek olurdu, olmazdı, ama yine de, hele bir gün öncesinin gecesinde uyuyamazdım. Annemin elleriyle yapılmış ‘‘Kalbura Basma’’ tatlımız mutlaka olurdu. Evdeki törenden hemen sonra, erkenden ve öncelikle el öpmek üzere ‘’Para veren’’ evler, komşular dolaşılırdı. ‘’Şeker verenler’’ de ziyaret edildikten sonra, ceplerimizin durumuna uygun planlar yapılırdı. Tabi ki önce, Yeşildere top sahasındaki Bayramyeri ve kiralık bisiklet turu. Daha sonra sinema ve ‘’kuru fasulye, pilav ve tatlı’’ yenilen lokanta ziyareti planları.

Evet, daha sonraları terk etmiştim. Zira babasız, fabrika işçisi bir annenin, dört çocuğundan biri olarak, çevremde, ülkemde ve dünyada neler olup bittiğini anlamaya başlamıştım. Terk etmiştim. Zira bizim ve milyonlarca insanın çektiği yokluk, yoksulluk ve acıların kaynağını öğrenmeye başlamıştım. Böylesi bir dünyada, belki zaman zaman, geçici, anlık sevinme ve mutluluk halleri yaşanabilirdi. Ama ‘’Bayramlar’’ asla.



Çünkü ben bir zamanlar bayramı sevgi, barış, paylaşma, dayanışma, insanlaşma gibi değerlerin buluşması, kucaklaşması ve yaygınlaştırılması olarak anlamıştım ya da sanmıştım. Çocukların kısa günler aralığında da olsa özgürleşmesi, onlara sevgi yüklenmesi olarak anlamıştım. Gündelik yaşam kavgası içinde pek mümkün olmayan buluşmaların gerçekleşmesi olarak algılamıştım. Sonraları böyle olmadığını gördüm, anladım. Sevgisizliğin, gaddarlığın, acımasızlığın, adaletsizliğin, haksızlıkların, büyük yalanların,yokluğun ve yoksulluğun tüm yaşam alanlarımızı zehirlediği zamanlarımızda ‘’Bayram’’ yaşanabilir mi? İnsan yanlarımızın temsilcileri olan, yüreklerimiz ve vicdanlarımız buna izin verebilir mi?

Yaşadığım tüm zeminlerde, bayram havasını ve geleneğini yaşatmak için çırpınan tanıdıklarım, arkadaşlarım, büyüklerim de var. Onlar bayramda yaşamları boyunca hiç tadamadıkları bir şeyleri, yaşayamadıkları ‘’İyilikleri-Güzellikleri’’ arıyorlar, bunu kısacık birkaç gün bile olsa, paylaşmak istiyorlar galiba. Elbette, geçmişin bayram anılarıyla dolu yaşlı insanlarımızın, bilinç yoksunu, ama tertemiz duyguları da görmezlikten gelinemez. Her şeye rağmen, farklı yerde durmama rağmen, Onların bu duygularına saygı duyduğumu belirtmek isterim. Mesela ilk gün Enver babamın (Sevgili eşim Ayşen'in babası) yanında olup, elini öpemedim ama, uzaklardan bayramını kutladım. Telefondaki memnunluk, mutluluk ifade eden, titreyen sesi hala kulaklarımda.



Evet, ben de bir zamanlar bayramları sevmiştim. Ne var ki bugün aynı yerde değilim. Birçok dostumun, arkadaşımın da benzer duygulara sahip olduklarını görüyorum. Sınırlarımız da dahil, Ortadoğu coğrafyasının büyük bölümünde, her gün yüzlerce insan öldürülüyor, katlediliyor. Daha geçtiğimiz ay ülkemizde, eşitlik ve özgürlük yanlısı beş gencecik insanımız öldürüldü ve henüz katilleri bulunmadı. 11 insan gözünü kaybetti. 200 beyin travması, 8 bin yaralı var. Demokratik, barışçı yürüyüşler sonrasında 4 bini aşkın insan gözaltına alındı. Binlerce gazeteci, öğrenci, muhalif siyasetçi cezaevinde bulunuyor. Baskılar, operasyonlar, İktidar şefinin nerdeyse her gün ve her konuşmasında yaptığı tehditler, ötekileştirmeler, kışkırtmalar, Ülke nerdeyse açık bir cezaevine dönüştürüldü. Geçim sıkıntısı, yokluk, yoksulluk, acıtır hali aştı.

Ne olur, bir an durun ve yüreğinizin sesine kulak verin. Böylesi zamanlarda bayram olur mu?

Ben artık bu yaşanan bayramları sevmiyorum.


Sedat ÖZGÜVEN

09.08.2013

Son Güncelleme Tarihi: 10 Ağustos 2013 22:52

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.