Müzezzinoğlu: Sıkıntıları gönül birliği ile aşacağız
19 Nisan 2013 00:39
İzmir'de milliyetçiyim demenin kolay olduğunu söyleyen Bakan Müezzinoğlu, Diyarbakır'da da Ağrı'da da milliyetçiyim denilebildiği takdirde Atatürk'ün çizdiği sınırların devam edebileceğini hatırlattı
ONUR ÇAKIR
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, çözüm sürecini anlatmak üzere geldiği İzmir'de yaptığı açıklamalarda çözüm sürecinde, bazılarının bu millete sıkıntı yaşatmak isteyebileceğini, bunları sağduyuyla, iyi niyetle toplumla gönül birliği yaparak aşacaklarını söyledi.
Bakan Müezzinoğlu İzmir programına Sarnıç'taki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği ziyaretiyle başladı. Ardından Mövenpick Oteli'nde basın kuruluşu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Sorun hepimizin derdi
Çözüm süreci konusunda sivil toplum örgütleriyle kamuoyunun sorunlarını, önerilerini, varsa tereddütlerini paylaşmak istediklerini ifade eden Müezzinoğlu, İzmir dinamikleriyle süreci paylaşmaya çalışacaklarını söyledi. Müezzinoğlu, "Bizim esasında 30 yıldır milletçe hep birlikte yaşadığımız, ağır bedeller ödediğimiz sıkıntılı bir süreç var. Sorun, özü itibarıyla baktığımızda bu milletin bir sorunu, bu ülkeyi yönetenlerin bir sorunu" dedi. Müezzinoğlu, Ege Bölgesi'nde çalışmalarına başlayan Akil İnsanlar Heyeti'nin faaliyetinin önemli olduğunu belirtti.
Daha sonra Ege Karadenizliler Vakfı ve Anadolu Birliği'ni ziyaret eden Bakan Müezzinoğlu, muhalefetin yıpratmasına karşılık milletten el birliği, gönül birliği isteyerek, "Dertler ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır. Bu milletin dertlerini ve sıkıntılarını paylaşarak azaltmak önceliğimizdir" dedi
İzmir'de milliyetçilik kolay
Müezzinoğlu, muhalefetin hükümeti ihanetle, bölücülükle suçladığını hatırlatarak, bu eleştirilere oy oranlarıyla yanıt verdi. Sağlık Bakanı, şunları söyledi: "Ege kamuoyunun bu rakamları analiz etmelerini istiyorum. Hakkari, Şırnak, Batman, Diyarbakır, Mardin ve Siirt'i kapsayan altı ilde CHP'nin oy oranı yüzde 3. Partinin Türkiye ortalaması yüzde 26. Burada aldığı oy yüzde 3. MHP'nin ise 0,5. Şimdi bu bölge, acaba siyaseten CHP'yi MHP'yi ilgilendirmiyor mu? Benim için en kolay milliyetçilik yapılacak yer Ege'dir, Edirne'dir. En kolay ulusalcılık yapılacak yer Ege'dir, Edirne'dir, İstanbul'dur ama bir milliyetçi, ülkenin bütününde milliyetçilik yapabilmeli, ülkenin bütününde ulusalcılık yapabilmelidir. Büyük önder bu ülkenin sınırlarını belirlerken 'Hakkari yok' demedi. Ama Diyarbakır'da Baro Başkanı olan CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı, 'Diyarbakır'a ben borçluyum' demiyor. 'İstanbul'da ben milletvekili olacağım' diyor. Sonra gelip buralarda Ege'de Akdeniz'de, İstanbul'da ulusalcılık yapıyorlar." Müezzinoğlu CHP ve MHP'nin Doğu ve Güneydoğu illerinde daha fazla oy almasının Türkiye'nin daha güçlü bir noktaya gelmesine hizmet edeceğini hatırlatarak, "Ege halkının CHP'ye ve MHP'ye sorması lazım. İzmir'de milliyetçiyim demek kolay. Diyarbakır'da da Ağrı'da da Batman'da da Siirt'te de diyebileceksin ki Atatürk'ün çizdiği o sınırların güçlü bir şekilde yarınlara devam edebilmesini sağlayacaksın. Bize hain diyenlere bir baksınlar, kendi siyasi partileri çözüm için ne yaptı. Sadece suçlayan değil, çözümleyen bir anlayışa kendi siyasi partilerini de davet etmeliler" dedi.
Sıkıntı yaşanabilir
Bakan Müezzinoğlu, daha sonra Konyalılar Vakfı'nı ziyaret etti. Müezzinoğlu, Buca'da da Ege Kars Ardahan Iğdır Federasyonu ile Uluslararası Balkan Federasyonu'nu ziyaret etti. Bu süreçte, zaman zaman sıkıntılar yaşanabileceğini dile getiren Müezzinoğlu, "Bu çözüm sürecinde, bazıları bu millete sıkıntı yaşatmak isteyebilecektir. Ama biz sağduyuyla, iyi niyetle toplumumuzla el birliği, gönül birliği yaparak bu sıkıntıları da aşacağımıza inanıyoruz" dedi.
Tartışılacak bir şey yok
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gazeteciler Sağlık Bakanlığı'nın adından 'T.C.' ifadesinin çıkarıldığı yönündeki iddialarla ilgili sorularını yanıtlarken, önceki Sağlık Bakanı Recep Akdağ dönemindeki logo değişikliği sırasında 'T.C.' ifadesinin Sağlık Bakanlığı'nda kaldığını, fakat Halk Sağlığı Kurumu, Kamu Hastaneleri Kurumu gibi yan birimlerde kullanılmasına gerek görülmediğini hatırlatarak, "Bu olay haftadır gündeme getiriliyorsa, bu, Türkiye'nin gündemini başka alanlara çekme amacı olanlara bir fırsattır. Bu fırsatı da biz kimseye vermeyiz. Logonun altına T.C'yi koyduk. Tartışılacak bir şey yok" dedi.
Anne sütü bankası Mayıs'ta TBMM'de
Bakan Müezzinoğlu, bir soru üzerine anne sütü bankasıyla ilgili yasal düzenlemenin yapıldığını, Mayıs ayında TBMM'ye sunacaklarını belirterek, "Anne sütü bankası için hukuki altyapıyı hazırladık, Mayıs ayında TBMM'ye sunacağız. Süt anneliği merkezlerini hastanelerimizde kurmakla ilgili kanun çalışmalarımızı yapıyoruz. Mayıs ayında getireceğiz. Meclis kapanmadan yasalaşması çalışmaları devam edecek" dedi.
"Kimse, hekimin kılına dokunmasın
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Anadolu Birliği Derneği'ni ziyaretinde İzmir'de ilik bankasının kurulması için başlatılan çalışmayı desteklediğini ifade etti. Müezzinoğlu, "Kansere yönelik çalışmaları destekliyoruz. Bu zamana kadar yurt dışında incelediğim tek merkez çocuk onkoloji merkezleridir. Önümüzdeki günlerde ABD'ye gideceğim. Yasal düzenlemeler ile sistemi daha rahat çalışır hale getireceğiz" dedi. Kanser ve onkoloji tedavi merkezlerindeki doktor ve yatak kapasitesi eksikliği ile ilgili de Müezzinoğlu, "Bazı şeyler para ile olmuyor. Yetişmiş insan çok önemli. O yüzden doktorların ve sağlık görevlilerinin önünün açılması lazım. Kimse hekimimin kılına dokunmasın" dedi. Müezzinoğlu, Ege Üniversitesi bünyesindeki Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'ndeki yatak ve doktor sorunu ile ilgili çalışma yapacaklarını kaydetti. Müezzinoğlu, Cuma namazı sonrası Buca'da esnaf ziyaretleri yaptı.
EGE HEYETİNDE YER ALAN PROF. BASKIN ORAN, ÇÖZÜMÜN GEREKLİLİĞİNİ SAVUNDU
"Çözüm olmazsa felaket olur"
Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti'nin bugün İzmir'de yapacağı temaslar öncesinde dün İzmir'e gelen heyet üyesi Prof. Dr. Baskın Oran, çözüm sürecinin sekteye uğramasının felaketi de beraberinde getireceğini öne sürdü. Kaygıları olmasına karşın süreci desteklediğini söyleyen Oran, "Başbakan'ın yaptığı doğrudur ve cesurdur. Buna omuz vermemek yanlıştır. Başbakan, cesur bir politikacı olmasaydı, biz bilmem kaç yıl daha birbirimizi yiyor olacaktık" dedi.
30 yıl savaşları gibi
Prof. Dr. Oran, İzmir Küçük Millet Meclisi tarafından Konak Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Çözüm Süreci Özel Toplantısı"nda konuştu. Barışın Türkiye için "olmazsa olmaz" olduğunu vurgulayan Oran, Türkiye'nin son 30 yılını, Avrupa'daki Katolik ve Protestanlar arasındaki 30 yıl savaşlarına benzetti. Oran, ülkenin bu nedenle 40 bin kişi ve 500 ile 1 trilyon dolar arasında ekonomik kaybının olduğunu belirterek, "Biz uzlaşmak, barış yapmak zorundayız. Düşmanlıklar ilelebet devam edemez. 'Barış yapamayız, bunlar düşmanımız' diyorlar. Sormak lazım, barış dostla mı yapılır, düşmanla mı yapılır? Ayrıca Kürtler bizim nereden düşmanımız oluyor?" dedi. Türkiye'nin 30 yıl savaşını yaşadığını fark etmediği gibi dünyanın da çok büyük ölçüde değiştiğinin de farkında olmadığını ifade eden Oran, "İçimizdeki Kürt meselesini erteleye erteleye Kuzey Irak'ta Kürt devleti kuruldu, Suriye'de de kurulmak üzere. İran'ı hiç saymıyorum. Orada da bir Kürt devleti kurulacak. Kürtlerle bir an önce barış yapıp yaramızı dağlamak zorundayız" dedi.
Reform yapılması şart
Prof. Dr. Baskın Oran, çözümün sekteye uğraması halinde kısa ve uzun vadede Kürtlerin yine hayal kırıklığına uğrayacaklarını söyledi. Oran, "Çünkü çok büyük beklenti içine girdiler. Çok yüksek bir destek var. Şimdi oraya giden heyetteki arkadaşlarımız desteğin yüzde 90'a çıktığını söylüyor. Beklenti ne kadar yüksekse hayal kırıklığı da o kadar yüksek olur, Eğer sekteye uğrarsa, bi bir felaket olur. Bir daha girişim yapılmama sonucunu doğurur. PKK silahı bıraktı, eğer reform ciddi ve hızlı başlamazsa PKK'nın kendi içinden PKK'cıklar çıkacak. Silahlı örgütün parçalanmasından daha büyük dert yoktur. Umudunu kaybetmiş PKK ile baş etmek kolay değil"
Özerk bir Ege
Prof. Dr. Oran, "Demokratikleşme programının ana hatlarıyla ilan edilmesi lazım. Bu şu anda gözükmüyor. Bu nedenle huzursuzum. Sadece Kürtlere haklar verilmesine karşıyım. Tüm Türkiye'ye ademi merkeziyet hakları getirilmeli. Kürtlere özerklik verilecekse 1921 Anayasası'nda olduğu gibi meclis kurulup İzmir yani Ege, Marmara diğer bölgeler de özerk yönetime sahip olacaktır. Sadece Kürtlere azadi değil tüm Türkiye'ye azadi olmalı. Yoksa kavga devam eder" dedi.
ŞAFAK İNCE
Heyet iki gün yoğun çalışacak
Tarhan Erdem başkanlığında Avni Özgürel, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hasan Karakaya, Erol Ekici, Hilal Kaplan, Fuat Keyman, Fehmi Koru, Baskın Oran'dan oluşan Ege Akil İnsanlar heyeti, bugün üyelerinin çoğunluğunu Doğu ve Güneydoğu illerinin oluşturduğu Anadolu Birliği'ni ziyaret edecek, Urla ve Selçuk'ta temaslarda bulunacak. Heyet, Anadolu Birliği'nde 80 kişinin katılımıyla üç saatlik toplantı yapacak. Akşam yemeğinde de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak.
Akil insanlar, yarınki programlarında iki gruba ayrılacak. Bir grup Urla'da diğeri Selçuk'ta temaslarda bulunacak. Akil İnsanlar Ege Bölgesi Başkanı Tarhan Erdem, bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ziyaret edeceğini ancak bunun heyetle ilgisinin olmadığını, Kocaoğlu'nun eski bir dostu olduğunu söyledi.
Aziz Kocaoğlu'nun ziyaretine destek
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu'nun barış sürecine destek olmak için İzmir'den bir heyetle Mayıs ayında Diyarbakır'a gideceğini açıklaması siyaset dünyasında yankı uyandırdı.
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OSMAN BAYDEMİR: Doğu yakasına, savaşın kazanının, batı yakasına barışın kaybedeninin olmadığını anlatmamız gerekiyor. Türkiye'nin önünde eşitlik, özgürlük, adalet ve birlikte yaşama temelli bir çözümden başka yol yok. Barışın sağlanması, tüm Ortadoğu'da yeni bir dönemin başlangıcı olur.
AK PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ AYDIN ŞENGÜL: Batıdaki bir belediye başkanını doğudaki bir belediye başkanını ziyaret etmesi oldukça olumlu. İnşallah CHP'ye örnek olur. İzmir'in buradan bakışının çok daha herkesin düşündüğü gibi olmadığını kırmak adına iyi bir hareket olacak.
AK PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ RIFAT SAİT:
Doğru olanı biz her zaman destekleriz. Kocaoğlu doğru yapıyor. Ama geç bir hareket.
AK PARTİ İZMİR İL BAŞKANI ÖMER CİHAT AKAY:
Takdir ettim. Çözüm sürecine destek vermek amacıyla gitmesi güzel bir özellik. Bu süreçte herkesin taşın altına elini koyması önemli. Aziz Bey'in böyle bir duyarlılık göstermesine teşekkür ediyoruz. CHP'nin ve MHP'nin içindeki birçok kişinin bu sürece destek olduğunu biliyoruz. CHP tabanından da destek alıyoruz.
AK PARTİ İZMİR MİLLETVEKİLİ HAMZA DAĞ: Bu medeni cesaretinden dolayı, kendisini tebrik ediyorum. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ancak CHP'nin ne yaptığı belli değil. 'Kredi verdik' diyorlar. 'Kredi bitti' diyorlar. Bir yandan milletvekillerini güneydoğu bölgesine gönderirken bir yandan çözüm süreci komisyonu kurulsun diye önerge veriyorlar. Sonra da önergeyi geri çekmeye kalkıyorlar. Kafaları oldukça karışık. Umarım Aziz Bey bu kararından çark etmez. Kendisini arayıp tebrik edeceğim.
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ HÜLYA GÜVEN:
Belediyeler arası ziyaretler ve işbirliği olağandır. Daha önce de bu oldu. Diyarbakır Belediye Başkanı İzmir'e geldi. Bu, bunun devamıdır. Biz CHP olarak barışı isteyen bir partiyiz. Bizim sıkıntımızın bu sürecin yürüyüş şeklidir. Aziz Başkanın ziyaretini doğal buluyorum.
CHP MİLLETVEKİLİ ALAATTİN YÜKSEL : Türkiye'de barışın gelmesini, 30 yıldır akan kanın durmasını herkes istiyor. Bu ülkede terör ve Kürt sorunu var. Kürt sorunu çözülmediği için bu iktidar döneminde terör zirve yaptı. Kocaoğlu'nun ziyareti doğrudur.
CHP MİLLETVEKİLİ MUSTAFA MOROĞLU: Kocaoğlu, Diyarbakır'a çözüm sürecine destek için değil barışa destek olmak için gidecek. Aziz Aziz Başkan'ın da istediği çatışma ortamının yok olması ve barış içinde ekonomik ve siyasal engellerin kaldırılmasına yönelik çalışma yürütülmesidir.
Zeybekci: Beklenti iş değil, barış ve huzur
Çözüm süreci kapsamında Doğu ve Güneydoğu illerinde üç günlük tura çıkan 45 milletvekili arasında yer alan AK Parti Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci, çözüm sürecinin ne kadar doğru olduğunu gördüğünü söyledi.
Gezinin başlangıç kenti olan Diyarbakır'da inanılmaz sıcaklık ve hoş bir karşılamayla ağırlandıklarını kaydeden Zeybekci, "İlk olarak Ergani'ye gittik. Ergani'de kendimizi sanki Denizli, Çivril, Tavas'ta gibi hissettik. Esnaf, pazarcılar, berberler ve okullarla derin sohbete daldık" dedi.
Bağlar, Hasankeyf, Siirt, Batman ve Sason'a gittiklerini ve güvenlik anlamında hiçbir yerde sorun yaşamadıklarını kaydeden Zeybekci, yıllardır ülkenin en önemli problemi olan teröre, halkla birlikte çözüm getirmek istediklerine işaret etti. Binlerce insanla konuştuklarını vurgulayan Zeybekci, "Dış görünüşüne bakarak çözümü desteklemeyecek sandığınız kişi bile bu işin arkasında" dedi.
"Artık inancım tam"
Halkla kucaklaştıklarını belirten Zeybekci, çözüm sürecinin ne kadar doğru olduğunu gördüklerini belirterek, "Bu gezi sayesinde artık inancım tam. İş ve istihdam talebinden çok, beklenti olarak sadece huzur ve barış vardı. Gençler iş sahibi olmadıkları için tehlikeyle karşı karşıya kalıyor. Çözüm süreci tüm bu sorunları yok edecek. Dinlenmeden bu süreci devam ettireceğiz" dedi. UFUK SOYHAN
yeniasir.com.tr
12.04.2013
