Bir ölümün düşündürdükleri...
22 Ekim 2011 08:34 / 1597 kez okundu!
Libya lideri Muammer Kaddafi’nin öldürülme görüntüleri iki gündür içimi inanılmaz bir öfke ve ızdırap ile kapladı.
Olaya önce öldürülme şeklinden yaklaşalım. İçinde birazcık insanlığa dair kırıntılar kalan bir insan karşısındaki düşmanı bile olsa yaralı halde eline geçmiş bir esire bunu yapar mı?
Oradaki insan Kaddafi değil yaralı, yaşlı ve aciz bir insandı. Sözüm ona demokrasi nutuklarıyla yola çıkan muhalif güçler siz ülkenize demokrasi getirmeden önce insanlık getirin. Kan kanla, vahşet vahşetle temizlenmez.
Siz düşmanınız olan bir insanı yaralı ve kan kaybederken dahi yerlerde sürüklüyor, tekmeliyorsanız, öldükten sonra dahi cesetine eziyet edip onu bir fon resmi gibi kullanıp zafer işaretleri yaparak resim çektiriyorsanız kusura bakmayın ama siz öldürdüğünüz zalimin yerine en başta kendi insanlığınızı öldürdünüz demektir.
Meşruiyetini batılılarla yaptığı petrol anlaşmalarından alan, vaat ettiği demokrasiyi linç kültürü üzerine inşa eden yeni Libya kimse kusura bakmasın ama tarihin karanlık sayfalarında yok olmaya mahkumdur.
Siz ikiyüzlü ekonomik ve teknolojik olarak gelişmiş insani olarak vahşi ülkeler, yıllarca Kaddafi zalim değildi de son 1 yıl mı zalimleşti? Aklınız daha evvel neredeydi? Her zaman yaptığınız şeyi yaptınız. Yıllarca kullan ve at. Sonrasında değişim adı altında aslında tek görevi ülkesinin zenginliklerini senin ülkene kanalize eden yeni musluk bekçilerini yeni liderler olarak dünyaya takdim etmek…
Yeni ve daha güzel bir dünya ancak insani değerleri ön planda tutan yaklaşımlarla yaşanılası bir yer olur. İnsan çok değerli bir varlık ve bizler bu değeri ona vermezsek aslında kendimize değer vermemiş oluruz. Kötü olmak kolay, sürü psikolojisi ile akla ve vicdana aykırı hareket etmekte kolay. Ama bir gün yatağınızda ölmek üzereyken gözünüzün önünden geçen hayatınızın o pişmanlık dolu hareketleri sizi kedere boğar…
Düşmanına merhamet, öfkene hükmetmek, sabrını beslemek, insanlığa iyilikle hizmet seni yüceltirken, dünyayı güzelleştirir.
Libya dünyadaki yeni enerji paylaşımının bir parçası olarak işgal edilmiş, kara kaderine mahkum bir ülke olarak geleceğin dünyasında hiçbir ağırlığı olmayacak bir ülkedir. Ama bizler bakmamızı istediği gözlerle olaylara bakmayacağız.
Türkiye Kıbrıs’a müdahale ederken, bu ülkeye uygulanan ambargoyu delen ve ülkemize petrol sevkiyatı yapan tek ülke Libya idi. Bu ülkede binlerce inşaat firması ve çalışanı Libya’nın ekmeğini yedi. Kaddafi’nin verdiği ihaleler sayesinde serpildi ve bugün dünyaca ünlü firmalar oldular.
Kaddafi ve hiçbir insan evladı bu şekilde vahşice öldürülmeyi hak etmezken, hepimizin ruhuna birer Fatiha okumasını ve ruhuna Allah’tan rahmet dilememizi bence fazlasıyla hak ediyor.
Ömer KARAKUYU
22.10.2011
Son Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2011 13:42
