Demokrasi ve insan
07 Ekim 2013 15:45 / 1360 kez okundu!
“Sana yapýlmasýný istemediðin þeyi sende baþkasýna yapma” ilkesini benimsemek, özümsemek ve kabullenmek demokrasinin eþittir insan olmanýn temel kuralýdýr. Demokrasi ve insan haklarý konularýndaki bilgisizlik ve eðitimsizlik, birçok ahlakî , maddî ve manevi problemimizin altýnda yatan temel sebeplerinden önemli biridir. Dolayýsýyla öncelikle ele alýnmasý gereken önemli bir konudur.
Bunu yaparken samimÝ bir yol benimsenmeli, insanýmýza saygý ön planda tutulmalýdýr. Bu konularý çözümlendirme çalýþmalarý her ne kadar önce Batý’da baþlamýþ ise de, imani ve insani geleneklerimiz ve asýrlara dayanan Osmanlý kültürümüz açýsýndan, millet olarak biz, bunlara Batý’dan daha yatkýn, alýþkýn ve hazýrýz.
Belki de bu yüzden Batý, bütün insanlýðý içine alacak bir haklar anlayýþýný kâðýt üzerinde kabulleniyorsa da, pratikte zaman-zaman faklý tavýrlar ortaya koyuyor. Temelde herkesin benzer þekillerde kabul ettiði haklarýn, kültürlere göre kýsmen deðiþebileceðini göz ardý etmeyelim. Dolayýsýyla bunlar, bütün insanlarýn birlikte sahip çýkmasý gereken deðerlerdir.
Günümüzde dil, din, renk, ýrk vs. ayrýmlarý, gözümüzün önünde pek çok kez yapýlan þeylerdir. Bir insaný sevmeseniz bile, ona saygý duymak mecburiyetindesiniz. Bu Kul hakkýdýr. Demokrasi dediðiniz þey, kul hakkýna riayet etmesini bilmekten geçer. Ýnsan olarak, senin hürriyetinin baþladýðý yerde baþkasýnýn hürriyetinin sona ermesi, veya baþkasýnýn hürriyetinin baþladýðý yerde de senin hürriyetinin sona ermesidir. Bunun öteki anlamý, insanlar için konan kurallara uymak zorunluluðudur. “Benim altýmda Mercedes var, ben kýrmýzýda durmam” diyen zihniyetle, “senin altýnda bisiklet var, sen yeþilde bile geçemezsin” diyen zihniyeti aynýdýr. Þu anda batýnýn yaptýðý budur. Müslüman ülkelere zulüm, Müslüman’ý Müslüman’a kýrdýrma, ben ayakta durayým da baþkasý gebersin...! Ýnsanýn seçme ve seçilme hakkýnýn elinden alýnmasý. Seçilmiþi silah zoruyla indirerek, seçilmiþi ve seçenleri hiçe sayma düþüncesi. Kral benim kuralý ben koyarým mantýðý..! “Silah ve para kimin elinde ise güçlü odur” düþüncesi demokrasinin düþmanýdýr. Dünyada savaþ olan ülkelerin temelinde hep bu kavramlar vardýr. Batýlý bunu iyi bildiði için çýkarlarýna uygun piyon liderleri baþta tutmaktadýr. Kendi ülkelerinde görülmeyen yaþanmayan hal ve davranýþlar az geliþmiþ baþka ülkelerde çok rahat görülmektedir. Bunu iyi bilen batýlý, ancak üstüne binebileceði eþeðin önüne ot atmaktadýr. Eþek fýtratlýlar, kitap yüklü hamal olmaktan dahacasý, batýlýnýn hamalý olmaktan kurtulamamaktadýr. “Nefsi emare” dediðimiz, emir veren nefislerin esiri olarak bu dünyada yaþamakta ve lideri olduðu ülkelere sýkýntý vermektedirler. Demokrasi; farklý duygu, düþünce ve davranýþlarý olan insanlarý kabullenmekten geçer. Bu kabullenmenin öteki adý Yaratýcýya itaattir. Herkesi farklý-farklý yaratan yaratýcý dileseydi bütün insanlarý tek tip olarak yaratýrdý. Farklýlýðý kabullenen insan saygý duymasýný bilen insandýr. Farklýlýða itaat, yaratýcýya itaatten geçer. Ýmani ve Ýslami deðerleri zayýf olan insanlar farklýlýðýn rahmeti ile buluþamazlar. Hangi yönetici olursa olsun, hangi yönetime talip olursa olsun, eðer bir insan, kendisi gibi düþünmüyor ve o insana saygý duymasýný bilmiyorsa, yada o insanýn da huzur ve mutluluk hakký olduðunu kabullenmiyorsa, demokrat bir lider deðildir olamaz da...! Demokrat liderin, ortak paydasý huzurdur. Farklý paylarý olan insan ilkelerini benimsemek zorundadýr. Neye layýksanýz öyle yönetilirsiniz. Her ülke layýk olduðu gibi yönetilir. Çünkü makam ve mevkileri yükselten insanlardýr. Ýnsanlarý yükselten makam mevkiler deðildir.Yönetime talip olan insanlar, genelde makam ve mevkilerden faydalanmaya çalýþýyorlar. “Halka hizmetin Hakka hizmet” olduðunu benimseyenlerin sayýsý azýnlýktadýr.
Kendi evinde, eþine ve çocuklarýna huzur vermeyen yöneticiler topluma nasýl huzur verecekler..!? Kendi evine huzur veriyorsa, korkmayýn herkese de en güzel huzuru verirler. Görev istenmez, görev verilir. Yani kýsaca, Kul hakkýna riayet etmek baþlýca demokrasi ve insan haklarýnýn kurallarýndandýr. Baþkasýnýn haklarýnýn baþladýðý yerde bizimkiler biter.
Zenci veya beyaz olmak, Türk, Kürt, Laz Çerkez veya þu veya bu milliyetten olmak kimin elinde..? Kim anasýný babasýný ya da milliyetini dilini dinini tercih ederek dünyaya gelmiþtir..!? Öyleyse kadere imanýn temelinde demokrasi yani kul hakkýna riayet vardýr. Sevmeyebilirsin ama saygý duymak ve kabullenmek zorundasýn... Bunun için de insanlarýn organize bir þekilde bu haklarýna sahip çýkmalarý, eðitilmeleri ve haklarýnýn gaspýna izin vermemeleri gerekir. Bu da ancak, doðru bilgilendirmelerle olur. “Sen garip ve fakirsin senin çocuðun daða çýkmalý, ben zengin ve fýrsatçýyým, benim çocuðum Avrupa’ya veya özel okullara okumaya gitmeli” mantýðý demokrasi ile baðdaþmaz. Ne diyelim, bu mantýk, Mercedes ve bisiklet mantýðý gibidir. Kuralý veya kurallarý koyan para ve silahtýr. Tabii az geliþmiþ ülkeler de...!
Mahir-Furkan EYÜBOÐLU
06.10.2013, Pazar
