GEZGÝNÝN GÜNCESÝ: Gezgine Gezi Bir Aþk - Endonezya Gezisi

01 Mart 2015 15:20 / 2837 kez okundu!

 

 

24 Ocak 2015 günü on dört gün sürecek gezimize baþladýk. Ýstanbul'dan saat 15:00 de Malezya Hava Yollarýna ait Boeing 777 tipi uçakla hareket ederek, Kuala Lumpur'a yerel saat ile 07:30 da geldik. Gecikmeyle birlikte uçuþ on saat otuz dakika sürdü. Yeni güne Türkiye’ye göre 6 saat erken uyanmýþ olduk. Kuala Lumpur'dan, Densapar -Bali' ye; yaklaþýk 3 saatlik bir uçuþumuz daha oldu. Bali, Küçük Sunda Adalarý'nýn en batýsýnda yer alan Endonezya'ya baðlý ada. Bali adasý; batýda Java, doðuda ise Lombok adasýnýn arasýnda kalýyor, baþkent ise Denpasar.

1972’de Endonezya Malezya ile ayrýlmýþ. Üç milyon beþ yüz bin kiþilik nüfusa sahip olan Bali adasýnýn % 93'ü Hindu geri kalan kesimin çoðunluðu ise Müslüman. Bali ayrýca Endonezya'nýn en turistik adasý. Bali'liler kendini Endonezya'lý kabul etmiyorlar. Balilistlik mevcut. Dans, heykelcilik ve resim gibi sanat dallarýyla geliþmiþ. Hemen ara sokaklarda kaybolup, kentin havasýný koklamaya yollanýyoruz. Para ucuz mu ucuz; 1 Amerikan Dolarý yaklaþýk 13000 Rupi. Harca harca bitmez, tükenmez yani... (Fotoðraflar için týklayýn)

Java

Ýkinci gün Bali’den Java adasýna uçuyoruz. Ekvatorun altý-üstü meselesinden kaynaklanan adalar arasýnda bir saatlik zaman fark var. Java bir saat daha geri Bali'den. Üniversite þehri Java’da 8 devlet üniversitesi, 50 özel üniversite mevcut. Üniversite kenti bu nedenle ucuz. Sadece turistik yerlerde alkollü içki var, diðer yerlerde içki yasak. En büyük üniversitede 60 bin öðrenci var. Dört beþ senede volkanik patlama nedeniyle baþkent Bali’den taþýnmýþ. 2010'da lav 10 km çapýna kadar kente zarar vermiþ.

Kopi Luwak adý verilen ve 100 gramý 75 dolara satýlan kahve, dünyanýn en pahalý kahvesi. Endonezya’daki adalarda yaþayan, memeli bir hayvan olan Paradoxurus’un kahve aðaçlarýndaki en kaliteli  yediði kahve çekirdeklerinin dýþkýsýndan toplanmasýyla elde ediliyor. Çekirdekler hayvanýn midesindeki enzimlerin etkisiyle bir tür fermantasyona uðruyor ancak hiçbir þekilde erimiyor. Uzamanlar kahvenin kalitesini artýran önemli faktörün Paradoxurus’ un midesindeki enzimler olduðunu belirtiyor. Kopi Luwak yýlda 250 kilogram kadar üretilebiliyormuþ.

Jakarta

Gezinin ikinci gününde; Endonezya'nýn baþkenti Jakarta'nýn da üzerinde bulunduðu Java adasýna, Bali adasýndan uçakla gidiyoruz. Bir zamanlar güçlü Hindu Budist imparatorluklarýnýn, Ýslam emirliklerinin ve Hollanda kolonisinin merkezi olan Java adasý, þimdi Endonezya'nýn politik ve ekonomik hayatýna yön veren yerleþim birimlerinden. 136 milyonluk nüfusuyla dünyanýn en kalabalýk adasý konumundaymýþ. Volkanik olaylar sonucu oluþan Java adasý, dünyanýn en büyük 13. ve Endonezya'nýn en büyük 5. adasý. Adanýn doðusundan batýsýna volkanik daðlar zincir halinde uzanýyor. Adada en çok konuþulan üç dil var. 60 milyon insanýn kullandýðý Javaca en çok konuþulan dillerden biri. Java adasýnýn çoðunluðu Müslüman halktan oluþuyor. Bunun yanýnda adada baþka kültür, ýrk ve dinden insanlar da yaþýyor.

Borobodur – Prambanan Tapýnaklarý

Endonezya'da üçüncü günümüzde, Dünyanýn en büyük Budist Tapýnaðý Borobodur'a gidiyoruz. Borobudur, Jakarta'ya bir saat mesafede 9.yy'da inþa edilmiþ olan ve "dünyanýn en büyük tek parça Budist tapýnaðý" unvanýný o zamandan beri kimseye kaptýrmamýþ bir eser. Tapýnaðýn geniþ, sisler içindeki bahçesine girdik. Borobudur, 14. yy'a kadar çok sýk kullanýlmýþ, ancak Java adasý krallýklarýnýn Müslümanlýðý seçmesinden sonra kullanýlmamýþ.

Borobudur, ayný zamanda UNESCO kültür mirasý listesinde ve bugünde Endonezya Budistleri için manevi deðeri devam ediyor. Hacý olmak isteyen Budistler binanýn çevresinde yedi kez dönüyorlar. Borobudur tapýnaðýnda 504 adet Buda heykeli var, Angkor Wat'ta olduðu gibi inþaat dokuz rakamý çevresinde planlanmýþ (5 + 0 + 4 = 9). Tapýnaðýn en tepesindeki bölgede 72 Buda heykeli (7+2=9) benzeri yapýlar içinde korunmuþ. Dünyanýn en büyük Budist tapýnaðýndan bir saat ötede dünyanýn en yüksek Hindu tapýnaðý olan Prambanan var. Bu iki en büyük tapýnaðýn dünyanýn en kalabalýk  Müslüman nüfusuna ait ülkesinde olmasý kültürel çeþitlilik açýsýndan güzel bir tesadüf.  

Borobudur 'da Budizm'in ruhani öðretileriyle birlikte Nirvana'ya ulaþmakla kalmayýp, ilginç adalar ülkesi olan Endonezya'da 'burada ne iþi var' diye merak ettiðimiz bir diðer muhteþem tapýnaða; en yüksek Hindu tapýnaðý olan Prambanan'a doðru yola koyulduk. Borabodur'dan kýrk yýl sora yapýlmýþ bir Hindu tapýnaðý olan Prambanan'ý gördüðümüzde yapýnýn muhteþemliði karþýsýnda büyülendik. Büyük bir alaný kaplayan bu muhteþem tapýnaðýn inþa edilmesinin nedeni Hinduizm'in burada hakim olmasý sonrasýnda ise Endonezya'nýn Müslümanlýða geçiþi ile birlikte Hindularýn burayý terk ettikleri biliniyor.

Ancak halk arasýnda anlatýlan bir efsane var ki gerçekten ilginç. Dönemin prensesine aþýk olan bir gençten, prensesin aþkýný kazanmak için koþul olarak (aslýnda bu aþktan vazgeçmesi için) sadece 1 gecede bin tane heykeli olan bir tapýnak yapmasý istenmiþ. Efsane bu ya, genç sabaha kadar tamamlamak üzere 999 tane heykeli yapmýþ ancak bunu duyan prenses halka büyük bir ateþ yakarak güneþ doðmuþ izlenimin verilmesini istemiþ, bunu gören genç önce bitiremediði için üzülmüþ, ardýndan aldatýldýðýný anladýðýnda o kadar üzüntüsü o kadar artmýþ ki, tanrýlar prensesi son heykel olarak bir taþ yýðýný haline getirmiþler ve bininci tapýnak lanetlenmiþ.

9.yy'da inþa edilen Prambanan kýsa bir süre kullanýldýktan sonra terk edilmiþ. Sonra Java adasýnda hayatýn parçasý olan depremlerde yok olmuþ. 1918'de kazý çalýþmalarý 1953'te sona ermiþ, ancak 2006'daki Jakarta depreminde çok büyük bölümü yeniden yýkýlmýþ.

Volkanik patlama sonrasý küllerle kaplanmýþ, zaman içinde oluþan yeni orman küllerle kaplý taþlarý korumuþ. Hollanda'lýlar bulduklarýnda külleri temizlediklerinde tapýnaklarý bulmuþlar. Katmandu, Nepal, doðar doðmaz ayaða kalkýp, konuþmuþ. Ailesi ve çalýþanlarý taþlara resmedilmiþ. Her rölyeften bir ders alýnýyor. UNESCO tarafýndan yosunlar temizlenerek yeniden yerlerine konulmuþ. Bu arada orijinal taþlar yok olmuþ. Nirvana'ya ulaþmak kolay olmasýn istemiþler.

Birinci katta yaþarken Nirvana'ya ulaþýlýyor, ancak ikinci kubbenin içi boþmuþ, öldükten sonra içi boþ olan bedenden çýkan ruh Nirvana'ya ulaþýyormuþ.  Taþlar sekiz sekiz simetrik dizilmiþ, ayný zamanda sekiz sonsuzun iþareti ve sekiz köþesi var tüm taþlarýn.

Okul gibi eðitimi resimlerden alýyor gelenler. Günlük hayat, dedikodu, eðlence, esrar ve sair hikâyelerden oluþan taþlar var. Güçlendirme için bir kýsmý taþlarýn onarýmda. Ön yüzün arkasýndaki taþlar güçlendiriyor. Pornografik figürle, kötülükler anlatýlýyor. Cennet cehennem yok. Denemek amacýyla Gökyüzünden ruhlar kötülükleri göndermiþler ki insanlarý test ediyor. Hollanda'lýlara hediye edilmiþ. Meditasyon 6 farklý duruþ; dünyayla iletiþimi saðlýyor, kenetlenmeyi ifade ediyor. Merdivenlerin yanlarýndaki figürler simetrik olarak resmedilmiþ.  

Tapýnaðýn ana bölümünde Hinduizm inanýþýnda tanrýnýn 3 hali tasvir edilmiþ ve bu 3 yapý tapýnak vadisinin ana bölümünde bulunuyor. Özellikle bir tanesi çok büyük, çünkü bu en önemli tanrý Þiva'ya ait, yüksekliði 47 metre. Þiva 'nýn (yýkýcý-Destroyer; yeniden ve daha güzelini yapmak için yok ediyor. Ayný zamanda erotizmin tanrýsý) solunda Brahma'ya  (yaratýcý – Creator; dünyanýn koruyucusu, bu nedenle dört baþý ve dört kolu var), saðýnda ise Viþnu'ya (devamýlýk saðlayýcý –sustainer, güneþ tanrýsý) ait tapýnaklar bulunuyor. Hindularýn milyonlarca tanrýsý var ama bunlar içinde üç tanesinin ayrý bir yeri var. Bu üç büyük tapýnaðýn paralelinde boylarý daha küçük olan ve hayvanlar adýna, daha doðrusu hayvan tanrýlarý adýna yapýlmýþ tapýnaklar var. Bunlar Kuþ tanrýsý Garuda (Endonezya Hava Yollarý'nýn logosu),  Hamsa Swan (Kuðu) ve Nandi (Boða) adýna yapýlmýþ. Ayrýca Budist Candi Sevu'ya ait olan tapýnak ve onunla ilgili çok sayýda figüre de yer verilmiþ. Bu tapýnaklardaki bütün tasvirlerin konusu, Hindularýn kutsal kitabý olan “Ramayana” dan alýnmýþ. Her bir tapýnak tek bir tanrý adýna yapýlmýþ olsa da, içlerinde onlarca farklý tanrý heykeli yer alýyor. Halbuki o farklý yüzler tek bir kiþiye ait. Bunun nedeni de gayet basit. Çünkü her bir tanrý onlarca, yüzlerce defa ölüp, tekrar baþka bir yüzle dünyaya gelmiþ. her yerde þekil deðiþtiriyorlar. Yani “reerkarnasyon” ve 'avatar' olma durumu.

Bu arada bu muhteþem tapýnak alanýnýn çevresinin inanýlmaz güzellikte bir park ve kültür alanýna çevrildiðini ve özellikle Endonezya devletinin bu alanda yaptýðý etkinliklerle Prambanan'ýn bugün en gözde turistik bölge olduðunu belirtmek isterim.

Hinduizm felsefesini anlamaya gelince, ilginç olduðu kadar kesin olan bir þey varsa o da eðer beþeri dinleri inceleyen, mitolojiye ilgi duyup okuyan biri iseniz sizde benim gibi gerek Budizm gerekse Hinduizm de beþeri dinleri ve mitolojiyi hatýrlatan pek çok ortak noktayý yakalýyorsunuz. Ama sýrf Hinduizm’den ne anladýðýma gelince bu kadar çok tanrýnýn karmaþasýnda aklýmda kalan tek þey; his, akýl ve arzu üçgeninde öne çýkan daima arzularmýþ meselesi. Bizi buralara kadar getiren þeyde belki arzudan baþka bir þey deðil.

Surubaya - Mount Bromo

Endonezya'da dördüncü günümüzde, Surubaya'ya uçtuk. Surabaya, Endonezya'nýn  ikinci büyük þehri, Doðu Java bölgesinin baþkenti. Java'nýn doðusunda, Mas Nehri'nin aðzýnda ve Madura Boðazý'nýn kýyýsýnda bulunuyor. Þehir nüfusu yaklaþýk üç milyon. Dört saatlik otobüs yolculuðu sonunda Maunt Bromo Bölgesi'ne ulaþtýk. Yolculuk sýrasýnda Java Adasý'nýn Doða güzelliklerine tanýk olduk. Gecelememiz ise Mount Bromo’daydý. Kýsa bir uykudan sonra yerel saatle 02:00 de jeeplerle volkanik Maunt Bromo'ya hareketle, muhteþem güneþin doðuþunu seyrettik. Java ve Endonezya’nýn en popüler turistik noktalarýndan aktif volkanik dað olan Mount Bromo 2329 metre yüksekliðinde. Kasým 2010 tarihinde harekete geçen yanardaðdan fýþkýran küller 700 metre yüksekliðine kadar çýkmýþ.

Endenozya'da beþinci günümüzde; Surubaya'da güneþin doðuþunu seyrettik. Hava ciddi serindi. Bulunduðumuz köyün tam karþýsýnda Mount Bromo’nun sisli, puslu büyüleyici güzelliðini görebiliyorduk. Kraterin yakýnlarýndaki park yerine gittik. Buraya gelirken geçtiðimiz yerde yol yok, her taraf küllerle kaplý ve bazý yerlerde beton iþaretler dikilmiþ ve ona paralel olarak ilerledik. Kendinizi sisli bir çölde hissediyorsunuz. Ana kraterin aðzý 10 km geniþliðinde, tam bir kül denizi. Týrmanmadan önce serinliði hissediyorduk. Týrmanýþ kýsmý zorlu deðil, baþlangýçta biraz yordu ama sonrasýnda alýþtýk. Yürüyüþ yol kenarlarýndaki kül oluþumlarý ve yukarýya týrmandýkça gördüðümüz manzara eþsizdi. Havadaki keskin sülfür kokusuna da alýþarak tepeye giden 250 basamaklý merdiveni çýktýk. Zirveye çýktýðýmýzda gördüðümüz kraterin aktif aðzýndan tüten dumanlarý izlemek çok güzeldi.   

Lombok

Surubaya'dan bir saatlik uçak yolculuðu sonrasý altýcý gün Lombok adasýndayýz. Lombak sessiz, sakin, geliþmeye açýk bir ada. Aman geliþmesin. Uzak olduðundan doða capcanlý. Yaklaþýk 90 km kareymiþ. Kültür ve eðitim düzeyi bakýmýndan geliþmiþ kiþiler daha çok bu adaya yerleþmiþler. El Yapýmý giysiler aðýrlýklý ürünler. Makine kullanýlmýyor. Doðal renkler, aðaçtan elde edilen boya pamuklulara iþleniyor. Çok dik çatýlar, bambudan yapýlýyor, penceresiz, tek kapýlý evler. Kültür, tarih, doða derken denizi unuttuk sanmayýn. Güneyde sörf yapýlmasý mümkün. Ýnce kumlu deniz. Adalar çevrelemiþ küçük küçük. Mercanlar zarar görmüþ. Turistler yüzünden zarar. Nangu adasý çok güzel. Deniz dümdüz, dalgasýz ve sakin, balýklarý beslemek mümkün Yanýnýzda dalarken ekmek getirmek yararlý. Yüzmeseniz bile sahilde elinizle balýk avlayabilirsiniz. Yani hem besleyip hem de balýk yiyebilirsiniz. Dinlenme için ideal. Yavaþ yaþamanýn tam yeri ve zamaný. Sadece kumsalý pembe renk olan bir adada kýrmýzý ile beyaz karýþýyor. Mercan rengi de ayný adadan geliyor sanki.

Lombok adasýndan yalnýzlýðý balýkçý teknesiyle aþarak, dokuzuncu gün Mercan adasýna geldik. Endonezya’daki 17.000 civarýnda adadan birinde dalýp, balýklarý, yengeçleri, karýncalarý, aðaçlarý, çiçekleri görüyoruz. Dünya yalnýz bizim deðil, anlýyoruz. Lombok'da yüksekliði 3700 metre olan daða ve daðýn yarý yüksekliðindeki þelalelerin keþfine çýktýk. Þelaleler, kuvvetli düþüþleriyle müthiþ masaj etkisi yapýyor. Þifa niyetine buz gibi suya dalma gazýna gelip, cumburlop atladýk.

Anýlar biriktiriyoruz. Üzülsek de kimse anlamasýn diye? Balýkçýlar sabahleyin ailece çalýþýyorlardý. Biz turistler, Hint Okyanusu'nda dalgalarý yara yara adalar arasý turlayýp durduk. Dipten gelen dalgalar, rüzgârla coþtukça; herkes bildiði bütün dualarý okudu. Sýra bana geldiði an "Kevser" suresi ile görevimi yaptýðýma inandým. Ýþe yaradý sanýrým. Kýyýya dönüþümüz muhteþemdi. Endonezya'da onuncu gün; yerinden oynayan sinirleri, yaðlý masajla, egzotik müzik eþliðinde yatýþtýrdýk.

Bali

Lombok adasýndan ayrýlýþla baþladý onbirinci gün. Sýrf iyi kalmasý uðruna; meta fetiþizmine inat, geride býraktýk, kuþ soyunurken aðacý. Yakýnýmýzda olmayan hikâyeler edindiðimiz; Sengigi, Mataram kent merkezleriyle, Rambazi, Sugarara, Gili adalarýnýn tümü anýlarda kaldý. Yeni rotamýz feribotla tekrar Bali adasý.

Gördüðümüz her adada; hafýzalarýmýza bir geçmiþ iniyor, göreceðimiz her adada ise “Misak-ý Sevgi” sýnýrlarý içerisinde bir gelecek biniyordu. Seçimin ne olursa olsun, yaptýðýn eylem sýfýr toplamlý bir oyun olmalýymýþ. Oldu. Ancak bundan böyle beynimizin "artý bir" sonuçlu oyunlar kurmasý gerekli. "Ortak bir þey olmalý, yoksa ona oyun demezler" deðil mi? Herkes için ortak bir oyun olabilir mi? Söz, olur belki.

Sakinliðe ulaþmanýn yolu sanki Güney Asya'dan geçiyor. Abartýlardan uzak, hayatýn kendisiyle yüzleþip, sevme yeteneðince içini tüm esintilere açtýðýný görmek, alev topunun suya deðdiðini duymak, zamansýz lezzetleri tatmak, manevi aromasý din olan hayat biçimlerini onaylamadan anlamaya çalýþmak, kalpsiz kapitalizmin ruhsuz koþullarýn ruhu olduðunu, müþküldeki tüketim ideolojisi acýmasýzlýðýnýn insaný ezdiðini, alçalttýðýný, deðersizleþtirdiðini algýlamak. Doðu'nun acýyý dindiren merheminin acýnýn kaynaðýný kurutmadýðýný düþünmek. Ýnsani varlýðýn; hayaller dünyasýnda soyut bir varlýk olmadýðýný, hakikatin bizzat kendisi olduðunu hissetmek, iþte bütün mesele: Nirvana'ya tersinden ulaþmak gezinin onikinci gününde düþündüklerimiz oldu.    

Onüçüncü gün Bali Adasý'nda Ubud'a maymunlar cennetinde evrimin kökenini anlamaya gittik. Ardýndan Birand Danu Daðý'nýn yamacýnda gazlarýn etkisiyle oluþmuþ krater gölünü seyrettik. Lavlarýn etkisiyle çevre simsiyah, gölün altý kaynýyormuþ. Yollarda polis para deðiþim ofisleri oluþmuþ. Sadece deðiþim paranýn sahibinde, tek taraflý deðiþimle, para bireyin cebinden polise aktarýlýyor. Daha sonra bu kez adanýn bir baþka ucuna Sekaa Tarý'ya yol aldýk. Tanrýlarýn Dansý olarak isimlendirilen "Kecak Dansý"ný izledik. Hindu inanýþý gereði Tapýnaða girerken belimize mor örtü ile sarý bir kuþak baðlayýp, dans gösterisinin olacaðý amfi tiyatroya girdik. Bol süslü dansçýlar, çember oluþturdular. Kral'ýn halefi ormanda, bir baþka kral tarafýndan tutsak alýnýyor. Kaçýrýlan kardeþi diðer prensler arýyorlar. Ve saire... Oyunda; tapýnma, yakarýþ, el açýp dua etme, kutsanma ritüelleri dinlerin inanmayý emretmesi, inanç ise itaati simgeliyor.

Toplumsal Yaþama Dair Gözlemler

Evleri yol kenarlarýna, aralýksýz, bitiþik nizam yapmalarýnýn mantýðý; nüfusun yoðunluðu, arazinin azlýðý olsa gerek. Arazide yiyecekleri üretip, yan yana yaþayýp, iþlerine çabuk ulaþmak isteði rasyonel bir zorunluluðun sonucu gibi. Yollarda akan trafik motorsiklet ve arabalar birbirlerine çok saygýlýlar. Sabah erkenden yollara düþüyorlar. Sokaklar temiz ve yeþil. Evler, sokak, cadde kenarlarýnda bitiþik nizam, genellikle tek katlý yada iki katlý yapýlmýþ. Ülkede 25 milyondan fazla motorsiklet varmýþ. Tarým ilkel koþullarda, insan emeði yoðun biçimde yapýlýyor. Okul gezilerine denk geldik, öðrencilerle fotoðraf çektirdik. Otobüste muavin sola dönüþlerde mutlaka camdan kolunu çýkarýyor, sinyal veriyor, þoförle birlikte; sinyal sesini duymasýna, lambanýn yanýp sönmesine raðmen çifte garanti sistemi uyguluyor.

Nüfus; Hindu, Çin , Pers ve Araplar dan oluþuyor. Bireylerin % 97'si sigara içiyor. Çok baharatlý yöresel yemekleri, çok acýlý yiyorlar. Taze balýk çok, inci de var. Sokakta ve sahilde satýlan inciler imitasyon. Çok çabuk renk atýyormuþ. Ýnci yapmak için mercaný eritip, karýþýmla renk veriyorlarmýþ. Halký fotoðraflamadan da edemedik, her ne kadar Müslümanlar fotoðraf çekilmesini istemiyorlar, flaþlarýn patlamasýný gök gürültüsüne benzetip, korkuyorlarsa da; izin verenleri fotoðrafladýk. Ailede; baba kral gibi. Aileler, birkaç nesil hep birlikte oturuyor. Eðitimli genç nesil ise evlenince aileden ayrý yaþýyor. Çok eþlilik mevcut. Boþanmak kolay "boþ ol" demek yetiyor. Ayný evde olsalar da evlendikten sonra baba bütün harcamalarý yapýyor. Bütün kazançlarý baba alýyor. Ancak baba kazancý almazsa harcamalara da katýlmýyor. Dayanýþma duygusu ve gelir darlýðý birlikte yaþam nedenleriymiþ. Baþlýk parasý yerine, gelin annesine süt parasý ortalama 50 dolar veriliyormuþ. 80 yaþýnda bir adamýn 8 karýsý var ve en son eþi 20 yaþýnda. Eþler kendi aralarýnda bir sürü sorun yaþýyorlar. Önceki Kral'ýn 33 eþi varmýþ. Köylerde çok çocukluluk var. Nüfus artýþý en temel sorun. Dünyada ortalama nüfus dengesini saðlama ölçütü; bir ailede iki çocukla mümkün. Ancak sanayileþmiþ ülkelerde nüfus azalýyor, köylülüðün, tarýmýn yoðun olduðu ülkede ise ortalama nüfus oranýnýn üstünde, her yerde olduðu üzere; geliþmemiþlik sorunu, nüfus sorunuyla doðru orantýlý. Balýkçýlar ayný zamanda tarýmla da uðraþýyorlar. Kurak zamanda balýkçýlýk esas uðraþ oluyor. Cuma günü yarým gün, pazar günü ise tam gün tatil.

Ýlaçlar çok pahalý olduðundan alternatif týp, bitkilerden elde edilen karýþýmlar saðlýk için kullanýlýyormuþ. Saðlýk sorunlarý çok fazla, devlet hastaneleri var ama yetersiz. Tedavi ve ilaç yetersizliði nedeniyle halk þikayetçi. Okul sayýsý da yetersiz. Camiler, hastanelerden fazla. Devlet, her mahallede Cami yapýlmasýný teþvik amacýyla inþaat bedelinin yarýsý halka veriyor diðer yarýsýný da halkýn karþýlamasýný istiyormuþ. Maaþlar ayda 100-150 dolar civarý. Aileler arasý dayanýþma ile yoksulluða karþý mücadele ediyorlar, insanlýðý ön planda tutuyor, yabancýlaþmaya direniyorlar. Balýk çeþitliliði fazla, yiyecek sýkýntýsý çekmiyorlar. Onbeþ yýl önce balýk avcýlýðýnda yasaklamalar baþlamýþ. Ülkeler arasý denizlerde balýk hýrsýzlýðý yapabilmek amacýyla yabancý ülkeler, Endonezya’lý iþçileri gemilere iþçi olarak alýyorlarmýþ. Geminin altýnda makinelerle balýk avcýlýðýný teknolojik hale getirmiþler. Lombok'da büyük bir Çin Mezarlýðý gördük. Mezarlýkta yatan Çin’liler için rehber espri yaptý: Onlara “check in (giriþ) var” fakat “check out (dýþarý çýkma) yok".  

Lombok’da Müslüman  ve Hindularýn ortak ibadet ettikleri eski bir tapýnaðý da ziyaret ettik. Tapýnakta; heykellerin alt kýsmý her zaman örtülü. Tapýnak 1740 yýlýnda yapýlmýþ. Ýbadet edenlerin % 85’i Müslümanlar, gerisi ise gelip dua eden Hindular. Dine saygý nedeniyle bele sarý kuþak takmamýz gerekti. Havuzda tuzlu ördek yumurtasýyla balýklarý besleyenler; dualarý, niyetleri gerçekleþsin umuduyla havuza sýrtýný dönerek, para atýyorlar. Tedavi için su içilen çeþmelere ve enerji depolamak amaçlý çeþmelere sürekli çiçekler konularak su içiyorlar. Halk arasýnda yaygýn bir inanca göre, denizden gelen ve kýyýya vuran her renkte solucan yenirmiþ, senede bir gün böylesi bir durum, solucaný yiyene þans getiriyormuþ.

Dönüþ

Ýnsan kendi hayatýna akþam hüznü ile sürgün olur mu? "Dönüþ yolu çabuktur" deseler de öyle deðilmiþ. Dünya'nýn doðudan batýya dönüþü yönünde uçunca dönüþ yolu, gidiþe göre epey uzun sürüyor. Ondördüncü gün dönüþ günü. Tatilde; gezmesem, görmesem, sevgiyi sevgiyle takas etmesem piþmanlýk duyarmýþým. Bir aný gidip, yerine bir baþka aný gelmese ümidimi esaslý kaybedermiþim.

Var olmanýn dayanýlmaz kaygýsýný yaþamamak adýna, yeniden çalýþýp, kazanýp, harcamak için þimdi yeni tatil programlarý yapma zamaný...

 

Av. Dr. Bülent TOKUÇOÐLU

01.03.2015

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.